İran'ın Ankara Büyükelçisi: ''ABD'nin B takımı İran'la savaş istiyor''

İran'ın Ankara Büyükelçisi Mohammed Farazmand, ABD'nin İran'a uyguladığı yaptırımlar ve İsrail'de yaşanan gelişmeler hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

İran'a yaptırımlardan Türkiye'nin muafiyeti kaldırıldı ve Suriye sahasında Amerika Birleşik Devletleri İran'ı sıkıştıracak hamlelerini arttırıyor. İran'ın Ankara Büyükelçisi Mohammed Farazmand, bu kritik gündemle ilgili CNN TÜRK'ün sorularını Sena Alkan'ın özel röportajında yanıtladı.

İlk olarak Gazze’deki Anadolu Ajansı binasına yapılan saldırı için Türkiye'ye geçmiş olsun diliyorum. Yaptırımlarla ilgili söylemek isterim. Bu yaptırımlar ve muafiyetin kaldırılması sadece İran'ı cezalandırmak değildir. Bu aynı zamanda bölgede İran'la ticaret yapmak isteyen ve ikili ilişki geliştirmek isteyen ülkelerin de cezalandırılmasıdır. Türkiye ile ciddi düzeydeki ikili ve ticari ilişkilerimiz var ve Türkiye İran'dan gaz ve petrol alıyor. Bu yaptırımlar komşularımıza da zarar veriyor. Amerika Birleşik Devletleri başka ülkelere nereden ne alacağının talimatını veremez. Türkiye'de konuştuğumuz yetkililer İran yaptırımlarının parçası olmayacağız diyor. Farklı düzeylerde birçok iletişimimiz var ve ticareti devam ettirecek bir yol arıyoruz. Birkaç hafta önce Dışişleri Bakanımız buradaydı, Sayın Erdoğan ve Çavuşoğlu ile görüştü ve beş düzeyde çalışmaya karar verdik. Bu ikili ilişkiyi korumak ve yasadışı ve ABD'nin tek başına karar aldığı yaptırımlardan korunmak için.

"TÜRK RAFİNERİSİ İRAN PETROLÜNE UYGUN"

Bir noktada da sormak istiyorum. 2 Mayıs son tarihti muafiyetlerin devamı için. Şu anda Türkiye, İran'dan petrol alıyor mu, yoksa bu tamamen kesildi mi?

Mayıs ayına kadar alım devam ediyordu, normaldi. Mayıs'tan itibaren beraber bir çözüm bulmak için de çalışıyoruz. Önemli olan Türkiye'nin bu ticareti ve milli çıkarlarını korumak istemesi. Ve Türkiye için İran petrolünü değiştirmek zor çünkü teknik anlamda İran petrolüne uygun rafinerilere sahip.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bir açıklaması olmuştu. "Bazı şirketler tedirgin İran'la ticaret yaparken" diye. AB'de de bu durum var. Türk şirketleri ve İranlı yetkililerle bir araya geldiğinizde bir tedirginlik görüyor musunuz?

Biliyorsunuz birçok Türk şirketi ile farklı anlaşmamız var. Muafiyetleri vardı 2 Mayıs’a kadar ama şimdi de İran Petrol Bakanlığı Türk Enerji Bakanlığı çalışıyor. Diğer yandan Türk yetkililer ile Batı arasında da müzakereler devam ediyor bu muafiyetlerin devam etmesi yönünde.

"HÜRMÜZ BOĞAZI'NI GÜVENDE TUTMAK İSTERİZ"

İran'dan bir açıklama geldi "Gerekirse Hürmüz Boğazı'nı kapatırız" diye. Hürmüz Boğazı için kritik dönemde bu açıklama ne kadar ciddi bir ihtimal?

Biz petrolümüzü Hürmüz Boğazı aracılığıyla gönderiyoruz. Hürmüz Boğazı'nı güvenli tutmak ve açık tutmak bizim için çok önemli. Bu boğaz ticaret ve petrolü göndermek için önemli ve güvende tutmaya istekliyiz. Bu boğaz ve bu deniz yolu, tüm yararlanıcılar ve bölge ülkeleri için kullanışlı olmalı. İran önemli bir bölge ülkesi ve bölgenin kapasitesini kullanmalı. 

"İDLİB'TE BARIŞÇIL ÇÖZÜMÜ DÜŞÜNMELİYİZ"

 İdlib'te yükselen bir tansiyon var rejim ve Rusya'nın hamleleri var. İran daha önce bir açıklama yapmıştı "İran teröristlerden temizlenmeli" demişti. Bugün İran hangi noktada duruyor?

Biz Astana sürecinde toplandığımızda üç ülkede bazı prensipleri kabul etti. Bunlardan biri askeri bir çözüm olmayacağı Suriye'de. Türkiye ve Rusya ile Suriye'deki gerginliğin düşmesi için çok şey yaptık. Şimdi durum 6 yıla göre çok daha iyi. İdlib'te de siyasi ve barışçıl bir çözümü düşünmeliyiz. Biz Askeri çözümü tüm Suriye'de reddediyoruz. Buna İdlib de dahil. Üç ülkede Suriye'deki terörist aktivitelerden rahatsız. Kimse Suriye'nin terör tarafından kontrolünü istemiyor. Hepimiz bir barışçıl çözüm için, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve egemenliğini sağlamak için ve teröristlerle mücadele için çalışıyoruz.

"KOMİTENİN KURULMASI YENİ DÖNEME KAPI AÇAR"

Astana süreci devam ediyor ama Astana süreciyle bazı problemler olduğu da söyleniyor. Bu iddialara nasıl yaklaşıyorsunuz?

Biz çok pozitif ilerleme kaydettik Astana süreciyle. Suriye krizini diğer krizlerle karşılaştırırsanız, Astana sürecinde çok başarılı şeyler yaptık. Şu anda endişeye neden olan tek yer İdlib ve eminim üç ülke birbirinin yardımı ve uluslararası platformun yardımıyla buna da çare bulacak. Unutmayın Astana sürecinde olan Suriye Anayasa Komitesi gündemde. Sadece bir kaç konu kaldı ve uluslararası ülkelerinde yardımıyla bu komitede yakında bir sonuca bağlanacak ve ortak komitenin nasıl kurulacağına ilişkin bir açıklamada yapılacak. Komite kurulup anayasa yazıldığında Suriye'de yeni bir siyasi süreç başlayacak.

"YABANCI GÜÇ GELİRSE DURUM KARMAŞIKLAŞIR"

Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri güvenli bölge konusunu tartışıyorlar. Daha önce İran tarafından Adana Mutabakatı hatırlatması geldi. ABD de İran tehdidine karşı biraz daha asker tutma kararını açıkladı. Tamamıyla çekilmiyor anladığımız kadarıyla. Siz nasıl görüyorsunuz bu süreci?

Biz Türkiye ile başka oyuncuların ikili ilişkisine karışmak istemiyoruz. O onlara bağlı bir karar ama şöyle düşünüyoruz; ilk olarak Suriye'nin toprak bütünlüğü ve Şam'daki güçlü hükümet Suriye'nin tüm bölgelerini kontrol etmeli. Bu bizim için önemli. Bir standart olmalı. İran için ne istiyorsak Irak için de Suriye için de onu istiyoruz. Ülkenin bölünmesi tehlikeli diye düşünüyoruz. Bir merkezi hükümet farklı başka yapılar durumu daha da karmaşık hale getirir bölgede. Genel olarak ne zaman Amerikanlar dahil yabancı güçler bir yerde olsa, barışçıl bir çözüm zorlaşıyor. Tarih bize yabancı güçlere sorunu çözmek için güvenemeyeceğimizi gösterdi. Denizler aşıp bölgemize gelen yabancı güçler, güzel bir tecrübe getirmedi. Irak'a bakın, Libya'ya bakın. Bölge ülkeleri olarak biz ne yaptıysak başarılı olduk ama Amerikanlar ve batılı ordular başarılı olmadı. Ve onlar bizim değil kendi çıkarlarını düşünüyorlar.

"TÜRKİYE VE SURİYE GERİLİMİ DÜŞSÜN İSTERİZ"

İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif geçtiğimiz haftalarda Türkiye geldi Dışişleri Bakanı ile görüştü ve bir mesaj getirdiğini söyledi. Bu mesaj ne olabilir spesifik bir mesaj var mıdır?

Bu bir arabuluculuk ya da spesifik bir mesaj değildi sayın Zarif'in Şam'dan Ankara’ya getirdiği. Suriyeli yetkililerle Türk yetkililerle hepimizin ortak kaygıları için görüşmeler yaptı. Buna üç ülke arasında İran, Suriye ve Türkiye arasında danışma görüşmeleri diyebiliriz. Şam'da konuştuğunu ve duyduğunu Türkiye'deki yetkililere anlattı ama spesifik bir mesaj yok. Bu tarz bir spesifik arabuluculuk görevi de yok Sayın Zarif’in. Bir bölge ülkesi olarak Suriye ve Türkiye'nin dostu bir ülke alarak gerilimin düşmesine yardımcı olmak isteriz. 

"GERGİNLİĞİ BİZ DEĞİL ABD BAŞLATTI"

ABD İran Devrim Muhafızlarını terör örgütü ilan etti İran’da cevap verdi. tehlikeli bir karşılaşma olur mu?

Amerika ile bu yeni gerginliği biz başlatmadık. İran Devrim Muhafızları ile ilgili aldıkları karar da yaptıkları ilk hata değildi. Daha önce birçok hata yaptılar bölgede ve şimdi bu hatalarının sonuçlarını görüyoruz. Nükleer Anlaşmadan çekilmek bu hatalardan biriydi. Bu anlaşma uluslararası BM tarafından da desteklenen bir anlaşmaydı. Hiçbir neden göstermeden ABD, Başkan Trump çekilmeye karar verdi. Bu anlaşma uluslararası toplum için bir başarıydı. Başka hatalar da yaptılar Kudüs kararı, Golan Tepeleri gibi ve sonuçlardan onlar sorumlular. Bu kararların hepsi bölgeyi tehlikeye sokuyor. 

"ABD'DEKİ B TAKIMI İRAN'LA SAVAŞ İSTİYOR"

İran’ı bombalamak da dahil her türlü opsiyonun masada olduğu. İran nasıl cevap verecek? ABD'nin bu tarz açıklamalarına karşı siz ne düşünüyorsunuz? 

Bu yeni değil son 40 yılda ardı ardına rejim değiştirme çabaları var. İran önemli bir bölge ülkesi ve jeopolitik önemi var. Bu çok zor ve ABD için de İran'ın kontrollerinden çıktığını görmek ABD'yi mutlu etmiyor. Ama ABD'nin İran’da bir değişim için yaptığı tüm çabalar boşa çıktı. Şimdi bir grup var ABD'de bizim Dışişleri Bakanımız onlara Team B diyor, bu grup İran’la karşılaşmaya ve belki savaşa doğru tetiklemeye çalışıyor. Ama Trump'ın biraz daha temkinli olduğunu söyleyebilirim. Bölgede bir savaş istemediği kendi seçim kampanyasının da bir parçasıydı zaten. İran güçsüz bir ülke değil kendini savunabilir. Biz savaş değil diplomasi istiyoruz. Birçok zaman diplomasiyi kullandık Irak’ta mesela. Afganistan'da mesela. Biz hala diplomasiden yanayız. 

"ÖNCE ABD GÜVENİLİR OLDUĞUNU GÖSTERMELİ"

Diplomasiden bahsettiğiniz için sormak isterim. Diplomasi hala bir ihtimal midir? İki taraf masaya oturur mu? 

Biz zaten masadaydık Amerikan tarafı masadan kalkan oldu. Biz masada çok önemli konular için de vardık. İllegal yaptırımlar uyguladılar. Amerikan tarafı güvenilir olduğunu göstermeli ama maalesef güvenilmez olduklarını gösterdiler. İran konusunda ABD konuştuğumuz şeylere daha önce anlaştığımız şeylere bağlılığını göstermeli. Eğer göstermezse yeni bir müzakere anlamsız olacak.

Sonraki Haber