Irak-Suriye tezkeresi Meclis'ten geçti

Irak ve Suriye'ye sınır ötesi operasyon konusunda hükümete verilen yetkinin bir yıl daha uzatılmasına ilişkin Başbakanlık tezkeresi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, hükümete Suriye ve Irak'a asker gönderme yetkisi veren tezkerenin uzatılmasını görüşmek üzere "olağanüstü" toplandı.

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, yapılan elektronik yoklamada, toplantı yeter sayısına ulaşıldığını söyleyerek oturumu açtı.

Toplantıda sözü ilk olarak, hükümet adına, Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli aldı.

Canikli konuşmasında özetle şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye uzun zamandan beri terör örgütleriyle mücadele etmektedir. Ülkemizin de içinde bulunduğu coğrafyada ülkeler güçsüzleştirilmek istenmektedir. PYD/YPG terör örgütü de siyasi oluşum peşindedir. Müttefikimiz yoğun silah, lojistik desteğiyle bu bölgelerden Arap ve Türkmen nüfusu çıkartarak bu emeline, yani Suriye'nin kuzeyinde etnik yapı üzerine kurulu terör örgütü tarafından koordine edilecek bir siyasi oluşumu gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar.

Bu yapılanmalara hiçbir şekilde müsaade edilmeyecektir. PKK terör örgütünün bir uzantısı olan YPG bu bölgedeki topraklarda işgalci bir yapılanmanın önünü açmaya çalışmaktadır. YPG'ye verilen silahlar er veya geç Türkiye'ye yöneltilecektir. Müttefikimizin YPG'ye verdiği silahların Türkiye'ye karşı kullanıldığına dair elimizde güçlü bilgiler var. 

"RİSKLER AKTİF, TEZKERE İLE İSTENEN YETKİLERE İHTİYAÇ VAR"

Türkiye aktif olarak arazide bu işgalleri ortadan kaldıracak adımlar atmadığı sürece bu tehditlerin bertaraf edilmesi mümkün değildir. Bunu görüyor ve gereğini yapıyoruz. Ülkemizin güneyinde bu şekilde bir siyasi oluşumun uzun vadede hayatta kalma şansı yoktur, kısa vadede de Türkiye buna izin vermeyecektir.

TBMM'nin hükümetimize vermiş olduğu yetkiyle gerçekleştirilen Fırat Kalkanı Operasyonu'yla Türkiye'nin güneyinde oluşturulmak istenen, terör örgütü kontrolündeki siyasi yapılaşmanın kalbine, çıkarılamayacak bir hançer saplanmıştır. Güvenliğimizi tehdit eden bu riskler halen aktiftir ve bu tezkere ile talep edilen yetkilere ihtiyaç vardır.

Bu referandum kararı ve uygulaması, zincirleme reaksiyonlara yol açabilecek, böyle bir sorumsuz adım bölgede önü alınamaz bir yangına neden olabilecektir. Zaten şu anda Suriye'de küresel güçler arasında zaman zaman çok tehlikeli yakınlaşmaların olduğunu biliyor ve görüyoruz. Böyle bir çalışma, böyle bir referandumdan sonra bu tehlike, çok daha görülür ve yakın hale gelebilecektir. Bu referandumdan en büyük acıyı dost ve kardeşimiz Kürt halkı çekecektir. Yönetimin aldığı bu sorumsuz karar bölgeyi ateşe atacaktır. Bu bölgede hiçbir yerde demografik, etnik, mezhepsel ve siyasal yapıda en ufak bir değişiklik yapılmaması gerekir. 

"TÜM ARAÇ VE ÖNLEMLER MASADA"

İsrail hariç bütün dünyanın karşı çıktığı referandumun yapılması akıl tutulmasıdır. Bu referandum bizim için hiçbir zaman kabul edilmeyecektir. Türkiye, uluslararası anlaşmaların verdiği hak ve sorumluluklarının gereğini yapacaktır. Tüm araç ve önlem masadadır. Irak'ın toprak bütünlüğü ve siyasi sınırlarının değişmemesi gerektiği vurgulanmıştır. Buradan bir kez daha referandumdan vazgeçilmesi çağrısında bulunuyoruz. Türkiye olarak sorunun Irak Anayasası çerçevesinde çözümüne katkı sağlamaya hazır olduğumuzu belirtmek istiyorum.

İnsan hakları kılıfı altında teröre destek vermeye çalışılması, kabul edilemez. Korkunun ecele faydası yok. SİHA'larımızla ve diğer bütün ürünlerimizle, yerli ürünlerimizle silahlı ve silahsız tüm teröristlerin tepelerine binmeye devam edeceğiz."

MHP'Lİ AKÇAY: TEZKERE SADECE TERÖR ÖRGÜTLERİNE KARŞI DEĞİL 

Sözü ardından MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay aldı. Akçay'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Yaşanan gelişmeler karşısında gerekli önlemlerin alınmasını sağlayan tezkerenin süresi 1 yıl daha uzatılmaktadır. Hiçbir meşru tarafı olmayan bölücü girişimler ülkemiz açısından riskler oluşturmaktadır. Irak'ın işgali sonrasında ülkenin parçalara ayrılma projesinin benzeri Suriye'de sahnelenmektedir. Komşumuz olan 2 ülke bölünmenin eşiğindedir. Irak neredeyse yok olmanın eşiğindedir. Irak'ın kuzeyi Barzani tarafından yönetilirken Türkmenler yok olma sürecine getirilmiştir. Suriye'de DEAŞ ile mücadele ettiğini söyleyen ülkeler PYD'nin palazlanmasına neden olmuştur. Türkiye'ye parasıyla silah vermeyen sözde dost ve müttefikler PYD'ye son teknoloji silahları vermektedir. Bu tezkere sadece terör örgütlerine karşı değil, onları semirten besleyen ülkelere karşıdı da Türk milletinin gazi Meclis'ten bir uyarısı olacaktır.

Bu tezkere Türkiye düşmanı bütün güçlere karşı yüksek sesle bir karşı duruş olacaktır. Korsan referandum girişimine karşı kararlı bir ses çıkacaktır. Bu korsan referandum iş işten geçmeden iptal edilmelidir. Tezkere ile Ankara'dan Erbil'e ateşle oynama yanarsın mesajı verilmektedir. Irak ve Suriye'de yaşayan Türkmen varlığı hiçbir şekilde oldu-bittiye getirilerek sökülüp atılamaz. Bu provokasyon miadı dolmuş Barzani'nin hayrına olmayacak."

HDP'Lİ BAYDEMİR: BU TEZKERENİN ACİLİYETİ YOKTUR

Sonrasında söz alan HDP Sözcüsü Osman Baydemir'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Bugün konuşulacak tezkerenin aciliyeti yoktur. Daha 40 günlük zamanı var. Günü geldiğinde zaten onaylanacaktır. Neden bugün Meclis'in ve milletin önüne konulmaktadır? Çünkü hükümet bir kan dökerek, baskı uygulayarak süresini uzatma amacındadır. Bu tezkereye OHAL'e KHK'lara karşıyım diyen herkesin hayır demesi gerekiyor. Bu tezkerenin bir diğer amacı daha var. Neredeyse 3 yıldır tüm coğrafyamızda ifade etmeye çalışıyoruz. Irkçılık, aşırı milliyetçilik bir toplumun ancak felaketi olabilir. Bu tezkere açık ve net şekilde 40 milyon Kürt halkının düşmanlığınnı tezkeresidir.

Kürdistan bölgesinde yaşayan bütün halklar. Onların iradesi neyse başımız gözümüz üzerinde kabulümüzdür. Şu anda Kürdistan Yönetimiyle Bağdat yönetimi arasında trafik devam ediyor. İster referanduma gidilsin ister ertelensin sandıktan çıkan irade kabulümüzdür. Tezkereler savaş kararları bir sonuç doğursaydı biz bugüne kadar onlarca kez çözmüş olurduk. Irak'ın toprak bütünlüğü kaygınız yok. Her fırsatta toprak bütünlüğünden bahsediyorsunuz. Ortadoğu'da istikrar mı var? Ulusların kendi kaderini tayin hakkı evrenseldir. Filistin, Katolanya, İskoç halkı için ne kadar meşru ise Kürdistan halkına da anasının ak sütü gibi helaldir. Bu tezkerenin kendisi bu ülkenin beka sorunudur. Bu ülkeyi zerre kadar düşünenler varsa onlar bu tezkereye hayır demelidir. Bütün parlamentoya çağrıda bulunuyorum, gelin bu savaş tezkeresine hayır diyelim."

CHP'Lİ YILMAZ: MEŞRUİYETİ OLMAYAN GİRİŞİME KARŞI OLMALIYIZ

CHP adına kürsüye Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz geldi. Yılmaz'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Bu referandum girişimi 3 açıdan sorunlu. Uluslararası hukuka ve meşruiyete uymuyor. Bu referandum girişimi Irak Anayasası'na da aykırı. 3. konu, bu referandum girişimi Bölgesel Kürt Yönetimi'nin kendi yazdığı anayasaya da aykırı. Öncelikle Barzani güçlendi, neden? AKP'nin Irak Merkezi Hükümeti'ni öteleyen anlayışı merkezi hükümeti zayıflattı. Habur'daki ticaretten Bölgesel Kürt Yönetimi kazanç sağladı. AKP Barzani'yi siyasi olarak da güçlendirdi. Barzani'nin ayağına neden kırmızı halı serdiniz? Neden bayrağını çektiniz? Barzani'yi ikinci olarak güçlendiren konu 2010'dan sonra IŞİD belasıyla başladı. Başika'da kurulan kamp bugün peşmergeye fayda sağlıyor. Bugün Kerkük konusu oluyor, Kerkük valisi görevden alınıyor ama kabul etmiyor. Irak Parlamentosu referandumu iptal ediyor ama kabul edilmiyor. Irak bugün uluslararası toplumun bir üyesidir. Barzani güçlendi, Türkiye ve Tahran da zayıfladı. Dış politikada bir iflas yaşandı.

Demek ki uluslararası alanda sizin sözünüzün gücü zayıflamış durumda. İran da zayıfladı. Çünkü ABD'deki yeni yönetim nükleer anlaşmayı tehdit olarak dayatmakta ve İran'ın elini kolunu bağlamakta. Dün toplandınız, ne konuştunuz? Ne yaptınız, ne karar aldınız, bilen var mı? Daha İran ile koordine edilmemiş. Ne yapacaksınız? Orada tatbikat yapıyorsunuz oradan TIR'lar vızır vızır geçiyor. Barzani'nin Ankara'daki ofisi hala duruyor. Siz bunu ciddiye alıyor musunuz, bizi mi oyalıyorsunuz? Bölgemizde savaş olmasını asla istemiyoruz. Barzani'nin attığı adım bölgeyi taşeronlaştırıyor. Uluslararası meşruiyeti olmayan girişime kesinlikle karşı olmak lazım. İsrail, Barzani'yi İran'a karşı kullanmak istiyoruz. Biz savaş için değil bölgenin iyiliği için referandumun iptal edilmesini istiyor ve tezkereyi destekliyoruz."

AK PARTİLİ BOZKIR: HENÜZ VAKİT GEÇ DEĞİL

Son olarak AK Parti adına, İstanbul Milletvekili Volkan Bozkır söz aldı. Bozkır'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Irak'ta kritik bir noktadayız. IKBY bu referandumu yaparsa Irak Anayasası'na aykırı hareket etmiş olacaktır. Türkiye Irak ile ilişkilere ve toprak bütünlüğüne her zaman önem vermiştir. Kerkük'te maalesef Irak bayrağının yanına Kürdistan bayrağının asılması kararı alınmıştır. Bu son derece yanlış olmuştur. Bunun kabul edilmesi mümkün değildir. Irak'ın etnik ve mezhepsel bir savaşa sürüklenmesi terör örgütlerini güçlendirmektedir. Irak'taki mozaik toprak bütünlüğü temelinde korunabilir. Türkiye her aşamada tutumunu ortaya koydu. IKBY'nin aldığı referandum kararı değerlendirilmi ve her türlü tedbir masaya yatırılmıştır. Referandumun olması halinde Türkiye'nin ne tür tedbir alacağı tüm boyutlarıyla değerlendirilmiştir. IKBY'ye son bir kez daha çağrıda bulunmayı görev biliyoruz. Bu referandumu iptal edin. Bu duygusallıkla götürülebilecek bir konu değildir. Henüz vakit geç değildir. Türkiye referandumun ertelenmesine de karşıdır. Doğru olan referandumun tamamen iptal edilmesidir. "

SÜRPRİZ GÖRÜŞME

Tezkere üzerine konuşmaların tamamlanmasının ardından Meclis Başkanı Kahraman, oturuma ara verdi. Oturumdaki arada sürpriz bir görüşme gerçekleşti.

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan ve AK Parti Grup Başkanı Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile Meclis'te bir araya geldi. Aranın ardından oturum, milletvekillerinin şahsi konuşmalarıyla devam etti. 

TEZKERE KABUL EDİLDİ

Konuşmaların tamamlanmasının ardından yapılan oylamada, Irak ve Suriye'ye sınır ötesi operasyon konusunda hükümete verilen yetkinin bir yıl daha uzatılmasına ilişkin Başbakanlık tezkeresi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi.

Sonraki Haber