İlker Başbuğ'dan olay yaratacak sözler
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, "Türk Halkı" kavramının yanlış olduğunu açıkladı.
Eski Genelkurmay Başkanı Başkanı İlker Başbuğ, 'Türk halkı' kavramının ırkçı olduğunu ifade ederek doğru tanımın 'Türk milleti' olduğunu söyledi. Başbuğ, 'Buradaki ‘Türk milleti’ kavramı bir üst kimliktir, bağdaştıran bizi kenetleyen çimentodur' dedi.
Eski Genelkurmay Başkanı Başkanı İlker Başbuğ, Türkiye'de yaşayanlar için 'Türk halkı’ kavramının kullanılmasının yanlış olduğunu belirterek "‘Türk halkı’ derseniz ırkçı bir kavrama gidersiniz. ‘Türk milleti’ sizin üst kimliğinizdir. Bunun altında farklı etnik guruplardan olabilirsiniz. Buna kimse itiraz edemez. Ama şunu söylemeniz lazım; ‘Ben Türk milletinin bir ferdiyim, etnik kökenim de şudur, şudur, şudur. Buradaki ‘Türk milleti’ kavramı bir üst kimliktir, bağdaştıran bizi kenetleyen çimentodur" dedi.
'MADDİ KALKINMAYLA SADECE BİNA, FABRİKA, YOLLA OLMUYOR'
Eski Genelkurmay Başkanı Başkanı İlker Başbuğ, Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi’nde katıldığı bir söyleşide kalkınmada maddi unsurların yanında eğitim ve öğretimin önemine dikkat çekti. Bir ülkede sadece maddi kalkınma modeli ile çağdaş uygarlık seviyesine çıkalamayacağını söyleyen Başbuğ, "Bu Türkiye’de unutulan bir konu. Özellikle 1950’lerden sonra tamamen unutulan bir konu. O zaman sizin üstüne çıkabilmeniz için bütünsel kalkınmayı sağlamanız lazım. Bütünsel kalkınmada ne var? Maddi kalkınmanın yanında eğitim, öğretim durumunuz. Eğitim, öğretim olarak neredesiniz? Sanatta neredesiniz? İmar, yapılaşma, şehirleşme çünkü yapılaşma şehirleşme bir noktada o ülkenin kültürel yapısını da gösteriyor, neredesiniz? Yani maddi kalkınmayla sadece bina, fabrika, yol şunla olmuyor. Bunun yanına mutlaka kültürel boyutunu da eklemeniz lazım. Tabii kültürel boyut dediğimiz zaman burada eğitim çok önemli bir husus olarak çıkıyor" dedi.
'TÜRK HALKI DEĞİL, TÜRK MİLLETİ'
Özellikle bir dönem çok tartışılan ‘Türkiye halkı’ kavramıyla ilgili olarak da İlker Başbuğ, şöyle konuştu:
‘’Medeni Bilgiler kitabını ilk sayfasından ortalarına kadar olan kısmı bizzat Mustafa Kemal kendi el yazısı ile yazmıştır. İlk cümle şu ‘ Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir.’ Bu seksen milyona ortak hedef veriyor. Diyor ki, bu cumhuriyeti beraber kurduk. O zaman bu cumhuriyeti korumak, devam ettirmek ilelebet bizim ortak amacımız. Bu kadar basit. Anlamıyoruz, anlamadığımız gibi anlatamıyoruz da işin kötü tarafı da o. Türkiye halkı, ne diyor? Türkiye’yi bir kere sınırlıyor. Yani coğrafya ile sınırlıyor. Türkiye’nin coğrafyası belli mi? Belli. Bu coğrafyada bir halk olarak kabul ediyor. Bunu bazen yanlış kullanıyorlar, bazıları bilinçli olarak, bazıları bilmeden ‘Türk halkı’ diyorlar. Bakın Türk halkı derseniz olmaz. Olmaz o zaman kavramları karıştırırsınız. ‘Türk halkı’ derseniz ırkçı bir kavrama gidersiniz. ‘Türk milleti’ sizin üst kimliğinizdir. Bunun altında farklı etnik guruplardan olabilirsiniz. Buna kimse itiraz edemez. Ama şunu söylemeniz lazım; ‘Ben Türk milletinin bir ferdiyim, etnik kökenim de şudur, şudur, şudur. Buradaki ‘Türk milleti’ kavramı bir üst kimliktir, bağdaştıran bizi kenetleyen çimentodur.’’