İBB Başkanı İmamoğlu'ndan ''tam kapanma'' çağrısı
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, koronavirüs salgınında İstanbul'daki son durumla ilgili açıklamalarda bulundu.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Habertürk TV'de gazetecilerin sorularını yanıtlıyor.
İmamoğlu'nun açıklamalarından satır başları:
Öncelikle Allah razı olsun. Tabi zor günler. Biz aile büyüğümüzü annemizi Kovid'den değil bir rahatsızlıktan kaybettik. 10 çocuk sahibi bir anneydi. Tüm geçmişlerimize rahmet diliyorum. Ama tabi bir yandan eşimin rahatsızlığından dolayı cezaneye gidememmesi kendisini çok üzdü. Bu Kovid evimizde sıkı bir dönem yaşattı hepimizde. Eşim şimdi iyi. Ama pandemi meselesi önemli. Ben yaşadım hastalığı gördüm. Bütün ailem negatife döndü.
SALGIN İSTANBUL'DA KRİTİK EŞİKTE Mİ?
Şunu söylemek gerek. Bir kısım açılma süreci bizi de şehrimizi de yoruyor. Dün bilim kurulumuzla sıkı bir toplantı yaptık. Ne yazık ki yapılan test ve vaka sayısı eşit bir şekilde devam ediyor. Bugün itibarıyla 48 çalışanımızı kaybettik. Bu gösteriyorki alınan tedbirler yetmiyor. Şunu söylemeliyim ki tam kapanmaya ihtiyacımız var. Bilim kurulumuz da 4 hafta tam kapanmaya ihtiyacımız olduğunu söylüyor. Tam kapanmanın şart olduğunu düşünüyorum.
Bu açıdan bayramı da içerisine alacak şekilde tam kapanmaya ihtiyacımız var. Ayrıca aşı tereddütü duyuyorum sahada. Bu çok yanlış. Tabi yeterlidir yetersizdir bu ayrı bir tartışma. Bu yetkililerin işi. Ama sırası gelenleri aşı olmaya davet ediyorum.
Biz tabi Türkiye'nin sayılarıyla ilgili bir yorum yapamayız. Vaka sayısının yüzde 40'ı İstanbul'da demek çok inandırıcı gelmiyor bana. Biraz daha aşağı olabilir. Şöyle ki 84 milyon nüfusun 16 milyonu İstanbul'da yaşıyor. Ama İstanbul koronavirüsü yoğun bir şekilde yaşıyor. 2 gün önce bulaşıcı hastalıktan ölenlerin sayısı 200'ü aştı. Bugün sanıyorum 160'ı aşacak. Şu anda vefat sayılarının yarısı İstanbul görünüyor.
KRİPTO PARA
(Kripto para vurgunu) Kripto para vurgunuyla ilgili olarak birisi elini kolunu sallaya sallaya bu şekilde Türkiye'den gidemez.
İstanbul ile ilgili 21 buçuk ayı bitirdik. Bu süreye çok şeyi sığdırdık. Pandemi çok etkili oldu. Bu açıdan bence olağanüstü bir dönemi yönettik. 1 buçuk milyon haneye destek verdik. İlk defa 65 bine yakın üniversite öğrensicisine yıllık 3 bin 200 lira destek verdik. Bu zor günlerde yoğun bir şekilde ihtiyacı olanların yanında olduk.
Şu anda İstanbul ve tüm kentlerin en büyük sorunu yoksulluk. Öte yandan ormanlarla ilgili Hacıosman'daki Atatürk Kent Ormanı'nı neden açmamışlardı bilmiyoruz. Biz geldik ve düzenledik.
110 AT İLE İLGİLİ AÇIKLAMA
Adalar'daki fayton meselesini çözüme kavuşturduk. Bayrampaşa'daki otogarı bambaşka bir hale getirdik.
110 at ile ilgili Lale Mansur hanımefendinin sözleri çok kırıcı çok yanlış. Biz orada gerçekten atlara çok iyi bakıyoruz. Bin 100 atı zulümden kurtardık. 300'ü aşan faytonla ilgili süreci öyle güzel yönettik ki. Tarım Bakanlığı ile bir protokol yapıp Anadolu'ya bedelsiz ve denetimi de oradaki Tarım İl Müdürlükleri'nin yapması kaydıyla canlı taşıyoruz. Bu hassasiyeti taşıdık. Ama ne yazık ki Dörtyol'daki olay bizleri çok üzdü. Burada devrettiğimiz için hukuken bir sorumluluğumuz yok.
Dünyada aynı anda 10 metroyu yürüten tek kurumuz. Ayrıca 20 ayda metro hatları adına çok önemli adımlar attık.
İBB'NİN BORÇ YÜKÜ ARTTI MI?
İstanbul'un bütçesinin kamuoyuna bu kadar şeffaf anlatıldığı bir dönem yok. 6 ayda bir kamuoyuna anlatıyorum. 22 ay olacak ve dördüncü sunumumu yapacağım. İBB Meclisi'nde Tevfik Beyin ifadesi ise doğru değil. Biz geldiğimizde İBB'nin 29 milyar lira borcu vardı.
21 ayda biz geldiğimizden beri 4.2 milyar lira iç, 9.2 milyar lira da dış kredi kullanıldı. Biz belediyeyi 6 milyon lirayla devraldık. İlk gidilen yer de kamu bankasıydı. 21 ayda İBB 9 milyar lira dış borç ödedi. Aldığımız kredi kadar da borç ödedik.
Pandemi kaybı olarak tam 2 buçuk milyar liramız gitti. Bu dönemde bütün otobüslerimiz personelimiz çalıştı.
İBB'yi devraldığımızda 2 milyar euro dış kredi borcu vardı. Euro 10 lirayı aştı. Bu borcun 12 milyar liradan fazlası döviz kur farkından geliyor. Bizim finansal tüm rakamlarımız bütünüyle şeffaf. İlk defa İstanbullular kendi parasının nereye harcandığını biliyor.