Hüda Par Genel Başkan Yardımcısı Yavuz:

"Şiddeti şehirlere taşıyan örgüt, halkı bir ateşin içine atmıştır. Adeta intihar etmiştir"

GAZİANTEP (AA) - Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Yavuz, "Şiddeti şehirlere taşıyan örgüt, halkı bir ateşin içine atmıştır. Adeta intihar etmiştir" dedi.

Yavuz, partisinin il başkanlığında gazetecilere yaptığı açıklamada, terör örgütü PKK’nın, Çözüm Süreci boyunca şehirleri silah ve patlayıcı deposuna çevirerek, geçici bir sükun havası oluşturduğunu söyledi.

Türkiye’de yaşanan çatışmaların kendileri için bir sürpriz olmadığını belirten Yavuz, "Şiddetli çatışmaların meydana geleceğini biz öngörmüştük. Bu çatışmalar bizim için sürpriz olmadı. Gönül isterdi ki mahcup olalım. Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi. Yetkililerinin ciddi ihmalleri olduğu kanaatini taşıyoruz. Bir şekilde buna göz yumuldu. Bu ortamın oluşturulmasına seyirci kalındı" diye konuştu.

Yavuz, doğuda yaşanan olayların sadece Doğu Anadolu Bölgesi'ni etkilemediğini, kazılan çukurların, patlayan bombaların sadece Diyarbakır'ın Sur ilçesini vurmadığını, aynı zamanda İstanbul’dan Edirne’ye bu memleketi seven herkesi bir şekilde etkilediğine dikkat çekti.

Şu anda devlet tarafından önlem alındığını aktaran Yavuz, tedbirlerin alınması konusunda çok dikkatli olunması gerektiğini vurgulayarak, öncelikle "halkın İslami hassasiyeti ve insan haysiyeti için hukuk içinde önlem alınması gerektiğini" aktardı.

Yavuz, şiddetin şehirlere taşınmasını "akıl tutulması" olarak nitelendirerek şunları kaydetti:

"Şiddeti şehirlere taşıyan örgüt, halkı bir ateşin içine atmıştır. Adeta intihar etmiştir. Sadece kendisini değil gölgesinde siyaset yapan siyasi partiyi de, o bölgelerde yaşayan Kürt halkını da bu memleketin gerçeklerini, beklentilerini ve hayallerini de duvara çarpmak suretiyle feda ettiğini söyleyebiliriz."


- "Hükümet iki masa kurmalıdır"

Hükümetin, Çözüm Süreci için iki masa kurması gerektiğini dile getiren Yavuz, bu masaların hiçbir şarta bağlanmadan Kürt halkının meşru ve makul hak talebinin iadesine yönelik olması gerektiğini ifade etti.

Bu konuda muhatabın Kürt halkının örgütlü yapıları, siyasi partileri, cemaatleri, kanaat önderleri ve aşiretlerinin temsilcileri olması gerektiğini savunan Yavuz, şöyle devam etti:

"İkinci masa örgüte silah bıraktırma ve çatışmaların sona erdirme masası olmalıdır. Bu konuda da devlet, elbette sadece elinde silah bulunduran insanları muhatap alarak, mümkün mertebe silahların bırakılmasını hedefleyecek adımlar atılmalıdır. 7 Haziran seçim sonuçlarına baktığımızda halk, Kürt meselesini siyasi olarak çözmesi gerektiğine dair HDP’ye bir kredi verdi. 'Silaha ve şiddete bulaşmadan meselemi çöz' dedi. Öyle anlaşılıyor ki HDP bu mesajı yanlış okudu. Belki de Kandil'in silahlı ve savaş konseptine uygun bir şekilde silaha verilmiş bir destek olarak anladı ve algıladı. Kendisini bu örgütün savaş konseptinden ayırt edemedi. Halkın karşısında şeffaf bir şekilde iki masadan birini seçmelidir. Ona göre kendisine o şekilde muamele edilmelidir."

Yavuz, hükümetin yeni bir Çözüm Süreci görüşmeleri gerçekleştirdiğinde sivil ve siyasi anlamda yapılacak bütün görüşmeleri olumlu karşıladıklarını sözlerine ekledi.

Sonraki Haber