HDP hala ''muhattap Öcalan'' diyor!
Eli kanlı terör örgütü PKK'nın bebek katili elebaşısı Abdullah Öcalan, tutuklu bulunduğu İmralı'da kendisini ziyaret eden kardeşine yaptığı açıklamalar ortaya çıktı.
20 yıldır İmralı'da hükümlü bulunan terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan, uzun bir aradan sonra Cumartesi akşamı kardeşi Mehmet Öcalan ile bir görüşme gerçekleştirmişti.
Mehmet Öcalan, ziyaret ve Öcalan'ın mesajıyla ilgili henüz bir açıklama yapmazken, HDP Milletvekili ve Mehmet Öcalan'ın oğlu Ömer Öcalan, ziyaretin "devlet çağrısıyla"yapıldığını açıklamıştı.
SEÇİMLER İÇİN NE DEDİ ?
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ise, 2 yılı aşkın süre sonra kardeşi Mehmet Öcalan'ın ziyaret etmesine izin verilen Abdullah Öcalan'ın siyasi bir mesaj göndermediğini, sağlığınin iyi olduğu ve önümüzdeki seçimlere dönük "başarı dilemekle" yetindiğini açıkladı.
Sezai Temelli, Abdullah Öcalan'ın mesajlarına ilişkin BBC Türkçe'den Ayşe Sayın'ın sorularını yanıtladı.
Sezai Temelli ile yapılan röportaj şu şekilde:
-Uzun bir süreden sonra Abdullah Öcalan'ın kardeşi ile görüşmesine izin verildi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bir kere bir tarafı olumlu, neden çünkü sağlık durumunu öğrenebildik. Bunu bile 2.5 yıldır öğrenemiyorduk.
Dolayısıyla Sayın Öcalan'ın sağlığı ne durumdadır, ayakta mıdır, yatıyor mudur, hiçbir şey bilmiyoruz. Gerçek anlamda bir şey bilmiyoruz. Bununla ilgili olarak olumlu görüyorum.
Ama bu periyodik olarak olmalı. Hak bir haftada bir diyor. Tamam haftada bir olmuyorsa da ayda bir olsun. Dolayısıyla bir kere aile görüşü acilen artık siyasetten bağımsız düşünülerek önü açılmalı.
Yine siyasetten bağımsız olarak ele alınacak bir diğer konu hukuk, hukuki haktır. Yani avukatları. Bunlar da periyodik olarak adaya gidip gelmeli. Çünkü her ne kadar Türkiye bu davaların hepsi sonlanmıştır, avukat görüşü yoktur gibi bir şeye yaslansa da devam eden süreçler vardır. Kaldı ki, süreç devam etmese bile, hüküm kesinleşmiş olsa bile o davanın avukatları mahkumu görebilir. Çünkü başka hakların takibi için. Yani mahkumluğundan doğan hakları için de bir avukat ihtiyacı var. Bunların hepsini ayrı ayrı değerlendirmek lazım.
Üçüncüsü esas tecridin kırılacağı yer siyaseten bir görüşme trafiği Türkiye açısından artık bir zorunluluktur. Bunu anlamak için geriye doğru şöyle beş yılı hafızalarımızda canlandırmalıyız. 2013-2015 arası ile sonrasındaki dönemleri karşılaştırdığımızda bunun neden bir zaruret olduğu ortaya çıkıyor. Siyaseten bu anlamıyla tecridin kırılması Türkiye açısından, konuşmamda da vurguladım bir çok yerde de vurguluyorum demokrasi açısından, barış açısından kritik öneme sahiptir. Bunun başka bir muhatabı yoktur. Kimse de bu konuda muhataplığa soyunmasın. Bunu ne HDP doldurabilir ne de başka bir yer doldurabilir.
-Direkt muhatap Öcalan diyorsunuz?
Evet. Çünkü bunu anlayabilmenin yolu da şudur. Bu siyasete dönük bakmalısınız yani bugün evet silahlı bir örgüttür, yasa dışı bir örgüttür ama bir örgüttür ve o örgütün bir hukuku bir siyaset anlayışı vardır.
O siyaset anlayışında Abdullah Öcalan nasıl bir konumdadır, çok net biliniyor. Bunun gereği yapılmak zorunda. Siz sonuçta bu örgüte karşı bir siyaset yürütüyorsanız bu örgütün siyaseten muhatap kılmak zorundasınız. Bu tabi yasa maddelerinde yazmaz, bu hukukta karşılığı olmaz. O zaman geçmişte olduğumuz gibi bunun yasasını yapma çağrısı yapıyoruz. Yani bu görüşmeyi bir yasal şeye kavuşturabilir Meclis. Meclis bu iradeyi almalıdır.
-Peki Abdullah Öcalan nasıl bir mesaj gönderdi?
'Sağlığım iyi' dedi.
-Uzun süredir izin verilmiyordu, şimdi bu iznin verilmesini nasıl yorumluyorsunuz, neye bağlıyorsunuz?
Çünkü 2016'da da aynı böyle bir hamle yapmış devlet. Ne yapmış yine açlık grevleri var, Mehmet Öcalan adaya gitmiş, açlık grevleri sonlanmış. Yine 'biz bu aile görüşüne izin verirsek açlık grevleri sonlanır' anlayışıyla hareket etmiş olabilirler. Başka bir anlamı yok."