Göç dalgası için konuştu: "Endişeliyiz..."
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, göç dalgasıyla ilgili açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın İTT İstanbul toplantısında açıklama yaptı.
Kalın'ın konuşmasından satır başları şöyle;
* Zirveye 56 üye ülkenin temsilcileri katılacak. İstanbul deklarasyonunun metni hazırlanıyor. Üye ülkelerin siyasi ekonomi, terörle mücadele gibi konuklarda 240 sayfalık bir rapor hazırlandı.
* İsrail işgalinin sona ermesi, iki devletli çözüm için çağrı yapılacaktır. İslamdünyasının ana gündemini oluşturan konular ele alınacak. Terör örgütleriyle nasıl mücadele edileceği, ekonomik ilişkiler ile ilgili müzakereler de yapılacak.
* Cenevre'de Suriye'yle ilgili görüşmeler devam ediyor. Üçüncü tur görüşmeler de bu hafta başlayacak. Halep'le ilgili haberlerin çıkıyor olması oldukça enteresan. Cenevre'deki görüşmeler yapılırken, aslında Suriye rejiminin barış ve geçiş süreci konusunda samimi olmadığını ortaya koymaktadır.
*Halep'ten gelecek göç dalgasıyla ilgili endişemiz devam ediyor. Yeni bir mülteci krizi çıkacak. Olması halinde tedbirleri almış durumdayız. Bu bizim arzu ettiğimiz bir şey değildir.
* Cumhurbaşkanı'na hakaretin basın özgürlüğüyle ilgisi yok.
İSRAİL'LE ANLAŞMAYA DOĞRU
* Henüz bir metin üzerinden anlaşmaya varılmış değil. Özür melelesi gerçekleşti, Tazminat konusu masada. Ama 3. konu Gazze'de insani koşulların sağlanması konusudur. Biz bu konuda çok ısrarcı olduk. Ne insani yönden ne de ahlaki yönden kabul edilebilir bir şey değil. Gazze'de yaşananlar kabul edilemez.
"BİZİM TAVRIMIZ NETTİR"
YPG, PYD vesaire gibi örgütlerin gerek sahada, gerekse siyasi olarak masada -Cenevre görüşmelerinde- bulunmasıyla ilgili bizim tavrımız son derce açık ve nettir. PYD, YPG hala rejimle işbirliği yapmaya devam ediyor, hala PKK terör örgütüyle işbirliği yapmaya devam ediyor. Bunları da artık gizlemiyorlar. Dolayısıyla bizim bu konudaki tezlerimizin ne kadar doğru olduğu da açık şekilde bir kez daha görülmüş oldu. Birçok müttefikimiz de 'PKK ile PYD aynıdır, aralarında bir fark yoktur' diye farklı mecralarda bunları dile getirmeye başladılar.