Eski AK Partili danışmandan olay yaratacak yorum: ''Cenazeyi bekliyoruz''
Times gazetesinde yer alan haber ve başyazıda Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın hem partisi içerisinde reforma, hem de uyguladığı politikalarda değişikliğe gitmesi gerektiği ifade ediliyor. Gazete, Erdoğan için "Kör parti sadakati yerine liyakati teşvik etmeli" yorumunu yapıyor.
İngiltere'de yayımlanan Times gazetesi, CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun kazandığı zaferin, Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın politikaları üzerindeki olası etkileri üzerine bir haber, bir de başyazıya yer veriyor.
Gazete, dünya haberleri sayfalarında yer alan "İstanbul'u kaybettikten sonra Erdoğan'a reform çağrısı yapıldı" başlıklı haberde "İstanbul seçimlerinin yıllardan bu yana otoritesine vurulan en büyük darbe olduğu, partisinin Erdoğan'a reform çağrısı yaptığı" belirtiliyor.
"Erdoğan'ın AK Partisi'nde hummalı bir hasar kısıtlama gayreti yürütülüyor" denilen Hanna Lucinda Smith imzalı haberde, içeriden isimlerin Erdoğan'ın son üç yıldır kendi derebeyliğine ve aile işletmesine dönüştürdüğü partiyi reformdan geçirmesi gerektiğini söylediği" kaydediliyor.
"Seçim tekrarının Erdoğan tarafından memnuniyetle karşılandığı, rakibini sandıkta hile yapmakla suçladığı söylenirken, Erdoğan'ın son haftalarda, geçmişte birçok kez kendisine zafer kazandıran milliyetçi ve şoven duygulardan faydalanmak için uluslararası gerilimleri de yükselttiği" vurgulanıyor.
"Berat Albayrak ülkenin en sevilmeyen isimlerinden birisi haline geldi" diyor.
'Katılım öncesi fonlar dondurulabilir'
Gazete, "ABD'yle Rusya'dan S-400 füze sistemleri alınması nedeniyle başlayan gerilimin haftalar içinde Amerikan ambargolarını getirebileceğini, AB'nin de Kıbrıs gazı konusundaki tartışmada geri adım atmayı reddetmesi nedeniyle geçen hafta ambargo uyarısı yaptığını" söylüyor. Bu ambargolar arasında büyük ihtimalle, yılda 890 milyon euroluk katılım öncesi fonlarının dondurulmasının da bulunduğunu söyleyen Times şöyle devam ediyor;
"Her iki önlemde Türk ekonomisinin zayıflamasına yol açar ve Erdoğan'ın geçen Temmuz'da Maliye ve Hazine bakanlığına atadığı, damadı Berat Albayrak'ın önündeki sorunları çoğaltabilir. 41 yaşındaki Albayrak, Türk kamuoyunda olduğu kadar, hızla yükselişini açık bir kayırmacılık olarak gören AKP kadroları arasında da pek popüler değil. Kamuoyu yoklamaları, özellikle o görevdeyken ekonomik kriz derinleştiği için ülkenin en sevilmeyen isimlerinden biri olduğunu gösteriyor."
Haberde görüşlerine yer verilen ve adı açıklanmayan eski bir AKP basın danışmanı da "Tabii ki aldatılmışlık duygusu yaşıyoruz. AKP Türkiye'yi daha da demokratikleştirebilirdi. Daha sonra, farklı bir stratejinin aracı olarak kullanıldığını fark ettik. Parti sona erdi ve şu anda cenazeyi bekliyoruz" diyor.
İstanbul'un kaybının, "kâğıt üzerinde Erdoğan'ın değiştirilen anayasayla genişleyen cumhurbaşkanlığı yetkilerine zarar vermeyeceğini" söyleyen Times "ancak politikalarının aşındığını gösteriyor" diyor.
'Sultan'a darbe'
Gazete ayrıca, aylardır yeni bir parti kurabilecekleri söylenen Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun, kalan destek tabanından büyük bir parça kopartarak, Erdoğan'a ölümcül bir darbe vurabileceğini" kaydediyor.
Times "Sultana darbe" başlıklı başyazısında da, "Erdoğan şehirli seçmenlerin desteğini korumak istiyorsa, rotasını değiştirmek zorunda" diyor.
Dikkat çeken satırlar şöyle;
"Belediye başkanlığı seçimindeki zafer, cumhurbaşkanı ulusal kurumlara atamalar yapmaya, sıradan insanlardan uzak görünen yargısal ve bürokratik kararlar vermeye konsantre olduğu bir dönemde, kentlerin büyüyen gücünü yansıtıyor. İmamoğlu'nun Cumhuriyetçi Halk Partisi, sadece Erdoğan'ın partisinin 25 yıl sonra kaybettiği İstanbul'u değil, ankara, İzmir, Adana ve Antalya'yı kontrol ediyor. Cumhurbaşkanı, Türkiye'nin modern cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ten bu yana en etkili lideri mirasını korumak istiyorsa, modernleştirici köklerine geri dönmeli, kör parti sadakati yerine liyakati teşvik etmeli, tevazuunu geri kazanmalı ve asabi damadını maliye bakanlığına atama kararını yeniden düşünmeli. 2016'daki başarısız darbe girişiminden buyana Türkiye eleştirel entelektüeller ve gazeteciler için tehlikeli bir yer oldu. Bu da değişmeli. Türkiye, daha fazla baskı değil, aydınlanmış bir hükümet çağrısında bulundu. Bir sonraki cumhurbaşkanlığı seçimi dört yıl içinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılında yapılacak. Erdoğan bu süreyi ülkeyi daha özgür ve müreffeh hale getirmek için kullanmalı. Zamanı fark ettiğinden daha hızlı doluyor olabilir."