Erdoğan'ın ''Afganistan planı''na tepki: ''Biden ile arayı düzeltmek için...''

Brüksel’de yapılacak NATO Zirvesi’nde ABD ve diğer NATO ülkeleri Afganistan’dan çıkış kararı alınırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin ülkede kalma isteğini  “ABD Afganistan’ı terk ettiği andan itibaren orada süreci devam ettirebilecek güvenilir tek ülke Türkiye. Bu konuda arkadaşlarımızı muhataplarına gereken cevapları verdiler. Onlar da bundan mutlular, memnunlar” sözleriyle kamuoyuna açıkladı.

Erdoğan’ın ABD ile ilişkileri düzeltebilmek için bu öneriyi gündeme getirdiğini belirten TBMM Dışişleri Komisyonu Üyesi CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, “Herkes ayrılırken Afganistan’da bir tek biz kalacağız. Niçin? ABD’nin yeni yönetimi mutlu olsun, memnun olsun diye! Ülkede kontrolü ele geçiren radikal Taliban kimseyi istemezken, ‘Biz kalacağız’ diye tutturmak orada görev yapacak binlerce askeri ve sivil unsurlarımızı güvenlik riskine atmak olur” dedi. Türkiye ile Afganistan arasındaki güçlü tarihi bağlara dikkat çeken Çakırözer, “Afgan halkına tabii ki destek olmalıyız ama bu ABD’yi mutlu emek için değil, Afganistan’ın isteğiyle, rızasıyla olmalıdır” dedi.

Brüksel’de yarın yapılacak NATO Zirvesi’nde ve Türkiye ile ABD’nin yeni yönetimi arasında yapılacak ilk ikili buluşmada gündemin en önemli unsuru Afganistan olacak. ABD başta olmak üzere NATO güçlerinin Afganistan’dan çıkma kararı zirvede kesinleşirken, Türkiye’nin Kabil’deki havalimanının kontrolü için ülkede kalması gündemde. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Amerika burayı terk ettiği andan itibaren de orada süreci devam ettirecek güvenilir tek ülke malum Türkiye ve bu konuda da zaten arkadaşlarımız muhataplarına gereken cevapları verdiler. Şu anda onlar da bundan memnunlar, mutlular” diyerek bu konuda istekli olduğunu açıkladı. 

“YÜZLERCE ASKER VE SİVİL RİSKE ATILIYOR”
Erdoğan’ın açıklamalarına, TBMM Dışişleri Komisyonu üyesi ve CHP Eskişehir Milletvekili Çakırözer, tepkisini şöyle dile getirdi:

“Bütün yabancı güçler Afganistan’dan çıkıyor. Avustralya ve birçok ülke büyükelçiliklerini dahi kapatıyor. Türkiye ise ‘Biz kalacağız’ diyor. Niçin? Yeni ABD yönetimiyle, Biden ile arayı düzeltmek için. Karar herkesten önce onlara bildiriliyor, ‘Mutlu oldular, memnun oldular’ deniyor. Biden mutlu olsun diye, yüzlerce belki binlerce askerimizin ve sivilimizin hayatını riske atabilecek büyük bir karar alınıyor. Hem de Gazi Meclisimiz ile danışma ihtiyacı, onay alma ihtiyacı dahi duyulmadan bu büyük risk üstleniliyor.”

“TALİBAN İSTEMEZKEN BU ISRAR NEDEN?”
Afganistan’da yaşanan iktidar savaşında kontrolü eline geçiren radikal Taliban güçlerinin ülkede hiçbir yabancı güç istemediğine dikkat çeken Çakırözer şunları söyledi:

“ABD yönetimi terör örgütü diye nitelediği radikal Taliban güçleri ile bir anlaşma yaptı, Afganistan’dan çekiliyoruz sözü verdi. Taliban da ‘Tüm yabancı güçler ülkeden çıkmalı’ koşulunu getirdi. İstanbul’da toplantı yapılacaktı, Taliban’ın bu koşulu yüzünden gerçekleşmedi. Mevcut Afgan hükümeti ile Taliban arasında da bundan sonra sürecin nasıl yürütüleceğine ilişkin bir anlaşma yok. Taliban hiçbir yabancıyı istemezken, ortada bu kadar çok belirsizlik varken Erdoğan yönetiminin ‘İlle de biz kalacağız’ diye acele etmesini anlamak güç. Ama bunun sonucu orada görev yapacak asker ve sivil unsurlarımızın güvenliğini tehlikeye sokabilir.”

 “DESTEKLERDE AFGANİSTAN RIZASI ALINMALI”
Türkiye’nin Afganistan’a desteğinin bundan sonra, Afgan halkının ve onun yöneticilerinin rızasıyla sürmesi gerektiğini belirten Çakırözer şunları söyledi:

“Afgan halkı Kurtuluş Savaşımızda bize maddi manevi destek olan bir halk. Biz de Cumhuriyetimizin kuruluşundan bu yana Afgan halkının hep yanında olduk. 11 Eylül saldırıları sonrasında uluslararası toplumla birlikte terörle mücadele için, Afganistan’ın yeniden inşası için tüm dünya ile, NATO ile birlikte yardıma koştuk. Bundan sonra da Afgan halkına destek olmalıyız. Ama oraya yapılacak yardımlarımızı Afgan yetkililerin rızasıyla, ikili mutabakatlarla yapmalıyız. Bu iş ‘Biden mutlu olsun, ABD ile aramız düzelsin’ diye aceleye getirilecek bir konu değildir. Konunun Türkiye’de tartışılacağı yer de mutlaka milletin temsilcilerinin yer aldığı TBMM olmalıdır.”