Erdoğan'dan Yunanistan'a çağrı: ''Sen de kapıları aç''
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla katıldığı bir programda Yunanistan'a mülteci çağrısında bulundu.
İstanbul'daki Kadınlar Günü programında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sınırdaki mülteciler üzerinden tepki gösterdiği Yunanistan'a "Sen de kapılarını aç, yükten kurtul. Gitsinler diğer Avrupa ülkelerine" diye seslendi. İdlib'deki ateşkes anlaşmasını a krizin daha fazla kan dökülmeden çözümü için yaptıklarını söyleyen Erdoğan, "Sözler tutulmazsa hakkımızı saklı tutuyoruz" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye’nin Kahraman Kadınları" Programı'na katıldı.
Erdoğan'ın burada yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:
"Şehitlerimizin özellikle yakınlarına istihdamdan eğitim, öğretime kadar tüm meselelerini çözmeye çalışıyoruz. Üzerinde bulunduğumuz bu vatanı vatan yapan şehitlerimizin kanlarıdır. şehitler tepesini bekleyen kahramanlar var oldukça istikbalimizi karartmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.
Bizim kadına bakış açımız çok nettir. İnsanlığın yarısı erkek yarısı kadındır. Bunlardan hangisini çıkarırsanız çıkarın geriye insanlık kalmaz. Erkek olarak kendimiz için ne istiyor ne bekliyorsak kadınlar için de aynı duygular içerisinde olmamız gerekiyor. Nerede kadınlara ayrımcılık aşağılama varsa orada helak vakti yakındır demektir. Kadını meta olarak gören hiçbir toplumun geleceği aydınlık olamaz. biz cahiliye döneminin kız çocuklarını diri diri toprağa gömen zihniyeti yaşamak istemiyoruz. bazı toplumlarda benzeri var.
Bizim inancımızın da kültürümüzün de özünde böyle bir ayrımcılık yoktur. İnsanların tamamını tornadan çıkmış gibi değerlendirmek zalimce bir yaklaşım olur. Tarih boyunca olduğu gibi bugün de insanın insana yaptığı zulümlere şahit oluyoruz. Bu konuda her gün dünyanın dört bir yanından gelen haber ve görüntülerle karşılaşıyoruz.
"İNSANLIK SESSİZ KALIYOR"
Her krizin faturasını çocuklarıyla birlikte kadınlar ödüyor. Suriye'deki insani krize baktığınızda altında çocuklar ve kadınları göreceksiniz. Sınırlarımızdaki Suriyeli kardeşlerimizin önemli bir bölümü kadın ve çocuklardan oluşuyor. Bizim yüreğimiz dağlanırken insanlık buna sessiz kalıyor. Avrupa yolunda en çok sıkıntıyı kadınlar ve yavruları çekmiyor mu? Yunan askerleri botları şişlemek suretiyle anne ve çocuklar ölümle mücadeleyi vermiyor mu? Batı bunlar karşısında ne yapıyor, yüreği yanıyor mu? Sesi çıkıyor mu? Bu tablo karşısında yüreği yanmayanın insanlığından şüphe etmek gerekir. Karşımızda sadece kendi konforu için bu manzaraya sırtını dönen koskoca bir dünya var.
"KİMSENİN KINADIĞINI İŞİTMEDİM"
Suriye'de 9 yıldır süren insani krizde hayatını kaybeden 1 milyon insandan çok büyük bir bölümü kadın ve çocuk. Avrupa kapılarına dayanan 100 binlerce insan içindeki kadınlara yapılan eziyetleri, önlerine dikilen tel örgüleri, dövülerek, hatta vurularak geri gönderilme çabalarını kimsenin kınadığını işitmedim. Vicdanları nasır tutmuş bir dünyanın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutlaması kelimenin tam anlamıyla riyakarlıktır.
MÜLTECİLER İÇİN ÇAĞRI
Ey Yunanistan bu insanlar sende kalmayacak, senden gelip geçecek Avrupa'nın başka ülkesinde kalacak. Neden rahatsız oluyorsun? Ey Yunanistan sana sesleniyorum, sen de kapılarını aç, yükten kurtul. Gitsinler diğer Avrupa ülkelerine. Kapımıza dayanan 1.5 milyon mülteci var. Geçici de olsa bir ateşkes imzaladık. Temennim odur ki bu burada kalır.
BELÇİKA ZİYARETİ
Yarın Belçika'da AB yetkilileriyle bir toplantım var. Temenni ederim daha farklı neticeler alarak döneriz. Belçika'dan daha iyi neticeler alarak döneriz. AB verdiği sözleri yerine getirmedi. AB taahhütlerini yerine getirmedi. Mülteciler için 40 milyar dolar üzerinde destek sağladık. Avrupa'nın desteği ise 3 milyar euro. 40 milyar dolar nere, 3 milyar euro nere?
Tüm mevzuatımızda kadınların haklarını korumaya, ayrımcı uygulamaları ortadan kaldırmaya yönelik çok ciddi düzenlemeler yaptık. Kadınların iş gücüne katılma oranı yüzde 27,9'dan yüzde 34,9'a toplam istihdamdaki kadın oranı yüzde 25,3'ten yüzde 28,8'e yükselmiştir. İnşallah milletimizi kadınıyla erkeğiyle bir bütün olarak 'Büyük ve Güçlü Türkiye' hedefimize ulaştıracağız.
"SURİYE TOPRAKLARINI İŞGAL AMACIMIZ YOK"
Halkını katleden rejimi durdurma konusunda önemli başarılar elde ettik. Türkiye'nin müdahalesi olmasaydı Suriye'de hayatını kaybeden 1 milyon sivil sayısına İdlib'de de bu kadar kişi katılacaktı. Buradan bir kez daha tekrar etmekte fayda görüyorum. Türkiye'nin Suriye topraklarını işgal ve ilhak etme gibi bir amacı asla olmamıştır. Tek gayemiz ülkemizde yaşayan 3,6 milyon Suriyeli ile sınırlarımıza dayanan 1,5 milyon İdliblinin güvenle evlerine dönüşlerini sağlayacak ortamı tesis etmektir. Suriye'nin toprak bütünlüğü ve siyasi birliğinin teminini arzu ediyoruz.
"KENDİ YÖNTEMLERİMİZLE TEMİZLE HAKKIMIZ SAKLI"
Rejimin amacı topraklarını kurtarma olsaydı ülkesinin doğusundaki terör oluşumuna karşı harekete geçerdi. Rejim bunun yerine masum İdlib hakına saldırmıştır. Türkiye olarak İdlib'de fiili operasyon sürdürdüğümüz 1 ayda toplam 59 şehit verdik. Buna karşılık rejimin 3 bin 400 unsurunu etkisiz hale getirdik. Bahar Kalkanı Harekatı, bölgemizin sağı ve solundaki yerlerle ilgili verilen sözlerin tutulmaması halinde, buraları kendi yöntemlerimizle temizleme hakkımızı saklı tutuyoruz. Anlaşmanın bozulması halinde şiddetle bu zalimlerin üzerine gideceğiz. Biz bu anlaşmayı İdlib'deki krizin daha fazla kan dökülmeden çözümünü sağlamak için yaptık. Aksi takdirde kendi belirlediğimiz yolda yürümeyi sürdüreceğiz."