Erdoğan'dan Melih Gökçek'e yeni görev mi geliyor ?

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Ankara Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Melih Gökçek üzerinden Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu'nun kırmaya hazırlandığı yeni partilere bir hamle gerçekleştireceğini ve MHP’nin de bu yeni hamleye sıcak baktığını öne sürüldü.

Günboyu gazetesi yazarı Fatih Ergin, “MHP’den Melih Gökçek’e ikinci yeşil ışık” başlıklı bugünkü yazısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın kuracağı partilere geçişleri önlemek için yeni bir hamleye hazırlandığını belirtti.

Ergin, Erdoğan’ın söz konusu hamlesini Ankara Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Melih Gökçek üzerinden gerçekleştireceğini ifade ederek Gökçek’e verilecek yeni görevi açıkladı. Ergin ayrıca MHP’nin de bu duruma sıcak baktığını belirtti.

İşte Ergin'in yazısı:

Türk siyaseti ilginç bir evreden geçiyor. İktiar partisi, bugüne kadar hiç yaşamadığı şekilde bölünme ile sonuçlanan ve daha da büyüme eğiliminde olan bir kaosun içerisinde. Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ve eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın partileşme hareketi, AKP'nin hem tavanından hem de tabanından belli ölçüde kopuşlar sağladı. Yeni partilerin somutlaşmasının ardından da, AKP'de ayrılıkların yaşanmaya devam edeceği kesin. Burada ortaya şu soru çıkıyor; Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, daha önce kendisine çok ağır eleştirilerde bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Süleyman Soylu, Numan Kurtulmuş gibi isimlere gösterdiği "hoşgörüyü"  yeni parti kurma hazırlığındaki eski yol arkadaşlarından neden esirgiyor? Üstelik, oylarının yüzde 40'ın da altına doğru gittiği bir dönemde bir de yeni partilerin AKP'den oy çekeceği gerçeğine rağmen…

Erdoğan, duygusal davranıp, eski yol arkadaşlarının ihanetine uğradığını düşünüyor olabilir. Bu güçlü bir ihtimal. Ancak, Davutoğlu ve Babacan'ın kuracağı partilerin AKP iktidarına rağmen mi kurulacağı da, bugün itibariyle halen bir soru işareti. Elbetteki bulunduğu partilerde kendilerine siyaset yapma imkanı bırakılmayanların yeni bir çıkış yolu araması doğaldır. Üstelik ülkenin gidişatından duyduğu kaygı ile bunu yapıyorsa, takdire de şayandır. Davutoğlu ve Babacan'ın partileşme hareketlerinin çıkış noktasına bakıldığında, ilk anda bu manzarayı görebiliyoruz. Ancak, AKP'ye kendi tabanında bile güvensizliğin arttığı bir dönemde, Erdoğan'ın eski yol arkadaşlarını partide tutmak için pek bir çaba sarfetmemesi, gerçekten düşündürücü. Özellikle Ali Babacan'ın kuracağı partinin AKP'den kaçacak oyları yakalaması için bir siyaset mühendisliği mi yapılıyor, bunu önümüzdeki süreçte göreceğiz.

Üzerine düşündüğüm bu konu ile ilgili, halen AKP üyesi olan ancak partisinin içerisinde bulunduğu durumdan son derece rahatsız eski bir milletvekilinden bir görüş aldım. Eski milletvekili, Erdoğan'ın istemesi durumunda, partinin gidişatından rahatsız olan isimleri ikna edebileceğini, onları partide tutabileceğini belirtti. Ancak yeni partilerin ortaya çıkması noktasında bir siyaset mühendisliği yapıldığına ise ihtimal vermedi ve şunları söyledi; "Türkiye'de genel olarak bir memnuniyetsizlik var. İşi, konumu iyi olanlar da bile memnuniyetsizlik görebilmek mümkün. Bu tabloyu, benim gibi mevcut durumdan rahatsız olan arkadaşlarımızla partinin yetkili organlarına aktarıyoruz. Ancak AK Parti'de seçim mağlubiyeti  almış kimselerin ödüllendirildiği bir sistem ortaya çıktığından bu aktarımlarımız sonuçsuz kalıyor. Haliyle başarılı, liyakat sahibi arkadaşlarımız da kenarda bir yere kadar bekliyor ve yeni siyaset kanalları açmaya çalışıyorlar" dedi.

Erdoğan'ın parti içerisindeki "güçlü lider" profilinin artık uzağında olduğunu belirten AKP'li ismin anlattığına göre, yakında yeni hamleler göreceğiz. Bülent Arınç, Cemil Çiçek, Mehmet Ali Şahin gibi AKP iktidarlarının adeta simgesi haline gelen isimler, Saray'da görevlendirilmiş ve bu görevlendirmeler yeni parti harektlerine karşı bir hamle olarak yorumlanmıştı.  Kendisine gelen bilgileri anlatan eski AKP Milletekili, Erdoğan'ın aynı hamleyi, AKP'de yine önemli görevlerde bulunmuş isimleri parti yönetimi ve kabineye alarak da gerçekleştirmek düşüncesinde olduğunu aktardı. Hatta bu isimlerden birinin de Melih Gökçek olduğunu belirtti. Öyle görünüyor ki, Erdoğan'ın metal yorgunluğu operasyonu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden istifa ettirdiği Melih Gökçek'in parti yönetimi ya da kabineye alınarak, "AK Parti'de kimsenin kenera itilmediği" görüntüsünü vermenin hesapları yapılıyor.

Dahası, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de, Erdoğan'a "sadakatsizlik" yapmadığı için Gökçek'in kabineye girmesine sıcak baktığı belirtiliyor. Bahçeli'nin 31 Mart seçimlerinde MHP'nin Ankara adayı olabileceğini belirttiği Gökçek'in kabineye girmesine sıcak bakıyor olması, yadırganacak bir durum değil. Ancak, sadakat meselesi izaha muhtaç. AKP ve MHP yerel seçimlere ittifak halinde girmeseydi ve Gökçek MHP Ankara Büyükşehir Belediye Başkan adayı olsaydı ne olacaktı? Galiba Gökçek, Erdoğan'a sadakatini MHP çatısı altında sergileyecekti. Bu gayet mümkündü, zira MHP'de davaya sadakatin yerini Cumhur İttifakı'na, yani Erdoğan'a sadakat aldı…

Sonraki Haber