Erdoğan'dan Filistin'i rahatlatan açıklama
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Parlamentolararası Kudüs Platformu Kudüs ve Sürecin Problemleri Sempozyumu"nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Wow Otel'de "Parlamentolar arası Kudüs Platformu Kudüs ve Süreci·n Problemleri· Sempozyumu"nda yaptığı konuşmada, "İlk kıblemiz olan Mescid-i Aksa'ya sahip çıkmak sadece sıkılı yumruklarından ve ellerindeki taşlarından başka hiçbir silahı olmayan Filistinli çocukların görevi değildir. Filistin davasını sahiplenmek, Kudüs'ü korumak tüm Müslümanların müşterek davasıdır, müşterek vazifesidir." ifadelerini kullandı.
"FİLİSTİN MESELESİ BM İÇİN TURNUSOL KAĞIDI"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan satır başları şöyle:
İnsanlık tarihinin özeti olan Kudüs Miraç hadisesiyle de biz müslümanlar için önemlidir. Bu toplantı tüm bölge için de kritik bir öneme sahiptir. Platform yıllardır mücadele veren Filistinli kardeşlerimize güç kaynağı olmuştur. Kudüs'ün yalnız olmadığını dost ve düşmana ilan ettiniz. Bir çocuk düşünün her gün silahların gölgesinde okula gidiyor. Bir genç düşünün geleceğe dair hayalleri dikenli tellerin vahşiliğinde kayboluyor. Bir kadın düşünün yıllardır gözü gbi baktığı evi buldozerlerle üzerine yıkılıyor. Bir baba düşünün sudan sebeplerle evlatları hapse atılıyor. Bir millet düşünün kendi öz yurtlarında parya muamelesi görüyor. Filistinli çocukların her gün yaşadıkları hayat budur. Filistin'de kendini tekrar eden bir baskı ortamı vardır. Alınan BM kararları bu haksız durumu gidermiyor. Çünkü üstünlerin hukuku geçerli. Yıllardır Filistinli kardeşlerimize yönelik baskı artarak devam etti. Filistin meselesi BM için bir turnusol kağıdı. Filistin gibi hayati bir konuda karar almaktan aciz bir kurumun günümüz meselesine çözüm bulma ihtimali yoktur. BM güvenlik konseyi gibi kurumlara yönelik güven sorunu DEAŞ gibi sapkın örgütlerine söylem olabiliyor. Dünyanın birçok ülkesinde dini kavramları kendine maske yapan terör örgütlerinin kullandığı kelime Filistin'dir.
TÜM DÜNYAYA ÇAĞRIDA BULUNUYORUM
Bilhassa yakın dönemde ezan konusunda yaşanan tartışmaları son derece tehlikeli buluyorum. Bu yönde parlamentoda karar alınması bir yana, böyle bir tartışmanın varlığı dahi akıl ve vicdan dışıdır. Ötekileştirmeyi derinleştirecek, din ve vicdan hürriyetini ayaklar altına alacak bu tartışmanın kimseye faydası yoktur. Bu tarz bir uygulamaya gidilmesi, sadece Filistinlileri değil, onlarla birlikte tüm Müslümanları rencide etmektedir. Bölgemizin yeni provokasyonlara değil barışa katkı sağlayacak hamlelere ihtiyacı var. İsrailli yetkililere bunları ilettik. Ülkelerindeki yangını söndürmek için uçak göndermemize teşekkür etmek için şahsımı arayan İsrail Cumhurbaşkanı'na söyledim. İsrail parlamentosunun aklı selimle hareket edeceğine inanıyorum. Ezan bir çağrıdır. Bu çağrıyı engellemeniz sıkıntılara neden olacaktır. BM'deki 193 ülkenin tamamının işgale karşı mücadele veren Filistin'i tanıması bir insanlık vazifesidir. Buradan tüm dünyaya biran önce bu adımı atma çağrısında bulunuyorum. Bir üzüntümü dile getirmek istiyorum. Rabbimiz İsra suresinde Mescid-i Aksa'nın çevresini nurlandırdığını ve bereketlendirdiğini söyledi. Peygamber efendimiz yolculuk ancak bu üç mescid için yapılır. Peygamber efendimiz müslümanlara sarih, açık ve net bir hedef gösteriyor. Durum böyle iken müslümanların Mescid-i Aksa'yı yeteri kadar ziyaret etmediklerini görüyoruz. Batı'daki müslüman kardeşlerimizin Kudüs'ü ziyaret ederek Filistinli kardeşlerimizin yalnız olmadıklarını göstermeleri gerek. Filistinli kardeşlerimiz bizden onlara sahip çıkmamız gerektiğini söylüyorlar. Unutmayın ki gitmediğiniz yer sizin değildir.
BEN ŞU AN Kİ HALİYLE BM'DEN ADALET BEKLEMİYORUM
İkinci dünya savaşının şartlarında oluşturulmuş bir BM güvenlik konseyi var.
Hem kıtaların orada temsil edilmesi sağlanmalıdır hem dünyadaki tüm inanç gruplarının orada temsil edilmesi sağlanmalıdır, dolayısıyla 'Biz Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde yokuz' kimse dememeli. Bunun sağlanması lazım. Eğer Birleşmiş Milletler adalet tesis edecekse, adalet dağıtacaksa bu böyle olur. Ama şu andaki haliyle ben Birleşmiş Milletlerden adalet beklemiyorum, böyle bir adalet de oradan çıkmaz, bunu bilin. Suriye meselesinde BM güvenlik konseyi bir adım atabiliyor mu? Şu anda 1 milyona yakın insan öldü Suriye'de. Nerede BM, ne yapıyor. Irak'ta ne yapıyor? Biz ÖSO ile Suriye'ye girdik. Biz adaletin tesisi için Suriye'deyiz. Mesele toprağın gerçek sahipleri. Zalim Esed'in hükümranlığına son vermek için girdik. Kimse ırki milliyetçilik yapmasın. Bizim dinimiz İslam. Eğer biz başka belirleyici bir akım ararsak kötü bir yere gideriz. Şu anda Irak'ta Suriye'de mezhep çatışmaları oluyor. İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanı olarak söylüyorum: Bizim için hüküm bellidir. La Tahzen İnnallahe Meana! Biz buna bakacağız. Buna bakmazsak bizi daha çok ezerler. Ben inanıyorum ki bu toplantılar bir ayağa kalkışın göstergesidir.
MÜSLÜMAN ÜLKELERE FETÖ UYARISI
15 Temmuz'da milletim, F-16'ların, bomba yağdıran helikopterlerin, tankların, topların, modern silahların, evet, insanoğluna işlemediğini, işlemeyeceğini gösterdiler. Niye? Onlar hep şehadete yürüdüler. 248 şehit verdik, 2 bin 193 gazimiz oldu. Ama elhamdulillah o FETÖ denilen terör örgütü, bu ülkede hedefine ulaşamadı, ulaşamayacak. Benim birçok Müslüman kardeşim kendi ülkelerinde bu FETÖ terör örgütüne zemin hazırlıyor. İsminin yanında hoca varmış, ne hocası şarlatan.