Erdoğan Yunanistan Başbakanı Miçotakis ve BM Genel Sekreteri ile görüştü

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için gittiği New York'taki Birleşmiş Milletler binasında Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'i kabul etti.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamaya göre görüşmede Türkiye ile Yunanistan ikili ilişkileri, bölgesel ve küresel konular ele alındı.

Erdoğan, Türkiye ile Yunanistan'ın iyi komşuluk esası ekseninde geleceğe emin adımlarla ilerleyebileceğini, iki ülke arasındaki diyaloğun güçlendirilmesinin ve Atina Bildirgesi'nin lafzı ve ruhu doğrultusunda hareket etmenin iki ülkeye de kazandıracağını ifade etti.

KONSEY TOPLANTISININ TÜRKİYE'DE YAPILMASI KARARLAŞTIRILDI

Erdoğan, İsrail'in Gazze başta olmak üzere çeşitli bölgelerdeki saldırılarının masum sivillerin yanı sıra bölgenin huzurunu hedef aldığını, krizin bölgeye yayılması riskinin bulunduğunu, insani yardımların Gazze'ye engelsiz ulaştırılması için İsrail'e baskı yapılmasının önemli olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Miçotakis'i kabulünde, Türkiye-Yunanistan Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi toplantısının 2025'in ilk aylarında Türkiye'de yapılması kararlaştırıldı.

BM GENEL SEKRETERİ GUTERRES'İ DE KABUL ETTİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra New York’taki Birleşmiş Milletler binasında BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’i de kabul etti.

Erdoğan görüşmede, Filistin topraklarında İsrail tarafından uygulanan soykırımın insanlık için yeni bir utanç kaynağı olduğunu, uluslararası toplumun İsrail katliamlarını durdurmak için tek ses olması gerektiğini belirtti.

GAZZE'YE İNSANİ YARDIM

Erdoğan, Uluslararası Adalet Divanında İsrail aleyhine açılan soykırım davasını Türkiye’nin yakından takip ettiğini ve müdahil olacağını, Gazze’de şartların kış mevsiminin yaklaşmasıyla daha da ağır hale geldiğini, hastalıkların arttığını, bu nedenle Gazze’ye insani ve tıbbi yardımların artırılması için daha fazla çaba harcanması ihtiyacını ifade etti.

KKTC VURGUSU

Erdoğan, Kıbrıs Türk tarafının egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü gibi haklarının tescilini istediğini, federasyon modeli dışındaki çözüm imkanlarının tarafların katılımıyla BM himayesinde bir toplantıda ele alınabileceğini, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin devlet olarak tanınmasının Ada’daki gerçekleri dikkate alan bir çözümün anahtarı olacağını belirtti.