ERDOĞAN: YENİ BİR SEFERBERLİK ÇAĞRISI YAPIYORUM
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör ve terör olaylarına karşı 'seferberlik' çağrısında bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da "5 bin köye, 5 bin orman eylem planı" etkinliğine katıldı.
Erdoğan'ın törendeki konuşmasının satır başları şöyle:
Bugün yeni gün anlamına gelen Nevruz yani bahar bayramını da burada kutluyoruz. Nevruz coğrafyada tabiata duyulan sevginin ifadesi olan bir bayramdır.
NEVRUZU KAN DÖKMEK OLARAK TELAKKİ EDENLERİ LANETLİYORUM
(Şehitler ölmez vatan bölünmez sloganları sonrası ) Şehitler ölmez, onlar diridirler. Nevruzu bayram olarak değil kan dökmek olarak telakki edenleri de huzurlarınızda ayrıca lanetliyorum. İşte buyurun biz burada bir bayram kutluyoruz. 5 bin köye 5 bin gelir getirici orman kurulması projesini nevruz bayramında başlatıyoruz.
Türkiye bir süredir tarihinin en kanlı terör saldırısı dalgalarından birisiyle karşı karşıya. Geçtiğimiz Temmuz ayından itibaren PKK ve DAİŞ gibi örgütler saldırılarıyla ülkemizi hedef almaktadır. Terörle mücadele eden güvenlik güçlerinden verdiğimiz şehitlerin ve canlı bomba saldırılarında kaybettiklerimizin acısını derinden hissediyoruz.
BİZ KORKUYU KORKUTANLARDAN OLACAĞIZ
Bir yandan acımızı yaşar terörle mücadelemizi kesintisiz şekilde sürdürürken hedeflerimizden kopmuyoruz.
Devlet ve millet olarak bu terör musibetinin üzerinden mutlaka geleceğiz. Bize korkmak yaraşmaz, korkmak yakışmaz, biz korkuyu korkutanlardan olacağız.
Milletimiz 1000 yıldır bu topraklarda bölücü terör örgütü gibi nice saldırının üstesinden geldi. Allah'ın izniyle bu tehdidin üzerinden geliriz.
YENİ BİR SEFERBERLİK ÇAĞRISI YAPIYORUM
Biz de yeni mücadele yöntemleri geliştirerek netice alacağımıza inanıyoruz. Yeter ki siz birliğinizi beraberliğinizi güçlü tutun bundan taviz vermeyin. Terörün en büyük panzeihiri işte budur. Bugüne kadar milletle savaşıp başarılı olan terör örgütü yoktur ve olamazlar da. Teröre karşı bu örgütler vasıtasıyla ülkemizi terbiye etmeye çalışanlara karşı Malazgirt Ruhuyla, Anadolu Selçuklu ruhuyla, Osmanlı çınarının azametiyle Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı'nın azmiyle yeni bir seferberlik çağrısı yapıyorum.
Terör örgütlerinin üzerine tüm gücümüzlegitmeye devam edeceğiz. Türkiye'nin mücadelesi sadece terörle ve teröristle değildir. Biz ayrıca yalan yanlış gerekçelerle onları destekleyen güçlerle de mücadele ediyoruz.
İnsan hakları ve özgürlükleri batı bize dayattığı için değil milletimiz buna layık olduğu içi bunları hayata geçiriyoruz.
Kardeşlerim her zaman söylüyorum biz sadece Allah'ın huzurunda rükuda eğiliriz, başka türlü eğilmek bize yakışmaz.
İşte Avrupa Birliği Türkiye ile görüşme yapacak. Başbakanımız oraya gidecek ve gittiği günün öncesinde toplantının yapılacağı binanın arka tarafında bölücü terör örgütü çadırlarını kuruyor ve oraya da paçavralarını asıyor. Bu AB ki PKK'yı terör örgütü olarak ilan etmiş durumda. Nasıl oluyor da sen böyle bir terör örgütüne böyle çadır kurduruyorsun? Bu samimiyet mi dürüstlük mü?
Bizim için aslolan Türk milletinin ta kendisidir.
Batı eli kanlı teröristleri cici çocuklar gibi göstermek için adeta seferberlik yapıyor.
SURİYE İÇİN UÇUŞA YASAK BÖLGE İSTEDİK
Suriye için gelin uçuşa yasak bölge ilan edelim dedik. Suriyeli kardeşlerimizi buraya yerleştirelim dedim. Orada konutlar inşaa edelim şehir kuralım dedik ve buranın güvneliğini de uçuşa yasak bölge ilan ederek koalisyon güçleri tesis etsin dedik. Suriye'de uçuşa yasak bölge ve terörden arındırılmış bölge teklifimizi kabul etmeyen herkes iki yüzlüdür, riyakardır.
Biz inancımıza ve kültürümüze uygun bir şekilde mağdurların elinden tutmaya devam edeceğiz. Avrupa varsın özeleştirisini kendisi yapsın. Bizim burada yapacak çok işimiz var. Orman ve su işleri bakanlığımızın gündeminde yer alan konuların hepsi çok önemli.
Dünyadaki tüm madurları gölgesi altında toplayan ulu devlet çınarımız bugün genç bir bedende Türkiye Cumhuriyeti adı altında yaşamını sürdürüyor. Bunun için Çınar ağacı görevimizi hatırlatmak bakımından varlığını sürdürüyor. Bakanlığımız isabetli bir kararla 2016 yılını çınar yılı olarak ilan etti. Bundan dolayı kendilerini kutluyorum.
Bugün başlatacağımız bir diğer önemli proje 5 bin köye 5 bin gelir getirici orman projesi. Balık vermek değil aslolan balık tutmasını öğretmek.
Türkiye dünyada orman varlığını arttıran az sayıda ülkeden birisi. Orman varlığımızı 22 milyon hektera yükselttik. Başarılı çalışmalar BM ve OECD'nin dikaktini çekti.
3.5 MİLYAR FİDANI TOPRAKLA BULUŞTURDUK
Bugüne kadar 3.5 milyar fidanı toprakla buluşturduk. Bir takım çevreler ısrarla bize ağaç düşmanlığıyla bizi itham edebiliyorlar. Dün İstanbul Gezi Parkı'nda Ankara ODTÜ alanında kaos çıkarmak istmeişlerdi bugün Artvin'de aynı niyetle harekete geçtiler. Halbuki ağaç noktasında ülkemizin başarısı ortadadır.
Gönülleri mühürlenmiş kişiler bazı gerçekleri görmüyor.
bal üretimiyle alakalı bu konuda ülkemiz dünyada 6. sıradan ikinci sıraya yükseldi. Su konusuna gelince. Hayatımızın ayrılmaz parçasıdır. 1992 yılında İstanbul susuzdu. Hani o küvetlere su dolrduğumuz günleri hatırlayın; bidonlarla suları alıp banyolara doldurduğumuz günleri hatırlayın. Biz 180 km'den Istranca dağlarından dağları delerek İstanbul'a suyu ulaştırdık. Ve İstanbul'un su ihtiyacını giderdik. Su var temizlik var su yok kirlilik var.
Türkiye'nin en yüksek barajı Yusufeli Barajı'nı Çoruk Nehri üzerinde inşaa ediyoruz. Orada şimdi yep yeni denize nazır bir şehir inşaa ediyoruz. Ilısu Barajı'nın inşaatı sürüyor. Bunu engellemek için bölücü örgüt neler yaptı neler. Bunların benim Kürt kardeşlerimi sevmek gibi bir derdi yok.
Gençler şunları unutmayalım ülkemiz sulama alanlarının artmasıyla dünyada 7. sıraya yükseldi. Çiftçilerimize yılda 14 milyar lira gelir sağlanacak.