''Erdoğan ve çevresi tamamen çökmüş durumda''
Korkusuz yazarı Can Ataklı, bugün köşe yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı Donald Trump'ın arasındaki diyaloğa yer verdi.
Korkusuz yazarı Can Ataklı, bugünkü yazısında, Erdoğan ile Trump arasındaki diyaloğa değindi.
Can Ataklı bugünkü yazısının ilgili bölümünde "S-400'ün yanına Patriot alınması teklifi Trump'ı heyecanlandırmış" dedi.
S-400'ün yanına Patriot alınması teklifi Trump'ı heyecanlandırmış
Erdoğan'ın, Amerika gezisinin en çarpıcı sonuçlarından biri hava savunma sistemimiz için “yedek” olarak Patriot alma ihtimalimiz bana göre.
Amerika Başkanı ile bu gezide görüşmemiş olsa bile Erdoğan, Trump'a “S-400'ün yanına Patriot da alabiliriz. Eğer bunu senatodan geçirebilirseniz görüşürüz” dediğini Türk gazetecilere de açıkladı Fox News'ten sonra.
Trump da “Ciddi misin?” diye sormuş Erdoğan'a bu teklifi karşısında.
Sanıyorum Erdoğan, bu “Ciddi misin?” sözünü, “Trump'ın büyük bir sevinç ve iştahla Patriot vereceği şeklinde yorumlamış.
Bu mümkün olabilir mi?
Bana göre sıfır ihtimal.
Amerika, NATO'nun başı olarak Türkiye'ye “Patriot al” demiyor ki, “S-400'leri alma, müttefik olma ruhuna aykırı” diyor.
Anlaşılan şu ki, Erdoğan'ın çevresi tamamen çökmüş durumda.
Kimse ya konuşamıyor ve Erdoğan'a gerekli bilgileri iletemiyor ya da hiçbirinin bu konularda bilgisi yok ve Erdoğan'ı tek başına bırakmış durumdalar.
Erdoğan'ın bu açıklamaları, yanındaki sözde gazeteciler tarafından pek beğenilmiş.
Ama hiçbirinin aklına, “Hava savunma sistemi için bu kadar büyük maliyetlere girmemize ne gerek var?” diye sormak gelmemiş.
Ayrıca yine hiçbirinin aklına, “Diyelim Trump çok sevindi ve hemen Patriot'ları verdi. Acaba Rusya kendi sisteminin yanında Amerikan sistemi isteyecek mi, orada bir sıkıntı yaşamayacak mıyız?” sorusu da gelmemiş.
KAFAMI BOZAN ŞEYLER
Aralarında gazeteci olmayınca soru da sormuyorlar elbette
Daha önce de yazmıştım.
Artık gazetecilik öldü.
Saray gazeteciliği yapılıyor.
Kimse soru sormuyor, soru sormanın ne olduğunu bile bilmiyor.
Erdoğan tarafından seçilip “gazeteci” diye adlandırılıyorlar, saray danışmanlarının ellerine verdikleri soruları soruyorlar ve banda aldıkları cevapları da aynen yayınlıyorlar.
Amerika gezisinden önce uyarmış ve “Şu gazeteci denilenler, biraz haber de yazsalar, çevreyi anlatsalar da biz de bir şeyler öğrensek” demiştim hatırlayacaksınız. Sanıyorum bu gezi ile ilgili en merak edilen konu, Trump'la neden görüşme yapılamadığı, öyle değil mi?
Çünkü yola çıkılırken de dönüşe çok az zaman kalıncaya kadar da beklenti Trump'ın, Erdoğan'ı çağıracağı yönündeydi.
Erdoğan döndü geldi, yanında bir yığın gazeteci kılıklı kişi var ama kamuoyu neden görüşme olmadığını öğrenemedi.
Çünkü biri bile “Efendim, ne oldu da görüme yapılmadı?” diye soramamış, bunu sormaya cesaret edememiş. Belli ki önceden uyarılmışlar, bu soruyu soranın başının yanacağını öğrenmişler.
Valla kimsede utanma da olmayınca sonuç böyle oluyor.