Erdoğan: Vatanımızı bölmeye çalışanların gözünün yaşına bakmayız
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin 951. Yıl Dönümü Kutlama Programı'nda yaptığı konuşmada, ''Hiçbir saldırıya, oyuna, tuzağa tahammülümüz yok. Özgürlüğümüzü hedef alan hiç kimseyi affetmeyeceğiz. Vatanımızı bölmeye çalışan hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız'' dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları...
Sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Malazgirt Zaferi'nin yıldönümünde Anadolu'yu bizlere vatan haline getiren tüm kahramanlarımızı, şehitlerimizi, gazilerimizi rahmetle yad ediyorum. Bizans ve Selçuklu Ordusu, Malazgirt'te karşı karşıya geldiğinde İslam dünyasının dört bir yanında Sultan Alparslan'ın zaferi için dualar ediliyordu. Sultan Alparslan bu duanın ardından tıpkı bugünkü gibi bir cuma günü atının kuyruğunu bizzat bağlayıp ordusunu hücuma hazırlamıştır. Bugün burada cuma namazımızı kılacağız. Ecdadımızın izinde aynen yürüyeceğiz. Sultan Alparslan'ın namazgahında hep birlikte eda edeceğiz.
Malazgirt Zaferi'nin ardından Anadolu'nun çeşitli yerlerinden kurulan küçük beylikler Osmanlı'nın çevresinde toplanarak bir cihan imparatorluğuna dönüşmüştür. Türkiye'nin dostluk elini uzattığı kimi çevrelerin bu tarihi hakikatleri hatırlamasında fayda görüyorum. Bizans'ın Fatih'in İstanbul'un fethiyle gelen kaçınılmaz akıbetini şair şöyle anlatıyor: Şafak söktü, gün ışıdı işte. Bizans yıkıldı Malazgirt'te, nitekim Malazgirt'ten sonrası ecdadımız için sadece bir vakit, saat meselesiydi.
"MALAZGİRT'İ ASLA UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ"
Malazgirt'in üzerinde bu kadar çok durmamızın bir sebebi var. Çünkü Malazgirt tüm İslam dünyasının da bir zaferidir. Malazgirt bu coğrafyada kazandığımız diğer tüm zaferlerin kaynağıdır, anasıdır. Sultan Alparslan Anadolu kapılarını bir daha kapanmamak üzere bize açmamış olsaydı, bu coğrafyadaki varlığımızı edebi kılabilir miydik? Bilmiyorum. İşte bunun için Malazgirt'i asla unutmayacağız, unutturmayacağız. Ecdadın da bu konuda hassasiyet gösterdiğini biliyorum. Gençler öyle ki edebiyatımızda en çok işlenen tarihi hadiselerin başında Malazgirt gelir. Şiirlerle, denemelere, hikayelerle destanlaşan bu zaferi bizden sonraki gelen nesillere de ilmik ilmiş işlemek boynumuzun borcudur.
Malazgirt'in de unutturulmaya çalışıldığı günler yaşanmıştır. Bu sinsi oyunu bozarak bize bugün heyecanla tekrarladığımız günler bırakmışlardır. Yahya Kemal'in şu şiir bin yıldır Anadolu'da girdiğimiz her gazanın adeta özetidir: "Şu kopan fırtına, Türk ordusudur yarabbi. Senin uğrunda ölen ordu budur ya Rabbi" Sınır ötesi harekatlarımızda mücadelemizi yürüttük ve başarıya ulaştırdık.
Bayrağımızın dalgalandığı her yerinde huzur yeri olarak görünmesinin sebebi budur. Kardeşlerim, Anadolu'nun adım adım medeniyetimizin maddi ve manevi unsurlarıyla işlenmesi süreci hem kılıçla hem kalemle hem kalple olmuştur. Biz ezanlar susmayacak, bayrak inmeyecek dedikçe yürekleri daralananlar, elleri ayakları titreyenler beyhude yere endişe ediyor. Bu ezanlar, bu bayraklar, bu şehitler onların da özgürlüğünün, geleceğinin teminatıdır. Yeter ki vatanlarına ihanet etmesinler. Yeter ki milli ve manevi değerlerimize husumet beslemesinler.
"VATANIMIZI BÖLMEYE ÇALIŞAN KİMSENİN GÖZÜNÜ YAŞINA BAKMAYACAĞIZ"
Ülkemizin herkese yetecek imkanı vardır. Devletimizin her bir vatandaşına sahip çıkacak güce, kudrete sahiptir. Hiçbir saldırıya, oyuna, tuzağa tahammülümüz yok. Özgürlüğümüzü hedef alan hiç kimseyi affetmeyeceğiz. Vatanımızı bölmeye çalışan hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayacağız. Ülkemizdeki son dönemde en iddialı vizyonu, cumhuriyetimizin 100. yılını adadığımız 2023 hedeflerini bunun için milletimize söz verdik. Kapı kapı dolaşıyor muyuz? 2023'te sandıkları patlatmaya var mıyız? 2053 vizyonumuzu bunun için hazırlıyoruz. 2071 hayallerimizi bunun için kuruyoruz. 19. yüzyıl yıkılışın 20. yüzyıl yeniden yükselişin dönemiydi. Gelecek yüzyıl da bizim medeniyetimizin asrı olacaktır.
Sözlerimi çok duygulandığım şu mısralarla bitirmek istiyorum çünkü bugünü tam ifade ediyor: Bir cuma sabahı Allah'a karşı, Malazgirt'te 54 bin er: Allah-u Ekber, Allah-u Ekber. Allah'a uzanmış eller geliyor, kalk ayağa yer ver göklerce minareler geliyor, onlar ki ilahilerle yıkandılar.