Erdoğan tarih verdi: ''Yetiştirmeye çalışıyoruz''

İstanbul'un Fethi'nin 565'inci yılı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayelerinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin organizasyonuyla düzenlenen görkemli bir törenle kutlandı. Törende bir konuşma yapan Erdoğan, "Çamlıca Camisi'ni inşallah Kadir Gecesi'ne yetiştirmeye çalışıyoruz" ifadelerini kullandı.

Fatih Sultan Mehmet Han’ın İstanbul’u fethinin 565’inci yılı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Haliç Kongre Merkezi Sahilinde düzenlenen görkemli törenle kutlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, programa katılanlara iftar yaparak, yapılan kutlama gösterilerini izledi. Gösterilerin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlara hitap etti.

"BİZANS’IN GÜNÜMÜZDEKİ TEMSİLCİLERİ”

Fetih şöleninde dua ederek konuşmaya başlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İstanbul’un fethi bizim için ne kadar sevindirici ne kadar iftihar bir hadiseyse birileri içinde o derece biri büyük felaket günüdür. Biz bu şehrin sokaklarına zulüm 1453 başladı diye yazanları unutmadık. Bizans askerlerinin kostümleriyle polisimizin, askerimizin karşısına dikilenleri unutmadık. 15 Temmuz günü tankları alkışlayanları kontrollü darbe diyerek zafere gölge düşürmeye çalışanları unutmadık. Bayrağı görmeye dayanamayanları, ezandan rahatsız olanları unutmadık. Uzağa gitmeye gerek yok 24 Haziran seçimleri sürecinden yaşadıklarımız bile tek başına bu gerçekleri göstermeye yeter. Bu seçimlerde dış politika vaatlerini Türkiye’nin Türk Milletinin çıkarlarına göre değil Bizans’ın günümüzdeki temsilcileri olarak gördüğü güçlerin taleplerine göre sıralayan partilerle yarıştığımızı biliyoruz. Türkiye’ye terörle mücadelen ekonomik şantaja saldırılarak daha her konuda saldırılanların ağzıyla dış politika perspektifini kuranlar İstanbul’un fethini hala hazmedemeyenlerdir” dedi.

“ATATÜRK’ÜN MİRASINA İHANET”

CHP’nin seçim beyannamesine değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Tüm dünyanın Batı ülkelerinde yükselen İslam düşmanlığından endişe ettiği dönemde, seçim beyannamesinde İslam ifadesini sadece İslami Radikalimiz kavramıyla geçinen bir parti elbette Fatih’in mirasına sahip çıkmayacaktır. Cumhuriyeti kuran parti olduğu halde, milletimizi bölmek, devleti yıkmak için çalışan bölücülerin gelenler Atatürk mirasına ihanet ediyorlar. Darbelerin, cuntaların, vesayetin ülkemize yaşattığı acıya rağmen hala 27 Mayıs darbesini savunanlar bu ülkenin geçmişini mahvettikleri yetmiyor gibi geleceğine de göz dikmişler gibidir. Biz 16 yıldır bunlarla mücadele ederek ülkemizi geliştirdik ileriye taşıdık, bugünde hala aynı zihniyetle mücadele ediyoruz. Fatih’in İstanbul’u fethederken inanç ve kararlılık vizyon neyse bizim Türkiye’yi 2023, 2053, 2071 hedeflerine taşıma konusundaki duruşumuz aynıdır. İşte bunun için, erdem irade ve cesaretle Türkiye’yi şahlandıracağız diyoruz. İşte bunun için vakit Türkiye vaktidir” diye konuştu.

“İSTANBUL TÜRKİYE’NİN KALBİDİR”

İstanbul’u kalbe benzeterek hediye olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İstanbul bize ecdadın en kıymetli hediyesidir. Kalp dursa diğer organlarda görevlerini yerine getiremez. İstanbul Türkiye’nin kalbidir. Bunun için İstanbul’un üzerine adeta titremeliyiz. Sadece hizmetlerle değil, aynı zamanda İstanbullunun gönlünü de kazanmak bu şehre sahip çıkabiliriz. Buradan Haliç’i de tertemiz hale getirdik.

Burayı da benden sonraki arkadaşlarım en son Kadir beyin döneminde bitti. Haliç Kongre Merkezine böylece ulaştık. Burada törenleri yapıyoruz. 1994 yılında Büyükşehir Belediye başkanlığını aldığım da İstanbul’la bugünkü İstanbul arasında dağlar kadar fark var. Bu bir aşk, biz İstanbul sevdalısıyız derken bunu kastettik. Laf ile aşk olmaz. Aşk ile koşan da yorulmaz. Sokaklar çöp dağlarıydı, hava kirliliği almış başını gidiyordu. Musluklardan su akmıyordu. O gün bugün su sıkıntısı yok. Bu iş aşk işi, birilerinin dediği gibi şuna karşıyım, buna karşıyım değil, başındaki zat ana muhalefetin başında Sabiha Gökçen’e karşıydı, buraya uçak iniyor mu diyordu. Bizden önce yapıldı. İktidara geldiğimizde uçak falan inmiyordu. 750 milyon dolara falan mal oldu orası uçak inmeyen buraya biz geldikten sonra uçak inmeye başladığı gibi yetmez hale geldi. Yeni terminali ve pistler yapmaya başladık. Ey Kılıçdaroğlu bu işler durup dururken olmuyor. Sabiha Gökçen’de yetmedi, Atatürk Havalimanı da yetmedi, dünyanın ilk 3 içerisindeki havalimanını yapıyoruz. 29 Ekim‘de ilk etabını açacağız. İlk etapta 90 milyon yolcu kapasitesi var. 2023’te 150 milyon yolcu kapasitesine ulaşacak. Atatürk Havalimanını olduğu gibi Osmanlı’da olduğu gibi millet bahçesi haline getiriyoruz. O dev araziyi Amerika’da Central Parkın 3 katıdır. Öyle bir millet bahçesine inşallah İstanbullumuz sahip olacak” dedi.

“ÜCRETSİZ OLARAK DERS VEREBİLİRİZ”

"Seçim sonrasında ücretsiz ders verebiliriz" diyerek konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Diyor ki ben dokundurtmam. Buna sorarsa aynı şekilde 3’üncü havalimanını yaptırmazdı. Para yok neyle yapacaksın diyor. Kaynak çoğaltmak, çeşitlendirmek nedir. Anlamazsın ki. Bunlar kamu özel ortaklığından anlamaz. Bizim yaptığımız dev yatırımların çoğu böyle. Ben buradan bir tavsiye de bulunayım öğrenmek isteyebilirsin. Sana seçimden sonra bunun ücretsiz bunun dersini verebiliriz. Fırsatımız olacak ondan sonra, ama 24 Haziran’ı aşalım işimiz çok. Yalova’ya giderken Osmangazi köprüsünü kullanıyorsun. Oradan buradan gelirken rahat yolculuk edin diye. Biz bunları bizim paramızla yapılmadı. Ortaklaşa burayı yaptılar. Belli bir süre sonra bize bırakacaklar. Marmaray, Avrasya Tüneli böyle yapıldı. Bunlar anlamaz. Bizim icraatımızın ulaştığı yere bunların hayalleri ulaşamaz” şeklinde konuştu.

“MİLLET BAHÇESİ OLUŞTURUYORUZ”

 
Millet bahçelerinin yapılacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Atatürk Havalimanı sahası yanında, Başakşehir, Maslak, Pendik, Bakırköy’de 4 tane millet bahçesi kuruyoruz. Şehrin çeşitli yerlerinde 30 yeşil alan oluşturuyoruz. Başakşehir ve ikitelli de 2 ayrı şehir hastanesi yapıyoruz. Taksimdeki Atatürk kültür merkezini yıktır. Şimdi projeyi hayata geçireceğiz. Türkiye’nin en büyük opera binasını oraya kuruyoruz. Artık iş başladı. İstanbul’un şanına yakışır bir eser” dedi.

ÇAMLICA CAMİİ'NE TARİH

Rami Kışlasının olduğu yeri kütüphane yapacaklarını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Rami kışlasını ülkenin en büyük kütüphanesine dönüştürüyoruz. Cumhurbaşkanlığı’nda 5 milyon, Rami Kışlasındaki kütüphanenin 7 milyon olacak. Buralar 24 saat sürekli açık olacak. Kuleli askeri lisesini de müze olarak şehrimize kazandırıyoruz. Haliç tersanesiniz bilim ve teknoloji haline getiriyoruz. Marmara’yı otoyolla kuşatıyoruz. Hangi istikamete giderseniz gidin hızlı bir şekilde gideceksiniz. 3 katlı tünel de bizim yeni dönem projemizde yer alıyor. Bunun yanında önümüzdeki dönemde pek çok yatırımla hizmet edeceğiz. İstanbul’a ne yapsan az. Burası muhteşem mübarek bir şehir. Buraya hizmet yakışır. İstanbul’a kazandırdığımı manevi zırh olarak gördüğümüz Çamlıca Camini 10 Haziranda ibadete yetiştirmeye çalışıyoruz. Yetiştiremeyeceksiniz, yetişeceği zaman yapalım. İlla seçim falan diye böyle bir şeye girmeye gerek yok. Muhteşem bir eser” ifadelerini kullandı.

GÖRKEMLİ TÖREN

İstanbul'un Fethi'nin 565'inci yıldönümü kutlaması, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal'ın ev sahipliğinde Haliç Kongre Merkezi Sahili'ndeki alanda gerçekleşti. İftar programıyla başlayan gecede, Kültür Bakanlığı Tarihi Türk Müziği Tasavvuf Musikisi dinletisi sunuldu.

Programda açılış konuşması yapan İstanbul Valisi Vasip Şahin, bugün bir kutlu müjdenin, vazgeçilmez bir hedefe ulaşmanın, fethin 565'inci yılının idrak edildiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Fetih, çok yönlü ve büyük bir başarı öyküsüdür. Tarihin akışını değiştirip, çağ açıp çağ kapatmaktır. Fetih, İstanbul’u dünya merkezi yapmaktır.
Osmanlı'yı adeta yeniden kurup bir cihan devletine dönüştürmektir, kıtaların, milletlerin, medeniyetlerin, inançların tarihine yön vermektir. Devlet ve toplumun bütün unsurlarını fonksiyonel ve etkin bir planlama ile harekete geçirmektir. Fetih, büyük bir askeri harekat olduğu kadar, ilmi, içtimai, ahlaki siyasi, sosyal, kültürel, teknolojik ve stratejik açıdan da büyük bir başarının adıdır. Fetih, büyük bir medeniyet hamlesidir. Kurucu, ihya ve inşa edici bir ruhtur. Fetih, Peygamber Efendimizin muştusuna ve övgüsüne mazhar olmaktır."

"TARİHİNİN ALTIN SAYFASI"

Fatih Sultan Mehmed'in, sadece kılıcın, sadece savaşın sultanı olmadığını vurgulayan Şahin, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Büyük bir entelektüel, iyi bir şairdir. Aynı zamanda, ilmin, irfanın, sanatın, edebiyatın, adaletin, hukukun sultanıdır. Sadece kıtaların değil, gönüllerin de sultanıdır. Sayın Cumhurbaşkanım, Fatih'in zafer meydanlarında ortaya koyduğu tavır, galibin mağluba karşı muamelesi, sadece dünün değil, bugünün dünyasına da örnek tablosudur. Onun büyüklüğü sadece, aşılamayan surların aşılmasında değil, daha 21 yaşında iken, çetin bir kuşatmadan, meşakkatli bir muhasara, büyük bir mücadele, nice sıkıntılı günler ve gecelerden sonra fethettiği şehre bakışında, halka muamelesinde gizlidir. Affında, merhametinde, tevazuunda gizlidir."

Şahin, büyük sultanın, şehre girdiğinde, Ayasofya'nın önündeki tavrının, galipler ile mağluplar tarihinin altın sayfası olduğunu dile getirdi. Fetih harekatının, İstanbul'un yeniden kuruluşunun, bir cihan başkentliğine yükselişinin, yeni bir inanca ve medeniyete ev sahipliğinin en köklü adımı olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:

"DÖNÜŞTÜRÜCÜ VE İNŞA EDİCİ BİR ŞEHİR"

"İstanbul her din, kültür, ırk ve milletten insanın sığınağı olmuştur. Kendi inanç, kültür iklimlerinde, doğup büyüdükleri topraklarda nefes alamayan Hristiyanlar, Yahudiler, Ermeniler, onun şehrinde, onun gölgesinde insan onuruna yaraşır bir yaşama imkanı bulmuşlar. Osmanlı İstanbul’u, farklı inanç mensuplarının, milletlerin, toplumların, kültürlerin bir arada ve huzur içinde yaşadığı örnek bir şehir olmuş. Hiç bir Avrupa şehri, İstanbul’un sahip olduğu bu zenginliğe sahip olamamıştır. Bosna ve Kudüs ruhbanlarına verdiği fermanlar, inanç hürriyetlerinin evrensel beyannamesi gibidir. Fatih Sultan Mehmed, büyük bir asker oldu kadar, büyük bir medeniyet inşacısı ve şehir imarcısıdır. Osmanlı İstanbul'unun kurucusudur. Bizans'ın söndürdüğü İstanbul'un yıldızı onunla parlamıştır."

İstanbul'un en önemli dünya medeniyetlerine ev sahipliği yapmış, dönüştürücü ve inşa edici bir şehir olduğuna işaret eden Şahin, "Dünyanın merkezi olan bu şehir, gün gelmiş gücünü kaybetmiş, önemini yitirmiştir. Ancak gün gelmiş, yeniden canlanmaya, silkinmeye umut olmaya başlamıştır. Yeniden büyük atılımlara, büyük hamlelere, büyük imarlara, dünyanın gıpta ettiği yatırımlara ev sahipliği yapmaya başlamıştır. Ne söylediğine, ne yaptığına dünyanın kulak kabarttığı, gözünü ve yönünü çevirdiği bir şehir olmuştur. İstanbul siz zat-ı devletleriyle birlikte, artık, dünya politikalarının ana sahnelerinden birisi olmaya başlamıştır. Kimsesizlerin sığınağı, mazlumların duası, çaresizlerin ümidi olmuştur. İstanbul da İstanbullu da ayakta kaldığı müddetçe emek ve katkılarınızı asla unutmayacak." diye konuştu.

"GÜÇLÜ MECLİS, GÜÇLÜ HÜKÜMET, GÜÇLÜ TÜRKİYE"

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, geleneksel iftar programını, bu yıl da İstanbul'un fetih yıldönümünde yaptıklarını söyledi. Mübarek bir ramazan akşamında Fethin 565'inci yıldönümünü kutladıklarını dile getiren Uysal, şöyle konuştu:

"Bulunduğumuz yer, fethe sahne olan, o tarihi ana şahitlik eden Haliç. Karadan yürütülen gemileri gören Haliç.Tarihin akışı burada değişti. Bir çağ kapandı, yeni bir çağ başladı. Güzel komutan, Fatih Sultan Mehmed Han dünya sahnesine çıktı. Tarihin gördüğü en büyük devlet adamlarından biri olan Fatih, o günden bu yana irade, erdem ve cesaretiyle ilham kaynağımız oldu. Nesiller ona benzemek için Fatih adını aldılar. 'Onu fetheden komutan ne güzel komutan, o ordu ne güzel ordudur, buyurmuştur' Peygamber Efendimiz. Bu bizim, en büyük övüncümüz. Çünkü biz onların torunlarıyız. Allah ordumuzu, devletimizi muhafaza etsin."Fethin anlamını anlatan Uysal, "Sadece kalın surları geçmek, kaleleri zaptetmek değil, gönülleri kazanmak, adaleti hakim kılmaktır. Fetih, iyiliği sürekli hale getirmektir. Fetih, zulme son verilen tarihtir. Fetih, hiçbir zaman eskimeyen yenidir. Fetih, Allah’tan başkasına boyun eğmemek ve her yerde O’nun adını yüceltmektir. Bunun için bizim medeniyetimizde, mağrur galipler yoktur. İnsanların aklına, kalbine ve ruhuna seslenen bir medeniyet böyle bir fetihle yükseldi." diye konuştu."Sayın Cumhurbaşkanım, Müjdelenmiş bu şehrin her noktasında imzanız var,neredeyse. Unutulan Fetih ruhu, sizin sayenizde yeniden dirildi." diyen Uysal, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İstanbul, yeni Türkiye idealine güç ve kuvvet veren en önemli unsurlardan biri oldu. Biz sizin İstanbul sevdanızı kendimize rehber edindik. Bu heyecan ve sorumlulukla hizmetlerimize devam ediyoruz. Bugün burada, tarihin kırılma anını bir kez daha hatırlıyoruz. Aynı zamanda dünya mazlumlarına dua ediyoruz. İnşallah 'Güçlü Meclis, Güçlü Hükümet, Güçlü Türkiye', mazlumlara kucak açmaya devam edecektir. Bu düşüncelerle Ramazan ayınızı tekrar tebrik ediyorum. Şimdiden ramazan bayramınızın hayırlara vesile olmasını diliyor, İstanbul’un fethin 565’inci yılının kutlu olmasını temenni ediyorum."

"ÖZEL FETİH GÖSTERİSİ" BAŞLADI

Açılış konuşmalarının ardından Fetih'in 565'inci yılı dolayısıyla "Özel Fetih Gösterisi" başladı. Kutlamalar kapsamında TSK Askeri Mehteran Birliği sahne aldı ve kutlamalar için hazırlanan özel bir video mapping, ışık, su ve lazerin birlikte kullanıldığı görkemli bir Fetih Gösterisi gerçekleştirildi.

Özel Fetih Gösterisi için sahilden ortalama 50 metre açıkta deniz yüzeyine özel platform kuruldu. 78x18 metre ölçülerindeki sahnede gerçekleştirilecek 3D mapping gösterisi için 20 dakikalık film hazırlandı. Programda su, ışık, lazer ve su perdesi gösterisi, 30x90 metre ölçüsündeki yüzer gösteri platformunda yapıldı. Dünya tarihini değiştiren, bir çağ kapatıp başka bir çağ açan büyük deha Fatih Sultan Mehmed Han ile muzaffer, yiğit ve kutlu askerlerinin gerçekleştirdiği İstanbul’un Fethi’nin yeniden canlandırıldığı tören, beğeniyle seyredildi.

KİMLER KATILDI?

Yeniden diriliş, yeniden yükseliş ruhunun yansıtıldığı programda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan, çekim süreci ve uluslararası post prodüksiyon ekiplerinin katılımıyla yapımı 1,5 ayda tamamlanan film izlendi. Fatih Sultan Mehmed Han eşliğinde izleyicilerin 1453'ten günümüze zamanda yolculuğa çıkarıldığı filmde, Türk tarihinin önemli şahsiyetleri, önderleri ve liderleri yüzyıllar süren bu şanlı yolculuğa selam verdi.

Programa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yanı sıra eşi Emine Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, İstanbul İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Türkiye Musevileri Hahambaşı Rav İsak Haleva, İstanbul ve Ankara Süryani Ortodoks Cemaati Ruhani Lideri ve Patrik Vekili Mor Filüksinos Yusuf Çetin, İstanbul'daki konsoloslar, TFF Başkanı Yıldırım Demirören, Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz, sanatçılardan İbrahim Tatlıses, Orhan Gencebay, Ece Erken, Alişan'ın yanı sıra iş, spor, sanat ve siyaset dünyasından davetliler katıldı.