Erdoğan: "Siz işinize bakın"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) heyetini kabul etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Elazığ ve Bitlis'teki terör saldırılarıyla ilgili olarak, "Son günlerde yaşanan terör olayları vesilesiyle, şu hususu paylaşma istiyorum. Türkiye aynı saiklerle hareket eden terör örgütlerinin ortak saldırısı altındadır" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle:

Son günlerde yaşanan terör olayları vesilesiyle, şu hususu paylaşma istiyorum. Türkiyeaynı saiklerle hareket eden terör örgütlerinin ortak saldırısı altındadır.

15 Temmuz'da FETÖ milletimize saldırdı. Bu hain yapı başarılı olamayınca nöbeti hemen diğerleri devraldı. PKK tarafından yapılan saldırılarda çok sayıda askerimiz, polisimiz, köy korucumuz ve sivil vatandaşımız şehit oldu yaralandı. Elazığ’da 5 şehidimiz var. 217 kişi de yaralandı.

Milletim şundan emin olsun, şehitlerimizin yaralılarımızın kanları asla yerde kalmadı kalmayacaktır. 15 Temmuz'dan itibaren yapılan operasyonlarda 182 terörist etkisiz hale getirilmiştir.

"MÜCADELE SATIHTA, HATTA DEĞİL"

Zaman zaman bazı dostlar bize şunu tavsiye ediyor, cepheyi büyütmeyelim. Biz bu mücadeleyi satıhta yapıyoruz belli bir hatta değil. Neresi olursa…
Suriye’nin kuzeyinde YPG saldırıları var şu anda, bize tehdit oluşturuyor. Batı bunu farkında değil.

Türkiye’yi iç meselelerine mahkum ederek Suriye’de meseleleri oldu bittiye getirmek isteyenlere şunu söylüyoruz: Biz her şeyin farkındayız. Suriye’nin kuzeyi konusunda verilen taahhütlerin yerine getirilip getirilmediğini de takip ediyoruz.

Türkiye terör örgütleriyle mücadele noktasında tecrübeler ve yaşadığı krizler ışığında köklü bir yeniden yapılanma sürecindedir. Bir musibet bin nasihatten evladır. Diyarbakır, Van ve Elazığ saldırılar başta olmak üzere tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet, aziz milletimize baş sağlığı diliyorum.

Türkiye’nin 15 Temmuz gecesi yaşadığı darbe girişimi İslam dünyası bakımından son imtihan mahiyetindedir. Batılı ülkelerin ikircikli tutumunu tasvip etmesek de anlayabiliyoruz. Burada bir darbe yapılıyor. Demokrasiye karşı yapılıyor. Bu darbe yapıldığı halde bize akıl veriyorlar.

"SİZ İŞİNİZE BAKIN"

Geçmiş olsun dedikten sonra, 'birçok asker, memur görevinden alınıyor, bunu anlamıyoruz endişelerimiz var' şimdi buna ne diyeceksin? Siz işinize bakın diyoruz. Biz işimiz, biliyoruz. Çünkü bunlar şimdiye kadar emir kulu bulmuşlar karşılarında. Biz kula kul olmayacağız.

Bütün bunlar olurken İslam dünyasının birkaç örnek dışında böyle bir tavır içinde olmasını da anlayabilmemiz mümkün değildir. Kimin ne hesap içinde olduğunu biliyoruz. Gün ola harman ola. İslam dünyasındaki toplumların kalplerinin bizimle attığını biliyoruz.

“İSLAM DÜNYASI SİLAH TÜCCARLARININ PAZARI HALİNE GELDİ”

DAİŞ şu anda İslam’ı tamamen kötüleyen bir örgüttür. Bize ‘DAİŞ’e yardım ediyorsunuz diyenler önce aynada kendilerine baksın. Çünkü bunu söyleyenler DAİŞ’e yardım edenlerdir. İslam dünyası silah tüccarlarının bir pazarı haline gelmiştir. Güneş nasıl balçıkla sıvanmazsa ne yaparlarsa yapsınlar medeniyetimizin ışığını da söndüremeyeceklerdir.

Müslümanlar kendileri bu örgütlerin önünü kesemediği için İslam dünyası dışı güçlerin müdahalesine açık hale geliyor. Müslüman feraset sahibi olmak zorundadır. “Zor oyunu bozar” derler. Bu oyunu bozmazsak daha çok Müslümanın Müslümana yaptığı zulümlerin ahını çekeriz.

“FARKINA VARAMADIK…”

Biz 15 temmuz gecesi zorun oyunu bozacağını gösterdik. Bu örgütün asıl niyetini biz de farkına varamadık. Bu ihanet çetesi 20102dan sonra kendini ele vermeye başlamıştı. 15 Temmuz ise en alçak ihanet girişimi olmuştur. 15 Temmuz gecesi FETÖ adlı terör örgütünün darbe girişimine maruz kaldık.

“NE DEMOKRASİSİ…”

Bir yavrumuz bir tankın altından çıkıyor başka bir tankın altına atıyor kendisini. Benonlara hayran kalıyorum. TBMM ilk defa uçaklar tarafından bombalanmıştır. Ve batı demokrasi diyor. Ne demokrasisi ya? Almanya’da toplantı yapılacak darbeye karşı, cumhurbaşkanımız da video konferansla katılsın diye müracaat ediyorlar. Yerel mahkeme hayır diyor. Anayasa mahkemesi 2 saat içinde o da hayır diyor.

“4 BİN TERÖRİST DOSYASI VERDİM”

Fakat 2 yıl önce terör örgütü olarak kabul ettikleri PKK’nın terörist liderlerini video konferansla Almanya’da konuşturuyorlar. 4 bin terörist dosyası verdim Alman şansölyesine. “Ne oldu bunların akıbeti” dedim. “Yargı bağımsızdır çalışıyorlar” dedi. Çok geç olmadı mı dedim. İşlerine geldiğinde 2 saate karar veriyorlar ama listeyi veriyoruz 3-4 senedir karar veremiyorlar. Bunu söylediğimizde de rahatsız oluyor beyler.

İsteseniz de istemeseniz de bir doğruyu söylemeye devam edeceğiz. Bu FETÖ örgütü sadece Tü5rkiye değil faaliyet gösterdikleri tüm ülkeler için tehlike gösteriyor. Sizlerin ülkenizde de bunların çeşitli kuruluşları var.

40 yıldır devlete sızan bu sinsi örgütü temizlemekte biz kararlıyız. Bazı dost ülkeler kendilerini bekleyen tehlikenin farkına vararak şimdiden tedbirlerini almaya başladılar. Yılanın başını küçükken ezmek gerekir. Gerçi bu baya olgunlaşan bir yılan.Yaklaşık 1 yıl önce ben Sayın Obama’dan kendisini bizzat istedim. Evraklar dediler. 85 koli ABD’ye gönderdik. İncelendiğini söylediler. Siz bizden terörist istediğinizde biz sizden belge istemedik ki. Şimdi biz de sizden bir teröristi istiyoruz. Ve bu teröristin bize verilmesi suçluların iadesi anlaşmasına tabi. Bırakın da biz yargılayalım onu. Bunu bu kadar uzatmanın anlamı yok.Bir stratejik ortak ortağının işini zorlaştırmamalı kolaylaştırmalı. FETÖ ile mücadele sadece Türkiye’nin meselesi değildir. Sahihi İslam geleneğini muhafaza etmek isteyen tüm alimlerin kainat önderlerinin de meselesidir ve öyle olmak zorundadır.Bunlar FETÖ’yü “kendilerine şah damarından daha yakındır diyecek kadar İslam dışı. Bize şah damarından yakın olan sadece Allah’tır. Eğer buna eş bir ifade kullanılıyorsa benim öğrendiğimi akdarıyla bu şirktir ve insanı sapkınlığa götürür. Zaten bunlarda da bu var.