Erdoğan - Putin zirvesinden İdlib'te ateşkes kararı çıktı!
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya lideri Putin'in kritik İdlib zirvesinde Türkiye ilr Rusya Suriye'de ateşkes konusunda anlaştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ateşkesin bu gece yarısından sonra 00:01'de başlayacağını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Moskova'da Kremlin Sarayı'nda bir araya geldi. İki liderin baş başa görüşmesi 2 saat 40 dakika sürdü. Erdoğan-Putin görüşmesi sonrası heyetler arası görüşmeye geçildi. Yaklaşık 3 saatlik heyetlerarası görüşmenin ardından, iki lider kameralar karşısına geçti.
Zirvede varılan mutabakata göre; İdlib'de bu gece yarısından itibaren ateşkes yürürlüğe girecek.
Kameraların karşısına geçen ilk isim Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin oldu. Putin Türkiye ile Astana zirvesi çerçevesindeki formatı devam ettireceklerini açıkladı.
Putin'in ardından kameralar karşısına Cumhurbaşkanı Erdoğan geçti ve bölgede bu gece 00:01 itibariyle ateşkesin başlayacağını açıkladı.
İşte Putin'in açıklamaları:
Bugün Suriye'nin İdlib bölgesinde oluşmuş gergin durumu ele aldık. 1 Mart'ta çok namlulu roket atarla saldırı girişimi yaşandı. Türk askerleri arasında da kayıplar var. Cumhurbaşkanı'na taziyelerimizi yinelemek istiyorum. Kritik durumlarda her zaman elde edilen mutabakatlara dayanarak uzlaşabilmeyi başarıyorduk. Çözümler üretiyorduk, bugün de öyle oldu. Bugün ülkelerimizin Astana formatı çerçevesindeki formatı devam ettirme niyetini teyit etmek istiyoruz. Görüşme sonunda ortak bir belge hazırlandı. İdlib bölgesinde çatışmaların durdurulmasına vesile olacağını ve sivillerin ızdıraplarına son verecek.
Putin'in ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarına başladı.
İşte Erdoğan'ın açıklamaları:
Öncelikle Sayın Putin'e nazik daveti için teşekkür ediyorum. Kritik gelişmelerin olduğu dönemde bir araya gelmekten memnuniyet duyuyorum. Yaklaşık 6 saat süren bir çalışma yaptık. Bu arada tesis ettiğimiz samimi diyalog kapsamında benzer ve farklı görüşte olduğumuz konuları ayrıntılarıyla görüştük. Köklü ilişkilerimizi ilerletmek en büyük arzumuzdur. Sayın Putin'i ülkemize bekliyoruz. 2028 Eylül ayında Soçi'de vardığımız mutabakatla İdlib'de istikrarı sağlamıştık. Bölgeye yönelik saldırıları önlenmesi için gerekli tedbirleri alacaktık. Rejimin geçen mayıstan bu yana çoğalan saldırıları suküneti bozmuştur. Bunun birinci derecede sorumlusu rejimdir. Bu bölgede yaşayan 4 milyon insanın terörist olarak ilan edilip bombalanmasını kabul edemeyiz. Rejimin zulmünden kaçan 1.5 milyon bölge halkı sınırlarımıza yığılmıştır. Rejimin amacı İdlib'i insansız hala getirip Türkiye'yi göç baskısıyla zora sokmaktır. Gözlem noktaları sahadaki durumu kontrol etme değil ateşkesi kontrol etmekle yükümlüdür. Rejimin saldırganlığının önüne geçmek ev diğer grupları dizginlemek için aktif bir rol aldık. Rus güçleriyle koordinasyonu sıkı tutmaya özen gösterdik. Üzüntü verici hadiselerin atdından İdlib'de yeni bir statü oluşturulması acil hale gelmiştir. Rejimin bizi zedeleyecek eylemlerine göz yumulmayacağına inanıyorum. En kısa sürede ateşkesi gerçekleştirecek ardından birlikte kararlaştıracağımız adımları süratle atcağız. Bu gece saat 00.01'de ateşkes yürürlüğe girecek. Amacımız bölgedeki krizin daha ileri gitmesini önlemektir. Türkiye bu süreçte rejimin yapabileceği saldırılara cevap verme hakkını saklı tutacaktır.
Türkiye ve Rusya dışişleri bakanlarınca okunan anlaşma metni şöyle:
Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu, Suriye Arap Cumhuriyeti’ndeki ateşkes rejiminin uygulanmasının garantörleri olarak (bundan sonra taraflar olarak anılacaktır), Suriye Arap Cumhuriyeti’nde Gerginliği Azaltma Bölgeleri Oluşturulmasına İlişkin 4 Mayıs 2017 tarihli Muhtıra ve İdlip Gerginliği Azaltma Bölgesindeki Durumun İstikrarlaştırılmasına İlişkin 17 Eylül 2018 tarihli Muhtıra’yı hatırda tutarak, Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne olan kuvvetli taahhütlerini yineleyerek,
Terörizmin tüm tezahürleriyle mücadele ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından terörist olarak tanımlanan tüm grupların ortadan kaldırılması yönündeki kararlılıklarını yinelerken, sivillerin ve sivil altyapının hedef alınmasının hiçbir şekilde mazur görülemeyeceğini kabul ederek, Suriye ihtilafının askeri çözümünün olamayacağının ve ihtilafın yalnızca Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde, Birleşmiş Milletler’in kolaylaştırıcılığında, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararıyla uyumlu siyasi süreç yoluyla sona erdirilebileceğinin altını çizerek, İnsani krizin daha da kötüleşmesinin önlenmesinin, sivillerin korunmasının, ihtiyaç sahibi tüm Suriyelilere önkoşulsuz ve ayrım gözetmeksizin koruma ve insani yardım sağlanmasının, keza ülke içinden yerinden edilmelerin önlenmesi ile mültecilerin ve ülke içinde yerinden edilen kişilerin güvenli ve gönüllü olarak Suriye'deki asıl ikamet yerlerine geri dönüşlerinin kolaylaştırılmasının önemini vurgulayarak,
Aşağıdaki hususlarda mutabık kalmışlardır:
1- İdlip gerginliği azaltma bölgesindeki temas hattı boyunca tüm askeri faaliyetler 6 Mart 2020 tarihinde saat 00:01’den itibaren durdurulacaktır.
2- M4 karayolunun kuzeyinde 6 km ve güneyinde 6 km derinliğinde bir güvenli koridor tesis edilecektir. Güvenli koridorun işleyişine dair ayrıntılı esas ve usuller, Türkiye Cumhuriyeti ve Rusya Federasyonu Savunma Bakanlıkları arasında 7 gün içinde kararlaştırılacaktır.
3- Türk-Rus ortak devriyeleri, 15 Mart 2020 tarihinde M4 karayolunun Trumba’dan (Serakib’in 2 km batısı) Ain-Al-Havr’a kadar olan kesimi boyunca başlatılacaktır.
İşbu Protokol, imzalandığı anda yürürlüğe girer. Türkçe, Rusça ve İngilizce üç örnek olarak ve eşit yasal geçerliliği olacak şekilde 5 Mart 2020 tarihinde Moskova’da imzalanmıştır."
GÖRÜŞME ÖNCESİ AÇIKLAMA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya'nın başkenti Moskova'da bir araya geldi. Putin açıklamasında, "Gelişmelerin Türkiye ve Rusya ilişkilerini zedelememesi için Suriye konusunda tüm alanları ele almamız gerekiyor" dedi. Erdoğan ise, "Burada alacağımız kararların bölgeyi ve ülkelerimizi rahatlayacağına inanıyorum" ifadelerini kullandı.
Putin açıklamasında, “Suriye’de hayatını kaybeden Türk askerleri için başsağlığı diliyorum. Hiçbir kimse, Suriye askerleri dahil olmak üzere, orada Türk askerlerinin bulunduğunu bilmiyorlardı” dedi. Putin, “Gelişmelerin Türkiye ve Rusya ilişkilerini zedelememesi için Suriye konusunda tüm alanları ele almamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
PUTİN: SURİYE ORDUSUNUN CİDDİ KAYIPLARI VAR
"Suriye ordusunun gerçekten ciddi kayıpları var" diyen Putin, "Tüm bunlardan dolayı bu olayın bir daha tekrarlanmaması, Türk-Rus ilişkilerine zarar vermemesi için görüşmelere devam etmemizde fayda var" diye konuştu.
ERDOĞAN: ALACAĞIMIZ KARARLAR BÖLGEYİ VE ÜLKELERİMİZİ RAHATLATACAK
Erdoğan ise görüşme için Putin'e teşekkür ederek, "Malum, bu görüşmeyi Türkiye'de yapacaktık. Sizin buradaki anayasa çalışmalarıyla, ilgili gelişmeler sebebiyle burada gerçekleştiriyoruz" diye konuştu.
İdlib müzakereleri sebebiyle bir araya gelmelerinin büyük önem arz ettiğini dile getiren Erdoğan, bölgedeki sıkıntı dolayısıyla dünyanın gözünün burada olduğunu söyledi. Erdoğan, "Bugün burada atacağımız adım, alacağımız isabetli kararlar bölgeyi de ülkelerimizi de rahatlatacaktır" ifadelerini kullandı.
Türkiye-Rusya ilişkilerinin tavan yaptığı bir dönemin yaşandığını belirten Erdoğan, "Gerek savunma sanayinde, gerek ticari ilişkilerimizde çok farklı bir dönemin içindeyiz. Bunları çok daha ileri taşımamızın hesaplarını yapıyoruz. Bunları tabii güçlendirerek götürmek de bizim en büyük amacımız. Bunu da başaracağımıza inanıyorum" değerlendirmesinde bulundu.
Görüşme basına kapalı devam ediyor.
KREMLİN: UZUN VE ZOR GEÇECEK
Görüşme öncesinde açıklama yapan Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Putin-Erdoğan zirvesinden beklentileri sorulduğunda, “İdlib’deki gerilimin nedenleri hususunda ortak bir anlayışa varmak” ve gerilimin dindirilmesi için “ortak önlemler almak” istediklerini belirtmişti. Peskov, Moskova’daki görüşmelerin ‘uzun ve zor’ geçmesini beklediklerini de kaydetmişti.
Türkiye Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ise Moskova’ya İdlib hususunda ‘mutabakat ümidiyle’ gideceklerini söylemişti.