ERDOĞAN: MİLLİ SEFERBERLİK İLAN EDİYORUM

Cumhurbaşkanı Erdoğan 32. Muhtarlar toplantısında konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de 32. Muhtarlar toplantısında konuştu. Erdoğan, Anayasa'mızın 104'üncü maddesine göre, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin başı olarak PKK'sıyla, DEAŞ'ıyla, FETÖ'süyle, DHKP-C'siyle adı, söylemi, yöntemi ne olursa olsun tüm terör örgütlerine karşı milli bir seferberlik ilan ediyorum" dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

''Sadece 20 Temmuz 2015 tarihinde o günden bugüne PKK ile mücadelede verdiğimiz şehit sayısı 843 güvenlik görevlisi 335 sivil olmak üzere bin 178'dir. DEAŞ saldırılarında verdiğimiz kayıp sayısı 300'e yakındır. Fırat Kalkanı Harekatı'nda 17 şehidimiz var. Tüm şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Elbette terör örgütlerine de çok büyük zaiyatlar verdirdik.

PKK'ya yönelik yurt içi ve yurt dışı operasyonlarda ölü, yaralı, yakalama olarak örgütün kaybı 9 bin 500'ü buldu. Bunların arasında örgütün eli kanlı birçok elebaşı da yer alıyor. Aynı şekilde bölücü örgütün yapılanmasına yönelik operasyonlarda 40 bini aşkın gözaltı, 10 bin 500'ün üzerinde de tutuklama var.

''BUGÜN ADI KONULMAMIŞ BİR SEVR TEHDİDİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ''

Yaşadığımız dönem, en az İstiklal Harbi kadar önemlidir, kritiktir. Hayati sonuçlar doğuracak ehemmiyettedir. Birinci Dünya Savaşının ardından dönemin güçleri, Türkiye'yi İç Anadolu'da sıkıştırarak, Sevr'de tasarladıkları bir avuç toprağa mahkum etmek istiyorlardı. Aynen bugün Halep'te olduğu gibi. Bugün de adı konulmamış bir Sevr tehdidi ile karşı karşıyayız. Gezi'de sokaklarda başaramadıklarını emniyet yargı darbesiyle elde etmek istediler. Seçimlere umut bağladılar. Orada da olmayınca darbe ihaneti ile sonuca ulaşmaya çalıştılar başaramadılar. Saldırıya uğrayan bizim şahsımızda somutlaştırdıkları yeni Türkiye mücadelesidir. Buna saldırıyorlar.

80 milyon biz tek milletiz. Kimse bize o paçavraları bayrak diye yutturmasın. 780 bin kilometrekare ile bizim tek vatanımız var. Kimse operasyon düşünmesin bedelini ağır öderle ve ağır ödüyorlar. Bizim Türkiye Cumhuriyeti'nden başka devletimiz yok bu da böyle bilinmeli.

''BU BİR GÜÇ YARIŞIDIR''

Bugün hem bölgemiz hem de ülkemiz üzerinde çok sinsi, çok alçak, çok kanlı oyunlar oynanıyor. Üst akıl dediğim şey, her gün yeni şeytanlıklarla karşımıza çıkıyor, bölgemize yeni nifak tohumları ekmeye çalışıyor. Kanlı gözyaşıyla, iç savaşla, mezhep savaşlarıyla bölgemizin geleceğini karartmaya çalışıyor. Şu gerçeğin farkındayız, bu bir güç savaşıdır, bu bir güç yarışıdır.

Yıkıntıların arasında kucağımızda çocuklarımızın cansız bedenleriyle ağlamamızı bekleyenlere o günleri göstermeyeceğiz. En son Halep'te bunu yaptılar yapıyorlar. İnşallah bizim hiçbir şehrimizde bunu başaramayacaklar. Bu acıların hiçbir yerde yaşanmaması için elimizden geleni yaptık yapmaya devam edeceğiz. Biz insanlığımızı kaybetmeyeceğiz. Birilerinin vicdanı sükut etmiş olabilir, biz vicdanımızın sesini dinlemeye devam edeceğiz.

''GÜN, ESKİ DEFTERLERİ KARIŞTIRMA GÜNÜ DEĞİL''

Gün, çekişme günü, çatışma günü, husumet günü, eski defterleri karıştırma günü değildir. Eğer birliğimizi, beraberliğimizi güçlendirmez, bu saldırıların karşısında çelik gibi bir iradeyle tam bir kararlılıkla durmazsak hiçbirimiz yarınlarımıza güvenle bakamayız. Hepimiz aynı gemide olduğumuza göre bu gemiye yönelik herbir saldırı hepimize yapılmış saldırıdır. Artık savunmada kalma imkanına sahip değiliz. Bizim de misliyle cevap vermek hakkımızdır. Sokakta bomba patlatan teröristin tek gaye mümkün olduğu kadar çok kan dökmektir. Şunu unutmayın kurşun adres sormaz derler. Bomda da bunların hiçbirini sormaz. Bu mücadeleyi hep birlikte vereceğiz.

Ülkemizi viraneye çevirmek isteyenlere izin vermeyeceğiz. Suriye'de, Irak'ta, Libya'da, daha pek çok yerde bunu yaptılar ama bize yapamayacaklar. Yıkıntıların arasında, kucağımızda çocuklarımızın, sevdiklerimizin cansız bedenleriyle, çaresizce ağlamamızı bekleyenlere, o günleri göstermeyeceğiz.

Milletimizin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine kastedenin başını ezmezsek bekamızı sağlayamayız. Bayrağımızı indirmeye kalkanın kolunu kanadını kırmazsak şehitlerimize mahcup oluruz. Vatanımızın tek bir karış toprağına dahi göz dikenin gözünü çıkarmak bizim namus borcumuzdur, bunu da böyle bilelim.

MİLLİ SEFERBERLİK İLANI

Buradan tüm vatandaşlarıma sesleniyorum, Anayasamızın 104. maddesine göre Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin başı olarak, PKK'sıyla, DEAŞ'ıyla, FETÖ'süyle, DHKP-C'siyle ve tüm diğerleriyle, adı, söylemi, yöntemi ne olursa olsun, tüm terör örgütlerine karşı milli bir seferberlik ilan ediyorum. Bundan sonra dağdaki teröriste de, şehirdeki teröriste de, onları destekleyen hiç kimseye bir an bile huzur yok, rahat yok, bu böyle biline. Tüm güvenlik güçlerimize sesleniyorum; terör örgütlerinin faaliyetlerine karşı devletiniz de milletimiz de sizin yanınızdadır, arkanızdadır. Yetkilerinizi sonuna kadar kullanmaktan asla çekinmeyin.

HALEP'TEKİ ATEŞKES

Bugün Halep'te savrulan aslında insanlığın enkazıdır. Dün akşam bir ateşkes sağlandı. Şimdi sivillerin ve muhaliflerin Doğu Halep'ten çıkartılması için tahliye sürece başlıyor umudundaydık ki tekrar füzeler atılmaya başladı.

Bugün Sayın Putin ile akşama doğru tekrar görüşmem olacak. Dışişleri Bakanımız, MİT Müsteşarımız aynı şekilde takip ediyor. Hala takip ediyoruz bir netice alır mıyız diye. Sahadaki durum çok kırılgan ve karmaşık. Nitekim daha varılan uzlaşmanın üzerinden saatler geçmeden, rejim güçleri ateşkesi bozup yeniden sivillere saldırmaya başladı. O yüzden temkinli hareket ediyoruz.

''EY BM NEREDESİN?''

Halep'ten kurtulan kardeşlerimize insani yardım ulaştırmak için bütün tedbirleri aldık. Ey Birleşmiş Milletler (BM) neredesin? Bakın her türlü desteği vermeye biz hazırız, vereceğiz ama bir koridor, bunun için gayret sarf ediyoruz. İdlip ve civarına gideceklerin yanı sıra Türkiye'ye gelebilecek olanlar için de hazırlıklarımız tamam. Türkiye'ye mi gelecekler, onları da bağrımıza basmaya hazırız.

Türkiye'nin girişimi ve yoğun çabalarıyla varılan bu ateşkesin hayata geçirilmesi, Halep'teki masumlar için belki de son umuttur. Bu yüzden bütün tarafları ve uluslararası toplumu bu ateşkese riayet etmeye ve destek olmaya davet ediyorum. İnsani koridor derhal, hiçbir engelleme ve sabotaj olmadan açılmalı ve masum insanların Doğu Halep'ten sağ salimen çıkmasına izin verilmelidir. Esed rejimi açıkça Halep'te savaş suçu, insanlık suçu işlemektedir. Bu gerçeği, ona destek verenler dahil artık herkesin görmesi gerekiyor.

Şehit polislerimizin tabutları başında gözyaşı döken, hiçbir şeyden habersiz oynayan çocuklarla, Halep'te yıkıntılar arasından cansız bedenleri çıkartılan çocuklar aynı alçak oyunun kurbanlarıdır.

Mazlumun umudu olan Türkiye, Halep halkını yalnız bırakmadı, bırakmayacak. Ne pahasına olursa olsun, tek bir masum canı kurtarmak için bile elimizden geleni yapacağız. Emin olun ki, Türkiye'yi El Bab'dan uzak tutmak için uğraşanlarla, terörle mücadele yöntemlerimizi hafifletmemizi isteyenlerin niyetleri ortaktır.''

Sonraki Haber