Erdoğan meydan okudu: Yaparız diyorsak yaparız, bedelini de öderiz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Doğu Akdeniz'de Yunanistan ile yaşanan gerilime ilişkin ''Yaparız diyorsak yaparız, bedelini de öderiz. Bedel ödeme pahasına karşımıza çıkmak isteyen, buyursun gelsin. Yoksa çekilsinler önümüzden'' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malazgirt Milli Park Alanı'nda, Malazgirt Zaferinin 949. Yıl Dönümü Kutlama Programı'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
"Akşam yemeğinde misafirlerimizle, sanatçılarımız, öğrencilerimizle bir araya geldik.
Ahlat Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, hem Malazgirt Zaferi'ne, hem Türkiye Cumhuriyeti'ne hem de gençlerimize emanet edeceğimiz bir eser olarak ortaya çıktı. Emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum.
Bu tip programları Ahlat Cumhurbaşkanlığı Külliyemizde her fırsatta tekrarlayacağız.
Bugün de Malazgirt Milli Parklar miting alanında sizlerle birlikteyiz.
Tarım ve Orman Bakanlığı, Milli Parkımızın bitişiğindeki 120 bin dönüm alana traktörle, Sultan Alparslan'ın 442 metreye 275 metre çapında büyük bir silüetini kazıdı.
"BİZANS'IN ZULMÜ BU FETİH İLE SONA ERMİŞTİR"
Geleceğe bıraktığımız her eseri bu topraklara vurduğumuz kutlu birer mühür olarak görüyoruz.
Bu coğrafya hem bizim hem insanlık için kutlu bir coğrafyadır.
Biz ecdadımızın izinden gidiyoruz.
Günlerden Cuma'ydı. O gün tüm İslam diyarlarında Müslümanların zaferi için dua ediliyordu. Kefen niyetine beyaz bir elbise giyen Sultan Alparslan, hücumu başlattı. Kısa sürede Bizans ordusu bozguna uğratıldı. Gün batarken, Türk ordusu Malazgirt'te büyük bir zafer başlatmıştı. Türk ve dünya tarihinin dönüm noktalarından birini teşkil eden bu büyük zaferin ardından, şehir şehir, köy köy Anadolu'nun fethi gerçekleşti.
Malazgirt Ovası'ndan başlayıp, yani buradan başlayıp, Ege ve Marmara kıyılarına kadar ilerleyen ecdadımız, fethettiği bu toprakları vatan edindi. Çünkü bizim medeniyetimizde fethetmek, işgal etmek değildir. Fethetmek, Allah'ın emrettiği adaleti o belgede hakim kılmaktır.
Tüm milletlere, Ermeni ve Süryanilere karşı acımasız bir asimilasyon politikası uygulayan Bizans'ın zulmü bu fetih ile sona ermiştir.
Her zaman dediğimiz gibi asıl olan gönülleri kazanmaktır.
Biz de ecdadımızın izinden giderek ülkemizi ve ayak bastığımız her yeri imar ederek, adaleti tesis ederek, hak ve hukuku hakim kılarak, gelecek nesillere emanet etmenin gayreti içindeyiz.
Bizler milletçe kenetlendiğimiz dönemlerde büyük zaferler kazandık. 1071'de yaşananlara baktığınızda yine bu kaidenin bir tezahürünü görüyoruz.
Malazgirt Zaferi hesapları altüst etmiştir.
Hiçbir zaman zalime boyun eğmedik. Milletimize boyunduruk vuramadılar. Bizi bu topraklardan atmayı, vatansız bırakmayı başaramadılar. Milletimizi birbirine düşürmeye, devletimizi yıkmaya muvaffak olamadılar.
ÇOK SERT SÖZLER: "YAPARIZ DİYORSAK YAPARIZ"
Bizans'ın mirası Fatih Sultan Mehmet Han ile birlikte Osmanlı'ya geçmiştir. Bizans'ın varisliğine bile layık olamayanların bugün yine arkalarına Avrupalıları alarak, haksızlık, hukuksuzluk, korsanlık peşinde koşmaları, tarihten ibret alamadıklarının işaretidir.
Daha 1 asır önce Anadolu'yu perişan halde terketmek zorunda kalanların Ege'de sahte kabadayılık peşinde koşmaları, mezarlıkta ıslık çalma psikolojisinin tezahüründen başka bir şey değildir.
Korkunun ecele faydası yoktur. Türkiye Akdeniz'de de Ege'de, Karadeniz'de hakkı olanı alacaktır. Biz nasıl kimsenin toprağına egemenliğine, çıkarına göz dikmiyorsak, kendimize ait olanlardan da asla taviz vermeyeceğiz. Bunun için siyasi, ekonomik, askeri bakımdan ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız. Muhataplarımızı kendilerine çeki düzen vermelerine, mahvolmalarına yol açacak yanlışlardan uzan durmaya davet ediyoruz.
Türkiye'nin artık sabrı sınanacak, kararlılığı, imkanları ve cesareti test edilecek bir ülke olmadığını herkesin görmesini istiyoruz. Yaparız diyorsak yaparız ve bedelini de öderiz. Varsa bedel ödeme pahasına karşımıza çıkmak isteyen buyursun gelsin. Yoksa çekilsinler önümüzden biz kendi işimize bakalım.
"YENİ MÜJDELERLE BU BAŞARIYI İLERİYE TAŞIYACAĞIZ"
Türkiye'ye yönelik ameliyat yapma hevesleri kursaklarında kalanlar, aradıkları fırsatı bulamayacaklardır.
Karadeniz'deki doğal gaz keşfi Türkiye'nin aradığı morali ve kaynağı sağlamıştır. Yeni müjdelerle bu başarıyı ileriye taşıyacağız."