Erdoğan için çok ağır sözler: ''Başörtülü kadınları rehine olarak elinde tutmak istiyor''
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 'başörtüsü' tartışmalarına ilişkin kendisi hakkında söylediklerine yanıtında, "Beklediğim gibi Erdoğan, başörtülü kadınları rehine olarak elinde tutabilmek için, konuyu alakasız yerlere taşıdın. Samimi değilsin. Zorbasın" ifadelerini kullandı.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP'nin 'başörtüsü teklifi' ve ardından iktidar kanadından önerilen anayasa düzenlemesi ile ilgili yaptığı konuşmaya yanıt verdi.
Sosyal medya hesabından bir dizi paylaşımlarda bulunan Kılıçdaroğlu "Beklediğim gibi Erdoğan, başörtülü kadınları rehine olarak elinde tutabilmek için, konuyu alakasız yerlere taşıdın. Samimi değilsin. Zorbasın. Milletimiz görsün istedim ve sen gösterdin. Sen kim, "Özgürlükçü Anayasa" yapmak kim. Sen yasakçısın, sen gaddarsın. Asla şaşırtmazsın" ifadelerini kullandı.
"İKTİDARIMIZIN İLK HAFTASINDA ANAYASA'YA GEÇİRECEĞİM"
"Buradan genç muhafazakâr kadınlara sesleniyorum" diyen Kılıçdaroğlu, "Bu eril Erdoğan ve Bahçeli siyasetine ilk seçimde siyasal rehine olmadığınızı göstereceksiniz. Ben de söz veriyorum, iktidarımızın ilk haftasında hem İstanbul Sözleşmesi'ni hem de bu önerdiğimiz kanunu Anayasa'ya da geçireceğim. 'Özgürlüğünü kısıtlayacak şekilde kıyafet giymek ya da giymemek gibi temel hak ve özgürlükleri ihlal edecek biçimde kadınlar herhangi bir zorlamaya tabi tutulamaz' dedik. Teklifimizden görüleceği üzere, kadınların giyimi kuşamı erkeklerin iki dudağından sonsuza kadar kurtulacak" dedi.
ELEŞTİRİLERE YANIT
Kanun teklifinin ardından kendisine yöneltilen eleştirilere de yanıt veren Kılıçdaroğlu, "Ayrıca beni eleştirenlere gelecek olursam, tabii ki bekliyordum eleştirilerinizi. Ve tabii ki eleştirilerin tümü başımın üstündedir. Ancak inancım şudur ki, adalet ve ekonomi birbiriyle çok bağlıdır. Kardeştir. Birbirinin ikizidir. Biri olmadan diğeri olmaz" ifadelerine yer verdi.
Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"'Benimle misiniz' diye seslendiğimde, elbette bu kanun teklifimin sadece başlangıç olduğunu bilerek seslendim. Daha büyük meseleler de var ve yürekli bir şekilde çözümler getireceğiz hepsine. Tekrar ediyorum, yürekli bir şekilde çözeceğiz.
Ben siyasi ikbal düşünecek değilim. Ben siyasal hayatımın sonunda, miras olarak ardımda barışık bir Türkiye bırakacağım. Enerjisini dünya ile rekabet için harcayan bir Türkiye bırakacağım. Bu riski almak zorundayım. Başarılı olur muyum bilmiyorum… Ama deneyeceğim."