ERDOĞAN HEM ABD'Yİ, HEM DE IRAK'I 2. KEZ VURDU
"2016-2017 Yükseköğretim Akademik Yılı Açılış Töreni,Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde yapılıyor. Bu yıl ilki gerçekleştirilen törende Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan çarpıcı açıklamalar yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Rektör atamalarındaki mevcut usülden vazgeçilmesi, üniversitelerimizin de ülkemizin de yararına olacaktır diye düşünüyorum'' ifadesini kullandı. YÖK'e de seslenen Erdoğan, ''YÖK'ten bağımsız ve şeffaf bir kalite kurulu oluşturmasını bekliyorum'' dedi.
Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle:
2002 yılı sonunda ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde eğitim sorununu en üste aldık. Eğitimde çok büyük reformlar geliştirdik. Ülkemiz çok önemli ilerlemeler sağladı. Öğrenci daha ilkokula adım atmadan üniversitede yaşayacağı sıkıntıların hesabını yapıyordu. Bu çarpık sistemi ortadan kaldırmak için çözüme öncelikle oradan başladık. 2002 1 milyon 817 bin kişi başvurmuştu. Sınav sonunda bunlardan 662 bini bir yükseköğretim programına yerleştirilmişti yani yüzde 30. 2015 yılında bu oran yüzde 45'e yükseldi. Bir eksiğimiz var onu açıkca söyleyim. Öğretim elemanı sayımızı artırmak zorundayız. Yükseköğrenimdeki öğrenci sayısı 7 milyon 194 bine ulaştı. Türkiye'nin artık yükseköğrenime geçişte artık bir tıkanma yoktur. Bundan sonra daha kaliteli eğitim için mücadele verilecek.
5 ÜNİVERSİTEYE ÖZEL TEŞVİK
2006'da kurulan 40 üniversitemiz arasından seçilen 5 yükseköğretim kurumumuz bölgesel kalkınma için ihtiyaç duyulan alanlarda özel olarak teşvik edilecek ve desteklenecek. Burada 5 üniversitemizi ve desteklenecekleri alanları açıklıyorum. Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi hayvancılık alanında, Düzce Üniversitesi sağlık ve çevre alanında, Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi tarım ve jeotermal alanında, Bingöl Üniversitesi tarım havza bazlı kalkınma alanında, Uşak Üniversitesi tekstil, dericilik, seramik alanında Bölgesel Kalkınma Odaklı Misyon Farklılaşması Projesi'nin pilot yükseköğretim kurumları olarak belirlenmiştir."
Kaliteyi yükseltmenin yollarından biri de misyon farklılaşması olarak ifade edilen uygulama. YÖK'ün bu konuda başlattığı bir proje var. Uzun süredir hazırlıkları sürdürülen bu proje kapsamında 5 üniversitemiz pilot üniversite seçildi. 2006 yılında kurulan 40 üniversitemiz arasından seçilen 5 üniversite bölgesel kalkınma için özel olarak teşvik edilecek ve desteklenecek.
REKTÖRLÜK SEÇİMİ İLE İLGİLİ FLAŞ SÖZLER
Yükseköğretim sistemimizin yeniden yapılandırılmaya ihtiyacı var. Rektörlerin öğretim üyelerinin oyları ile seçildiği sistemin kendisi bir sorun haline gelmiştir. Bu sistemin değişmesi ülkemizin yararına olacaktır. YÖK'ün yeniden yapılandırılmaya tabi tutulması gerekiyor. YÖK'ten bağımsız ve şeffaf bir kalite kurulu oluşturmasını bekliyorum. Bunun YÖK'ten bağımsız ve kapasitesinin yeteli olmasını bekliyorum. YÖK'e yeni bir hedef öneriyorum. Ülkemizin bilim hayatını en üst düzeyde temsil edecek 5 üniversite belirleyip bunları destekleyelim.Üniversitelerimizi develet ve millete yük olan değil topluma değer katan kurumlar haline getirmedikçe hedeflerimize ulaşamayız. Üniversitelerimizi devlete ve millete yük olan değil topluma değer katan kurumlar haline getirmedikçe hedeflerimize ulaşamayız. Bir husus daha var ki en önemlisi o! Tarihini bilen ve Türkçeyi hakkıyla kullanan nesiller yetiştirmeliyiz.
"İSTİKLAL MARŞI'NIN TAMAMINI EZBERE BİLMEYEN TEK EVLADIMIZ KALMAMALI"
Artık bizim belki ileriye gidiyorum ama anaokulu dahil, ilkokullarımızda, ortaokullarda İstiklal Marşı’nın tamamını ezbere bilmeyen tek evladımız bile kalmamalıdır. Elinde silahla, palayla dolaşan gençlik bu milletin gençliği olamaz. Senin tek silahının kitap, kalem olması lazım.
MUSUL OPERASYONUNA SON NOKTA! ARAZİDE OLACAĞIZ
Suriye ve Irak'ta olanları yaşarken, yeni nesil bir şeyi çok iyi bilmeli. Acaba Misak-ı Milli nedir? Bunu çok iyi bilmemiz lazım. Eğer Misak-ı Milli'yi kavrarsak, anlarsak Suriye'deki sorumluluğumuzun, Irak'taki sorumluluğumuzun ne olduğunu anlarız. Eğer bugün Musul'da sorumluluğumuz var bunun için hem operasyonda hem masada olacağız diyorsak bunun bir sebebi var. Benim Musul'da tarihi sorumluluğum var. Biz orada olacağız. Hem arazide olacağız hem masada olacağız.
Bunu durup dururken söylemiyorum. On binlerce kilometre öteden geleceksin, bu senin için bir hak olacak... Benim sınırım var, tarihsel sorumluluğum var. Biz olacağız, hem arazide hem de masada olacağız. Görüşmeler yapılıyor. Araziye yönelik hazırlığımız devam ediyor.
BİRBİRİNE YEDİRMEYİZ
Bizim kimsenin topraklarında gözümüz yok yeter ki kimsenin bizim toprakalrımızda gözü olmasınIrak'ta biz şu anda yürütülmekte olan bu mezhep çatışmalarına kesinlikle taraf olmak istemiyoruz ama oradaki Sünni Arap kardeşlerimizi, Türkmen kardeşlerimizi de birilerine yedirtmek istemiyoruz..Bizim ne Suriye'nin ne Irak'ın topraklarında gözümüz yok. Bize 780 bin kilometrekarelik bu vatan topraklarımız evvelallah yeter. Yeter ki kimsenin bizim vatan topraklarımızda gözü olmasın.
FIRAT KALKANI'NDA RAKKA SİNYALİ!
Şimdi malum örgüt DEAŞ, Dabık ile ilgili çok değişik şeyler söylüyor. Malum Dabık'ta bizim için önem arz ediyor. Dabık'a girdik, DEAŞ'ı oradan temizledik. Tabii Dabık bizim için tarihi olarak da önemli. DEAŞ şimdi El Bab’a yürüyor. Oraya da ineceğiz. Doğu'da Münbiç... Münbiç'te ABD'ye söyledik. Orada PYD ve YPG olmayacak dedik. Sizler bilmezsiniz dedik. Buranın tarihini de her şeyini de biz biliriz dedik. Eğer Rakka'da operasyon yapalım diyorsanız gerekirse oradan da bu DEAŞ temizlenip gider. Şimdi görüşmeler devam ediyor.
ABD'LİLER YARDIM İSTEDİ
Biz koalisyon güçlerine şunu söyledik. Orası yüzde 95 itibari ile araplarındır. Orada PYD ve YPG'nin işi yok. Dün ABD'li dostlar dedi ki bize yardımcı olun. Biz bunu başından beri söylüyoruz. Çünkü burayı biz iyi biliriz. Şu anda burada da mutabıkız. Rakka'da ne yapacağız dediler, gelin beraber yapalım dedik. Gerekirse oradan DAEŞ boşaltılıp gider, bunun da görüşmeleri yapılıyor.
PKK VE FETÖ MESAJI
Her kim PKK'yı, 'Kürt kardeşlerimizin haklarını savunan bir örgüt' olarak görüyorsa onun aklından, izanından şüphe ederim. Her kim FETÖ'yü, 'Kendi halinde insanların oluşturduğu bir hizmet hareketi' olarak değerlendiriyorsa onun sadece izanından değil, niyetinden de şüphe ederim. İyi niyetliydim; 'Tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı ihanet' diyordum ama 'Tabanındaki ibadet' de artık zedelenmeye başladı. Artık onu da söyleyemiyorum. Niye? Bu kadar gerçekler olduktan sonra o taban hesap soramıyorsa kusura bakmasınlar. Her kim DEAŞ'ı bölgenin kendi dinamiklerinin ürünü olarak ifade ediyorsa ya hiçbir şey bilmiyor ya da derdi başka.