Erdoğan: Eski sistem tartışmalarına son nokta koyulmuştur
Cumhurbaşkanı Erdoğan seçim zaferiyle ilgili olarak ''14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarından biri de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin güvenoyu almış olmasıdır. Bu seçimler eski sistem tartışmalarına nokta koymuştur.'' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da Sayıştay Başkanlığı Konferans Salonu'nda Sayıştay'ın 161. Kuruluş Yıl Dönümü Programı'nda konuştu.
"SEÇİMİN SONUÇLARINDAN BİRİ DE SİSTEMİN GÜVENOYU ALMIŞ OLMASI"
Seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle tahkim edebileceğimiz bir sisteme kavuştuk. 50 binden fazla canımızı toprağa verdiğimiz 6 Şubat depremlerinde yeni yönetim sisteminin katkılarını tecrübe ettik. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinin sonuçlarından biri de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin güvenoyu almış olmasıdır. Bu seçimler eski sistem tartışmalarına nokta koymuştur. Türkiye'nin fuzuli tartışmalarla kaybedecek vakti ve zamanı yoktur. Biz her hâlükârda buradan geriye gidişe izin vermeyeceğiz. Sistemin işleyişini daha da iyileştirecek adımları atacağız. Kurumsal yapıyı tesis edeceğiz. Ülkemizin, milletimizin, demokrasimizin bedel ödeyerek elde ettiği kazanımlara halel getirmeyeceğiz." dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
"Sayıştay'ımız devlet organları içinde müstesna bir konuma sahiptir. Sayıştay'ın bu konumunu çıkardığımız kanunlarla daha da güçlendirdik. Her kuruluşu Sayıştay denetimi kapsamına aldık. Yüksek denetim organı ve hesap mahkemesi hüviyetine kavuşturduk.
"85 MİLYONUN HAKKINI KORUYORSUNUZ"
Gelir ve giderlerin kontrol altına alınmasında Sayıştay'ın yeri doldurulamaz. Sizler TBMM adına yürüttüğünüz faaliyetlerle 85 milyonun hakkını koruyorsunuz. Genciyle yaşlısıyla, kadını ve erkeğiyle milletimizin tüm fertlerinin ödediği vergilerin denetimini sizler gerçekleştiriyorsunuz. Beytülmalin kullanılmasında önemli sorumluluk üstleniyorsunuz. Bu kuyumcu titizliğiyle icra edilmesi gereken bir vazifedir, milli bir görevdir. Bu yıl 29 Ekim 2023 tarihinde inşallah Cumhuriyet'imizin 100'üncü kuruluş yıldönümüne kavuşacağız. 85 milyon olarak Cumhuriyet'imizin 100'üncü sene-i devriyesini kutlayacağız. Cumhuriyetimizin ilk 100 yılını geride bırakırken, yeni ufuklara birlikte yelken açıyoruz. Bu önemli yıldönümünü yepyeni bir vizyonun başlangıç noktası haline getirmek istiyoruz. Bunun adı Türkiye Yüzyılı'dır.
"DEMOKRASİMİZ BU SEÇİMİN EN BÜYÜK KAZANANI OLDU"
Türkiye Yüzyılı İstiklal Harbi ruhuyla istikbali inşa etmesinin adıdır. 85 milyon bu vizyonu adım adım gerçeğe dönüştüreceğiz. Milletimiz 14 Mayıs'ta bunun ilk adımını atmıştı, 28 Mayıs'ta verdiği kararla Türkiye Yüzyılı'nı sahiplendiğini ortaya koydu. Türk demokrasisi tartışmasız bir şekilde bu seçimin en büyük kazananı oldu. Yüzde 52,18 oy oranı ile şahsımıza 5 yıl daha hizmet etme imkanı sunan milletimizin sorumluluğunu yüreğimizde taşıyoruz. Sandığa giden vatandaşlarımıza karşı mesuliyet duygusuyla hareket ediyoruz. Nasıl 21 yıldır milletim emanetine sahip çıktıysak bundan sonra da gölge düşürmeyeceğiz.
"TÜRKİYE ALTIN DEĞERİNDE YILLARINI KAYBETMİŞTİR"
Yürütmesi, yasaması, yargısıyla devletin organları arasında uyumlu işbirliği çok önemlidir. Çok partili demokrasiye geçtiğimiz 1950'den beri Türkiye'nin temel sorunlarından birisi erkler arası çatışmalardır. Bunun çok sayıda örneğini görüyoruz. Menderes'ten Demirel'e, Erbakan'dan Özal'a kadar siyasetçilerimiz bu acı gerçekle yüzleşti. Kendini milli iradenin üstünde gören zihniyetin yargı, yürütme, bürokrasideki temsilcileri hukukun kendilerine verdiği yetkiyi statükoyu korumak için kullandı. Merhum Ecevit'in önüne fırlatılan Anayasa bunun sembolüdür. Bu yasakçı tavırdan, hak ve özgürlükler dahil reformlar da payını almıştır. Türkiye bu süreçte altın değerinde yıllarını kaybetmiştir. Milletimiz maliyeti 10 milyar doları bulan faturalarla karşı karşıya kalmıştır. Toplumumuzun tüm kesimleri ciddi sıkıntılar yaşamıştır.
"BÜROKRAT ATAYAMADIĞIMIZ DÖNEMLER OLDU"
2002 yılında ülkeyi yönetme görevini devraldığımızda biz de aynı zihniyetin devlet içindeki uzantılarıyla mücadele ettik. Aylarca bürokrat atayamadığımız dönemler oldu. Gazete kupürleriyle hazırlanan dosyalarla kapatılmak istendik. Reformlarımız engellendi, mahkeme kapısında nöbet tutularak iptal edildi. 6 Şubat depremleriyle daha iyi anladığımız kentsel dönüşüm projelerimiz hakim bırakıldı. 17/25 Aralık'ta, 15 Temmuz'da darbe teşebbüsüne maruz kaldık. Birçok antidemokratik operasyona maruz kaldık. Bunları hukuk, demokrasi ve meşruiyet zemininde kalarak bertaraf etmeye çalıştık. Ne Anayasamızın vermediği yetkiyi kullandık ne de milletin emanetinin gasp edilmesine göz yumduk.
Tüm alanlarda tarihi nitelikte reformlara imza attık. Son 21 yılda zihniyet devrimi gerçekleştirdik. Devletin kurumlarının ahenk içinde çalışmasını sağladık. Türkiye'nin son 21 yılda yazdığı başarı hikayesinin sırrı budur. Türkiye prangalarından kurtuldukça büyük bir ivme yakaladı. Demokrasimiz bugün tüm dünyanın gıptayla baktığı olgunluk seviyesine böyle ulaştı. Eli kanlı terör örgütleriyle başarılı mücadele böyle verildi. Türkiye küresel siyasette dikkatle takip edilen ülke konumuna böyle geldi. Ekonomimiz her yıl ortalama yüzde 5,5 büyümeyi böyle sağladı."