ERDOĞAN: BİZİM ALNIMIZDA ENAYİ YAZMIYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, TÜGİK Genel Kurulu'nda mülteci sorunu ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TÜGİK Genel Kurulu'na katıldı. Erdoğan mülteci sorunu ile ilgili Avrupa'yı eleştirirken, "Edirne'den insanları otobüslere bindirdik geri çevirdik. Bu 1 olur 2 olur. Kapıları açarız hadi hayırlı yolculuklar deriz" ifadelerini kullandı.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Yeni Akit ve Yeni Şafak gazetelerine saldırılar oldu. Geçmişte bir gazetenin camlarının kırılması karşısında dünyayı ayağa kaldıranların bugün sergileyecekleri tavrı merak ediyorum. Yayınını beğenmedikleri için gazeteleri terör örgütünün hedefine koyanların tavrını da dikkatle izleyeceğim.
BU YIL YERLİ MALI YILI OLSUN
Genç iş adamlarımıza seslenmek istiyorum. Moralinizi hiç bozmayın. Yurt dışına turizme gitmeyin ya. Turizm faliyetlerini yurt içinde yapın. Alışverişlerinizde yurt dışında ithal edeceğiniz malları yurt içinde temin edin. Yerli malı haftası vardı bugün de yerli malı yılı ilan edelim.
Ben faiz konusunda hassasım. Ve faizi özellikle enflasyonun en önemli sebebi olarak görüyorum. Faiz sebeptir enflasyon neticedir. Faiz ve enflasyon doğru orantılıdır. Kim faizi yükseltmeyi savunuyorsa o bu ülkede yatırımın istihdamın düşmanıdır. Eğer benim ülkemde yatırım olacaksa kredi musluklarının açık olması lazım. Dünyaya bakıyoruz Amerika'daki faiz oranına bakıyoruz 0.50. Bazı yerlerde eksi.
Komisyon şu bu koyduğunda 15-17'ye kadar çıkıyor. Faizin bu kadar yüksek olduğu yerde yatırım olabilir mi? Yatırımın durduğu yerde istihdam duru.
Siz gitmezseniz onlar gelir, siz üretmezseniz onlar üretir. Siz satmazsanız onlar satar, büyümezseniz küçülürsünüz. Madem dünyada küreselleşme diyorsak dünyada sizin için uzak bir yer olamaz.
TÜGİK'in İran programgını çok çok önemsiyorum.
SURİYE'DEKİ SON DURUM
Suriye meselesi giderek derinleşen bir yara olarak yüreklerimizi dağlamaya devam ediyor. Esed detekçileri sivil hedefleri hedef almaya devam ediyor. İnsani yardım gönüllüleri Rusya ve rejimin ağır bombardımanına maruz kalıyor. İran destekli Şii milislerin acımasız katliamlar yaptığına dair haberler alıyoruz. Rejim ve rejimd estekçisi ülkeler DAİŞ ve PYD'yi palazlandırıyor. Esed tüm ülkesini terör örgütlerine ve yabancılara peşkeş çekmeye devam ediyor. Halep'e yapılan son harekat yeni bir göç dalgası başlattı. Durumları acil ve kritik olanları topraklarımıza kabul ettik. 35 bini ise sınır hatlarında bekliyor. Şayet Rusya'nın ve tejimin bombardımanı devam ederse bu sayının 600 bine yükselme ihtimali var. Biz önlemlerimizi alıyoruz ancak burada bazı hususları ortaya koymak lazım.
BM'nin saldırıyı yapanlara karşı tedbir almak yerine ülkemize çağrı yapması samimiyetsizliktir. Neymiş, kapınızı açın. Ey BM sen ne işe yarıyorsun. 10 milyar dolara yakın mültecilere para harcamış Türkiye'ye sen ne destek verdin. 470 milyon harcamış. Ayıp ayıp.
ALNIMIZDA ENAYİ YAZMIYOR
Bizim alnımızda enayi yazmıyor kusura bakmayın. Bir yere kadar, sabır sabır sonra gerekeni yaparız. Otobüsler uçaklar boşuna durmuyor. Gereği neyse o yapılır. Bu nasihatyı verenler o ülkelere de nasihat versin de görelim.
HANİ NEREDE 3 MİLYAR EURO?
Hani nerede 3 milyar euro. Şimdi kalkmış proje diyorlar. Ne projesi! Gel sınırımızdaki kamplara bak. Biz Türkiye'nin milli bütçesine bara harcamıyoruz.
PYD'yi PKK'dan ayrı gören bir anlayışa sahipler. Kendi uluslararası güvenlik uzmanın aplaket veriyorlar hala PYD'yi, YPG'yi terör örgütü değil diye değerlendiriyorlar. Tüm bunlar ortadayken bize uluslararası yükümlülüklerimizi hatırlatmak iki yüzlülüktür.
YOLDA MÜLTECİ KIZLA OYUN PR'DI
Bizde yabancı yoktur bizde misafir vardır. Soframız misafirle berketlenir. Milletimiz aynı erdemi Suriye ve Irak'tan gelen kardeşleri için göstermektedir. Bugün avrupa'da sınırların tel örgülerle kapatılmasından mültecilerin eşyalarına el konulmasına kadar bir çok utanç verici görüntü yaşanıyor. Suriyeli küçük bir kız çocuğuyla güya oyun oynuyormuş gibi PR çalışması yapanlar mültecilerin ziynet eşyalarına göz dikiyorlar. Mülteciler ya asimile edilmesi ya da sınır dışına atılması gereken insanlar olarak görülüyor.
Bir süredir Avrupa ile Suriyeli sığınmacılarla ilgili görüşmeler yapıyoruz. Merkel'i ağırladık. Yunker'i misafir ettik. Benim 15 yıllık arkadaşım. Tusk Polonya'da Başbakan olduğu süreçte tanışmıştım. Suriyelilerin sorunun çözümü için yürüttüğümüz çalışmalar ve Avrupa'nın yaptığı katkılar. Birileri tutanakları sızdırdılar. Orada ülkemizin ve Suriyeli mültecilerin haklarını sonuna kadar savunmuştuk. Yayınlanan tutanaklar bir ibra belgesidir. Allah hainlerin hillesini boşa çıkarır. Ortada gizli saklı bir durum da yok. Şahsıma saldıranlar bu üslupla aslında yaptığımız işin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. Bize bir kereliğine vereceğiz 3 milyar euro bütçemize değildir. Mültecileredir. Bu olaylar devam ettikçe devamı gerekir. Biz 9 milyarla yıkılmadık yıkılmayız. Biz bundan sonra da bunu yapmaya devam ederiz. Edirne'den insanları otobüslere bindirdik geri çevirdik, ama bu 1 olur 2 olur. Ama biz de kapıları açarız hadi hayırlı yolculuklar deriz. Beyefendiler bundan rahatsız olmuşlar.
Son olarak Pir Sultan Abdal gibi diyorumki: Koyun beni hak aşkına yanayım/ Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan /Yolumdan dönüp mahrum mu kalayım /Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan