Ekrem İmamoğlu'ndan Erdoğan'a tatil yanıtı
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, kendisini tatil yaptığı için eleştiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yanıt verdi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Yenikapı'daki Avrasya Gösteri Merkezi'nde, CHP il, ilçe, kadın ve gençlik kolları yöneticileriyle bir araya geldi. Etkinliğe CHP'li belediye başkanları ile meclis üyeleri de katıldı. İmamoğlu ve Kaftancıoğlu, katılımcıların alkışları eşliğinde salona girdi. Etkinlikte ilk konuşmayı Kaftancıoğlu yaptı. Ülke olarak zor günlerden geçtiğini vurgulayan Kaftancıoğlu, “Özellikle son 6 ayımız, seçilmişler karşısında atanmışların mücadelesine sahne oldu. Etkileri uzun vadede ortaya çıkacak çok önemli demokrasi sınavları verdik. Halk iradesini tanımayan vesayet odağı bir siyasi iktidara karşı kentimize, geleceğimize, demokrasimize sahip çıkan halkımızla el ele verip tarihi bir başarıya ulaştık. Adayların fırsat eşitliğine dayalı bir ortamda kampanyalar yürüttüğü bir sürecin sonunda, sandıktan çıkan iradeye saygı duyulan bir ülke olmaktan ne yazık ki çok uzağız. Bu yüzden bu seçim öyle sıradan bir seçim, sıradan bir belediye başkanlığı seçimi olmadı. Bu seçim, yalnızca İstanbul'un da değil Türkiye'nin demokrasiye olan inancının, adalete olan susamışlığının göstergesi oldu” dedi.
KAFTANCIOĞLU: İSTANBUL, YENİDEN HALKIN OLDU
31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinde görev alan partililere ve yurttaşlara teşekkür eden Kaftancıoğlu, “Ne dediler hatırlayın… ‘Devletin gücü arkalarında siz mi kazanacaksınız' dediler. ‘Televizyonunuz yok, gazeteniz yok siz kime nasıl ulaşacaksınız' dediler. ‘Adayınız henüz tanınmıyor, hiç boşuna heves etmeyin bu iş olmaz' dediler. ‘AK Parti kazanamayacağı seçime girmez' dediler. Kazandık arkadaşlar. Kulaklarımızı tıkayıp, çalışa çalışa kazandık. Gülümseyerek, kucaklayarak, sahici ve ilkeli duruşumuzdan taviz vermeyerek kazandık. AK Partilisi'yle HDP'lisiyle, MHP'lisiyle İYİ Partilisi'yle Saadet Partilisi'yle CHP'lisiyle omuz omuza kazandık. İstanbul'da belirli kişi ya da kişilerce kurulan saltanat çöktü, İstanbul yeniden halkın oldu” diye konuştu.
İMAMOĞLU: BU DENLİ TAKİP EDİLMEK GÜZEL BİR ŞEY!
Kaftancıoğlu'nun ardından mikrofonu alan İmamoğlu, konuşmasına, “İlçe, ilçe beni ziyaret etme talebinde bulundunuz. Bu gerçekten zor bir ortam yaratırdı. Bizde il başkanımızla buna nasıl bir pratik çözüm bulacağımızı konuştuk. En iyisi bir araya gelip dertleşelim dedik. Bu buluşmayı, normalde Mart ayından sonra yapacaktık ama ertelenen o demokrasi kazanımı, 23 Haziran'da netleşti. Dolayısıyla yaz ayına gelen bu buluşmada biraz tatil rehaveti var” sözleriyle başladı. İmamoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Tatil denince… Tatil çok konuşuluyor bu aralar biliyorsunuz. Şimdi, tabi insanların alışmadığı birkaç şeyi söyleyeceğim burada. Birincisi, birisi demiş ki, ‘Ben, hayatımda hiç tatile çıkmadım.' Şu olduğunda da çıkmadım, bu olduğunda da çıkmadım! Profesyonel hayatta böyle birine şöyle bir söz söylenir: ‘Demek ki hiç çalışmamışsın!' Sonuçta her insanın makul ve mantıklı tatile ihtiyacı vardır. Ben tatil de yapmadım açıkçası. Yani yaptığım tatil sayılmaz. 2-3 gün doğal bir eş ve baba mesuliyeti ile başladı. Çocuklarımı görmeye gittim. Ve tekrar işimizin başında olduk. Elbet tatil konusu konuşulacak. Yarın yetinmeyecekler gözünün üstünde kaşın var diyecekler, hafif şöyle sağa şöyle baktı sola şöyle baktı diyecekler de diyecekler. Çok önemli değil. Bu denli takip edilmek güzel bir şey. Şöyle güzel bir şey; biz, işimizin ne kadar ciddi bir iş olduğunun, ne kadar önemli bir işe sahip olduğumuzun farkındayız. Öncelikle bunun altını çizelim. Ama, bizi bu yönüyle takip eden insanların da bizde bir açık bulmaya çalışmaları… Ama farkında değiller ki, Ekrem İmamoğlu'nun özgüveninde asla bir kibir yok. Onun arkasında 10 yıldır yetiştiği sapasağlam Cumhuriyet Halk Partisi örgütü var.”
“DÜNYAYA ÖRNEK OLACAK BİR BAŞARI ELDE ETTİK”
Çok yoğun bir kampanya dönemi yaşadıklarını vurgulayan İmamoğlu, “Bu dönemden sonra da dünyaya örnek olacak siyasi bir başarı elde ettik. Bu başarı, aynı zamanda bir demokrasi başarısı. Demokrasiye inancı azalmış ülkelerden ve milletlerden çok temsilci geldi, bizleri ziyaret etti. Kendi ifadeleridir: ‘İstanbul da siz, işin yüzde ellisini hallettiniz, biz de ülkemizde demokrasi için gerisini halledeceğiz' diyenler oldu. Yani bu sadece bize ait bir inanç değil. Dolayısıyla Türkiye ve milletçe tarihte birçok konuda öncü birtakım hareketlerde bulunduğumuz gibi, burada da önemli bir demokrasi sınavı verdik, veriyoruz. Bu kararlılığımızı, sizlerle başaracağız. Bundan asla vazgeçmeyeceğiz. Gece gündüz çalışacağız. Bu çalışma biçiminin içinde, elbette bir bireyin gece gündüz çalışma şansı fiziksel olarak yok. Birilerinin anlamadığı bir kavramdan söz ediyoruz. Bir kişinin talimatıyla yönetilen bir şehirden bahsetmiyoruz. Binlerce belediye çalışanından, on binlerce gönüllüye, yüzbinlerce İstanbullu hemşehrisiyle bir arada hizmet üreten ve başaran bir anlayıştan bahsediyoruz. Ekip ruhuna inanan, ekibiyle birlikte hareket eden bir anlayışa inanıyoruz. Diğer anlayışın, adalet, düzen ve iyi bir sistem üretmesi mümkün değil” diye konuştu.
“SORUMLULUKLARIMIZ VAR”
“Sorumluluklarımız var” anımsatması yapan İmamoğlu, “Evet, bizim yeni bir kadromuz var. Evet, var olan kadrodan maksimum düzeyde faydalanma arzumuz var. Onlarla, o entegrasyonu sağlama mücadelesi içerisindeyiz. Daha güçlü bir İBB'nin tümüyle hazırlanması konusunda büyük sorumluluklarımız var. Bunlar vakit alacak. İsrafı bu kurumdan yok edeceğiz. Mutlak tasarruf edeceğiz. Ortaya koyacağımız titiz çalışmayla beraber, bütün bu çalışmaları size tek tek anlatacağımız ortamlar olacak. Şehrimizin sorunları olduğu gibi, ülkemizin de gündemleri var. Ülke gündemine duyarsız bir İBB Başkanı olma şansımız yok. İstanbul, 16 milyon insanın yaşadığı bir kent. Ülkede yaşayan 4 kişiden 1'inin ikamet ettiği bir şehrin belediye başkanıysanız, herkesin duygusu, herkesin sorunları, problemleri elbette ki sizi ilgilendirir. Bizi, İzmir'de yanan ormanlar da ilgilendiriyor, Kaz Dağları'nda yok edilen ormanlar da ilgilendiriyor. Kadına gösterilen şiddet de bizi ilgilendiriyor, Karadeniz de yaşanan sel de bizi ilgilendiriyor. İBB, tüm imkanlarıyla, ortaya koyduğu üretim ve yönetici karakteriyle, tüm sorunlarla ilgilenmek zorundadır. Siz, Türkiye'nin lokomotif gücüsünüz. O bakımdan Türkiye'de yaşanan hukuksuzluk varsa, o da bizi ilgilendiriyor. Yani milletin iradesi yok sayılıyorsa, buna karşı söz söylemek de bizim sorumluluğumuzdadır. Çünkü biz asla, haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı susanlardan asla olmayacağız. Ona, ‘dilsiz şeytan' denir. Biz, onlardan değiliz. Çok net. İBB Başkanı olma mesuliyetiyle, bu kadim kentin tüm tarihi sorumluluğunu hisseden, binlerce yıldan gelen tüm değerlere sahip çıkma mesuliyetiyle yola çıktığımı bilin” dedi.
“YOLUMUZ AÇIK OLSUN…”
Malazgirt Zaferi'nin 948'nci yıldönümünü ve 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı kutlayan İmamoğlu, sözlerini, “Yolumuz açık olsun. Her şey çok güzel olacak. ‘Her şey çok olacak' lafı, asla ‘her şey çok güzel oldu'yla bitmeyecek. Çünkü her yeni gün, her şey çok güzel olacak diye başlarsa, daha iyisini hedeflemiş olursunuz. Bu sözün, bir felsefe olarak zihnimize yerleşmesi gerektiğini sizlere hatırlatmak istiyorum” şeklinde tamamladı.
Konuşmaların ardından etkinliğe katılan ve 39 ilçeden gelen katılımcılar, İmamoğlu ve Kaftancıoğlu ile birlikte alfabetik sıraya göre anı fotoğrafları çektirdi. İmamoğlu, fotoğraf çekimlerinin ardından kameraların karşısına geçti.
“25 YILIN YÜKÜNÜ, 40 GÜNLÜK SÜREÇTE BANA YÜKLEMELERİ ÜZÜCÜ”
Gazeteciler, İmamoğlu'na Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP'li belediyeler ve tatille ilgili sözlerini hatırlattı. İBB Başkanı bu soruya şu yanıtı verdi:
“Ben, 5 yıl boyunca belediye başkanlığı yaptım Beylikdüzü'nde. CHP'li belediyelerin, yapamadığını yaşıyorum ile ilgili olarak tek bir cümle yok. Ama ne yazık ki yaptığımız işlerin önüne, bazı işlerin önüne çekilen engellerle ilgili birçok örnek verebilirim. Ben, 5 yıl belediye başkanlığı görevini yapmış birisi olarak, böyle bir şahitliği hiç yaşamadım. Şimdi İBB Başkanı olarak görüyorum ki, AK Parti ilçe belediyelerindeki eksiklikleri, geçmiş dönemde hem İBB hem de merkezi yönetim çözmüş. Yani böyle bir ayrımcılık yapılmış. Ama biz yapmayacağız. Hangi ilçede bir sorun varsa çözüm bulacağız. Tatile göndermeler bitmiyor. Buna Cumhurbaşkanının katılması da enteresan. Çünkü 1994 yılından beri, 25 yıldır İBB'yi yönettii, kendileri belediye başkanlığı yaptı, başbakanlık yaptı, cumhurbaşkanlığı yaptı. Yine kendi siyasi partilerinin belediye başkanları var. Yani 25 yıldır, ne yazıktır ki birçok defa ölümcül seller yaşandı, onlarca insan hayatını kaybetti. Bu kadar yılı kalkıp bir güne, yaklaşık 40 günlük süreç içerisinde bana yüklemeleri ve bunu bir tatile bağlayarak beni vatandaşa şikayet etmeleri çok üzücü, şaşırtıcı. İstanbul'da bir olay olmuştur. Bir sel yaşanmıştır. Ki ben hemen orda oldum, dilerdim Sayın Erdoğan, Cumhurbaşkanı tatildeyken, sanıyorum Urla'da emin değilim neresi olduğuna ama tatildeyken kendileri beni arasalardı, bir geçmiş olsun dileselerdi. Yani benimle süreci paylaşsalardı. Bu daha önemli ve daha değerli bir davranış olurdu diye düşünüyorum. Tatil meselesinin toplumda bir karşılığı yok, o bakımdan bu konuyu uzatmalarının da bir anlamı yok. Kamuoyu araştırmalarını severler, yapsınlar baksınlar orada İmamoğlu'nun nasıl çalışkan bir karaktere sahip olacağını olduğunu ve bunu ispat ettiğini görürler. Bence bu mevzu kapanmıştır.”
“BİZ, BU AYIBI TEMİZLİYORUZ”
İmamoğlu'na, Bayrampaşa Otogarı'yla ilgili soru da yöneltildi. İmamoğlu'nun bu soruya yanıtı da şöyle oldu:
“Otogar meselesi de bence uzun yıllar ihmal edilmiş bir süreç. Aynen az önce söylediğim 25 yıllık yönetimin ihmali gibi. Bu da ihmal edilmiş. Oradaki o metruk durum, insanların giremeyeceği pozisyondaki bir alanın İstanbul'a otogar olarak hizmet etmesi, geçmiş yıllardaki yönetimlerin bir ayıbıdır. Biz, bu ayıbı temizliyoruz hem otogarın otopark kısmını teslim alarak, bir de yönetimini teslim alarak. Yönetimini teslim alırken de oradaki hem otobüs işletmecilerini koruyacağız hem de vatandaşı koruyacağız. Güvenli ortamda hizmet almalarını sağlayacağız. Orasını daha sonraki süreçte teknolojik bir alana dönüştürüp, etrafını da Yaşam Vadisi olarak tasarlayacağız” şeklinde yanıtladı.