Ekrem İmamoğlu son noktayı koydu: ''Mazbatayı halk verdi !''
Yerel seçimlerin resmi olmayan sonuçlarına göre İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu, Küçükçekmece'de "Bana diyorlar ki, ''Mazbatayı ne zaman alıyoruz''. Yahu kardeşim bu halk mazbatayı vermiş!" dedi.
İBB'nin yeni Başkanı Ekrem İmamoğlu, 31 Mart yerel seçimlerinde Küçükçekmece Belediye Başkanı seçilen Kemal Çebi'yi, makamında ziyaret etti. Sonrasında mitingde konuşan İmamoğlu, ''Bana diyorlar ki, 'Mazbatayı ne zaman alıyoruz'. Yahu kardeşim bu halk mazbatayı vermiş. 'Acaba Büyükçekmece'de fırtına yaratabilir miyiz' diyorlar. Bu millet size ne der biliyor musunuz: ''Hadi işinize kardeşim''. El sallayın gitsinler. Siz, nazik insanlarsınız'' dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Sarıyer Garipçe Mahallesi'ndeki kısa boğaz turunun ardından, eşi Dilek İmamoğlu ile birlikte Küçükçekmece'ye geçti. İmamoğlu, 31 Mart yerel seçimlerinde Küçükçekmece Belediye Başkanı seçilen Kemal Çebi'yi, makamında ziyaret etti. Gazetecilere birlikte poz veren İmamoğlu ve Çebi'ye, Esenyurt Belediye Başkanı seçilen Kemal Deniz Bozkurt da eşlik etti. İmamoğlu, ''Hem iki Kemal hem Dilek, hepsi tamam, harika'' diyerek espri yaptı. Çebi'yi tebrik eden İmamoğlu, ''Başkanımıza hayırlı olsun. İstanbul'un 2 büyük ilçe belediye başkanımız burada. Birisi Küçükçekmece, diğeri Esenyurt. Kemal Çebi, Kemal Bozkurt. İki Kemal'in arasında, İstanbul adına bütün iyi dileklerimizi tuttuk'' dedi
İmamoğlu ve beraberindeki heyet, daha sonra belediye binası önünde konuşlanan seçim otobüsünün üzerine çıkarak, yaklaşık 5 bin kişilik coşkulu kalabalığa hitap etti. Bakırköy Belediye Başkanı Bülent Kerimoğlu, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün ve Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin ile çok sayıda CHP milletvekili de mitinge katılarak, İmamoğlu ve Çebi'ye destek verdi. Mitingde ilk konuşmayı Çebi yaptı. Çebi, belediye başkanı seçilmesinde katkıları olduğunu belirttiği her kişi ve kesime tek tek teşekkür etti. Çebi'nin ardından mikrofonu alan İmamoğlu, ''Ekrem Başkan'' sloganıyla karşılandı.
İmamoğlu, mitinde şunları söyledi:
Çok güzel işler başaracağız. Harika görünüyorsunuz. Kadını, erkeği, genci, çocuğu ile bu demokrasi sürecine sunduğunuz katkıyla, İstanbul'un en büyük ilçelerinden biri olan Küçükçekmece'de bambaşka mutlu, huzurlu bir dönemi başlatıyorsunuz. Hayırlı olsun Küçükçekmece'ye, (Kemal Deniz Bozkurt ve Kemal Çebi'yi yanına çağırdı). İstanbu'un iki büyük ilçesi, birisi Esenyurt, birisi Küçükçekmece. İkisinin belediye başkanının da adı Kemal. İki Kemal'in arasında dilek tutuyorum. Türkiye'miz ve İstanbul'umuz için hangi dileği tuttuğumu anladınız değil mi siz?
''Kim için? 'Ben seçilmedim' diye ağlayan bir adam için''
Hasan Akgün başkanımız burada. Büyükçekmece'de, dün akşam TV'de anlattım, bazı mesajlar verdim. ''Yapmayın, ayıp ediyorsunuz'' dedim. 350 bin Büyükçekmeceli'yi rencide ediyorsunuz, onların onuru ve gururuyla oynuyorsunuz. Büyükçekmeceliler'in. 25 yıllık başkanlarıyla kurduğu bağa zarar vermek istiyorsunuz ama veremezsiniz. Polise de yazık ediyorsunuz. Emniyet mensuplarımız da rencide ediyorsunuz. Türkiye'nin tarihinde görülmemiş. Kapı kapı gezip, insanlara tespit soruları soruyorsunuz. Seçim bitmiş, mazbatayı vermişsin ve vatandaşı rahatsız ediyorsun. Kim için? ''Ben seçilmedim'' diye ağlayan bir adam için. Bir de utanmadan, arlanmadan diyor ki, ''11 bin, hatta 20 bin seçmen hareketi''. Matematiğe inanın. Haziran 2018 ile 31 Mart 2019 arasında, 2 bin 300 civarında seçmen farkı var. Mevcut belediye başkan adayı, kendi çevresinde ne kadar insan varsa, Büyükçekmece'ye naklettirmiş. O kadar samimiler ki, hepsi aynı adreste, aynı kapı numarasında. İşin şakası bir yana, bu kadar yalan, dolan, ayıp üzerine kurulu bir sistemle, halkın oy verip seçtiği belediye başkanlığını elinden almaya kimsenin gücü yetmez. Buna ne vicdan ne ahlak yetmez. Hiç kimse hesap veremez.
''Cumhurbaşkanı'nı aldatıyorlar''
Bu süreci ayağa kaldıran, sözüm ona belediye başkanıdır. O, sözüm ona başkandır. Sayın Cumhurbaşkanı, sizi kandırıyorlar ve aldatıyorlar. Hak yiyorlar. Lütfen yanlıştan dönün. YSK, bu süreçte, tarihi vazifelerini yerine getiriyor. Tarihi vazifelerinden birisi de 350 bin insanı rencide etmek üzere kurulu bu düzene, ''Dur'' demektir. Görevini, vazifesini yerine getireceğine inanıyorum. İlk gece söyledim. Bir kişinin hakkını yemedim, sizlerin hakkını da yedirtmeyeceğim. 31 Mart akşamı, saat 17.00'de seçimler bitti, sandıklar açıldı. Yasaklar bitmeden bazı yandaş kanallar sonuçları vermeye başladı. 19.00'dan sonra kestiler. Rakibimizin oyu yüzde 68, bizim oyumuz yüzde 33. Arkadaşlarım tedirgin bir şekilde aradı. Sonra 09.30-10.00'a doğru, ilk sonuçları verdik. Dedik ki, 'Yanlış yapıyorsunuz''. Kalktı İl Başkanı dedi ki, ''3 bin 800 oyla kazandık'' dedi. Burada gülün, komik çünkü. Daha komik tarafı. AA, sayıları vermeye devam etti. Biz de YSK ile eşleşen değerlerde sayılarımızı beyan ettik. On binlerce insan o akşam görev yaptı. Güzel yol arkadaşlarım, 16 milyon insanın hakkını korudu. Sayıları verdik. Sanki AA'nın trafosuna kedi girdi. Saat 23.30'da veri vermeyi kestiler. Tam 12 saat veri, veremediler. Milletvekillerimize, ''Lütfen bu sürece sahip çıkın'' dedim. Hem soru önergesi verdiler hem de komisyon kurdular. Türkiye'nin basın tarihinin, yüz yılın rezaleti olarak AA'yı sorgulayın dedik. Sorgulayacaklar, komisyon kuracaklar. Kimden bilgi aldın? AK Parti sandık görevlilerinden mi bilgi aldınız. Açıklayın.
''El sallayın gitsinler''
Kumpas kurmaya çalıştılar. O gece, İstanbul'un seçimini kağıt üstünde bitirmeye çalıştılar. Ama sizler, gönül verenler direndiniz. Kumpası hep beraber yıktık. Hak, hukuk, adalet duygusuyla, kumpası yıktık. Çıktık dedik ki, ''Seçimi biz kazandık kardeşim.'' O gün, bu kumpası kurgulayan kimse, lütfen kurumsal anlamda cezasını verin. Sayın Recep Tayyip Erdoğan, sizi aldattılar. Size, ''Seçimi kazandık'' demek için, Türkiye'yi aldattılar. Lütfen, cezasını verin. Rakibimiz Sayın Yıldırım'ı çıkardılar, ''Kazandık'' dedirttiler. Millet de alkışladı. Türkiye'ye saygın hizmetlerde bulundu. Ben, olsam o lafı söyletenlerin ne yüzüne bakarım ne de adam yerine koyarım. Bana diyorlar ki, ''Mazbatayı ne zaman alıyoruz''. Yahu kardeşim bu halk mazbatayı vermiş. ''Acaba Büyükçekmece'de fırtına yaratabilir miyiz'' diyorlar. Bu millet size ne der biliyor musunuz: ''Hadi işinize kardeşim''. El sallayın gitsinler. Siz, nazik insanlarsınız.
''Birkaç kişiyi değil, 82 milyon vatandaşı mutlu etmek zorundasınız''
YSK, bu ülkenin demokrasi tarihinin en önemli kararlarından birini verecek. Bu milletin vicdanı, adalet duygusu, demokrasiye olan inancı ve bağlılığı, sizin vereceğiniz kararda. Birkaç kişiyi değil, 82 milyon vatandaşı mutlu etmek zorundasınız. Allah, bu toplumda hak, hukuk, adalet duygularını asla ve asla azaltacak insanları eline teslim ettirmesin. Küçükçekmece, bir siyasi dönüşümü yaşadı. Kemal Çebi, arkadaşım seçimi kazandı. Sayın Çebi, Küçükçekmece Belediyesi'nde, alın teriyle iş üreten tek bir kardeşimizin işiyle, gücüyle ilgilenmez. Bunu teminatı onun ahlakı ve emeğin kutsallığına olan inancımızdır. Aynı şey İBB için de geçerli. Orada da çalışan hiçbir kardeşimin işiyle, gücüyle uğraşmayız. Maaşını alıyor, işe güce gelmiyor, başka işlerle uğraşıyorsa, o şimdiden kartını bırakıp gitsin. Küçükçekmece'nin havası bir başkalaştı. Mis gibi kokar oldu. Ben, sizi çok seviyorum. Allah sizden razı olsun. Bu şehre, hepimiz hep birlikte en iyi hizmeti vereceğimize söz veriyoruz. Diğer ilçelerimize de gideceğiz. Ben de İBB Başkanı olarak Çebi ile birlikte Küçükçekmece'ye hizmet etmeye geliyoruz.