Egemen Bağış: ''S-400 yumuşaması stratejik bir karar''
Brüksel'in AB konularını ele alan basılı tek haftalık dergisi olan New Europe, üç haftadır her sayısında TC Avrupa Birliği ve Devlet Eski Bakanı Egemen Bağış’ın yazılarına yer veriyor.
Avrupa Birliği Konsey ve komisyonundaki tüm üst düzey yönetici ve Avrupa Parlamentosu üyelerine dağıtılan derginin yaz tatili için Eylül ayına kadar yayına ara vermesinden önce baskıya giren sezonun son sayısında Bakan Bağış’ın Türkiye’nin S-400 hava savunma sistemleri konusundaki haklılığını ortaya koyan makalesi yayınlandı.
Bağış tarafından kaleme alınan “S-400 tartışmasında yeni bir sayfa” başlıklı makale, ABD Başkanı Donald Trump’ın G-20 Zirvesi için gittiği Osaka’da yaptığı “Türkiye’nin seçeneksiz bırakıldığını” itiraf eden açıklamaları ve akabinde Senatör Graham’ın yaptırımları engellemenin yollarını aradıklarını açıklamasını ABD’nin Türkiye’nin NATO için stratejik önemini idrak etmeye başlaması olarak değerlendiriyor.
PKK, YPG, Daesh, Suriye’deki Esed rejimi ve en son Türk uçak ve gemilerini vurmakla tehdit eden Libya’daki militanlar gibi tehditlere karşı hava sahasını koruma altına alma mecburiyeti içerisindeki Türkiye’nin arzu ettiği halde Obama döneminde Patriot füzesi alamadığını ve Rusya’nın S-400 füzelerini almaya mecbur bırakıldığını hatırlattı. Bir konuda tavrını ilk günden ortaya koyan Başkan Erdoğan’ın ulusal güvenlik gibi hassas konularda hiç bir zaman blöf yapmadığını ve oyun oynamayacağını vurgulayan Bağış, NATO’nun en büyük iki askeri gücü olan Türkiye ve ABD arasındaki bir tartışmanın diğer üye ve aday ülkelere çok yanlış bir mesaj vereceğinin altını çizdi.
Hain darbe girişiminin sorumlusu FETÖ mensubu teröristlerin ABD tarafından korunmasının ve defalarca resmen talep edilmesine rağmen Türk yargısına iade edilmemiş olmalarının ve Amerika’nın kendi terör örgütleri arasında yer alan PKK’nın Suriye ayağı YPG’nin silahlandırılmasının müttefiklik hukuğuna sığmadığını belirten makale NATO üyelerinin birbirini koruma şartını kaydeden 5. Maddenin açıkça ihlal edildiğini hatırlattı.
23 Haziran İstanbul seçimlerinin Türk demokrasisini teyid ettiğini hatırlatan Bağış siyasi eleştirilerin haksızlığını vurgulayarak NATO’nun asıl olarak bir güvenlik teşkilatı olduğunu ve bu tür gereksiz tartışma ve çekişmelerin tüm NATO üyesi ülkelerin güvenliğini tehlikeye atacağını savundu. Amerikan yönetiminin geçmiş hatalarından ders çıkartarak Türkiye gibi Kore savaşından bu yana her uluslararası krizde rüştünü ispatlamış stratejik bir müttefiği kaybetmeyeceğine olan umudunu vurgulayan Bakan Bağış, Brüksel’den yeni atanan Avrupa Birliği yöneticilerinin de Türkiye’ye kazanmak için ilişkileri yeniden canlandırmaya davet etti. Bağış makalesini Batı’nın en doğulu, Doğu’nun da en batılı ülkesi olan Türkiye’nin özel konumunun göz ardı edilmemesi gerektiği uyarısıyla sonuçlandırdı.