Dünya Bankası kredisinden Suriyelilere kadro şartı çıktı
İYİ Parti Aydın Milletvekili Ömer Karakaş Dünya Bankası’nın Türkiye'ye verdiği krediyle ilgili 2028 yılına kadar 11 bin Suriyeli sığınmacıya devlet tarafından tarım alanında kadro verilmesi şartı konulduğunu duyurdu.
İYİ Parti Aydın Milletvekili Ömer Karakaş, TBMM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada Dünya Bankası’nın Türkiye'ye verdiği kredi ile ilgili bilinmeyen detayları ortaya çıkardı.
Kredideki şarta göre 2028 yılına kadar 11 bin Suriyeli sığınmacıya devlet tarafından tarım alanında kadro verileceğini ifade eden Karakaş; “Milyonlarca işsizimiz varken 11 bin Suriyeliye kadro verilmesi şartını nasıl kabul edersiniz? Bu nasıl bir ihanettir?” diye sordu.
İYİ Parti Aydın Milletvekili Ömer Karakaş, çeyrek asırdır ülkeyi yöneten, emaneti ehline vermemeyi şiar edinmiş tek adam rejiminin bu yasa teklifinde de aynı anlayışı sürdürdüğünü söyledi.
Teklif gündeme geldiğinden bu yana turizmcilerimizden gelen şikâyetleri dinlemeye, okumaya yetişemediğini belirten Karakaş, şöyle devam etti:
“Teklifin yaratacağı mağduriyetler şüphesiz Türk ekonomisine hayat veren turizm sektörünü büyük ölçüde sekteye uğratacak, ülkemizi turizmin gözdesi olmaktan çıkarıp nitelikli turisti ortadan kaldıracaktır. Bunu niye söylüyorum? Çünkü getirdiğiniz bu kanunla tur otobüslerinde rehber bulundurma zorunluluğunu ortadan kaldırıyorsunuz. Aydın Kuşadası’nda bulunan, 11. yüzyılda Bizanslılar tarafından yapıldığı bilinen, Kurşunlu Manastırı’nın ya da Karacasu’da bulunan, yapımı milattan önce beş bin yıl ortalarına kadar uzanan, Afrodisias Antik Kenti’nin ve burada sayamayacağım birçok tarihî mirasımızın anlatımını yabancı tur çalışanlarına bırakmak, en hafif tabiriyle ülkemizin doğal güzelliklerine ve tarihine ihanet etmek demektir.”
“AK PARTİ İKTİDARI ANLAMAKTAN VE DİNLEMEKTEN ACİZ”
Karakaş, iktidara “Bu doğal güzelliklerimizin tanıtımını bu eşsiz tarihin içine doğmuş, büyümüş, kendi memleketimizin evlatları varken neden ülkemizi, kültürümüzü ve tarihimizi bilmeyen yabancılara veriyorsunuz” sorusunu yöneltti.
“Bu düzenlemenin ülkemize, turizme ve sektöre nasıl bir faydası olacaktır ?” diye soran Karakaş, “Rehberleri sadece müze ve ören yerleri tanıtımı için kullanmak ‘Türkçe rehber’ adı altında yabancı dil bilmeyen rehberlerin bu dil bilme şartını ortadan kaldırmak rehberlik niteliğini ortadan kaldıracaktır. Sayıları 14 bini bulan turizm rehberlerimizin beklentisi mesleklerinin güvencesi olarak gördükleri ve bu kanunun içinde bulunan hatalardan bir an önce vazgeçilmesidir” dedi. Karakaş, Türkiye'de tarımın planlı bir şekilde çökertildiğini, ortalama çiftçi yaşının 58 olduğunu, köylerin metruk durumda, hayvancılığın ise bitme noktasına geldiğini söyledi. “Yıllardır bu konuda uyarılarımızı, maalesef vatandaşın feryadını dile getirmemize rağmen AK Parti iktidarı bunu dinlemekten ve anlamaktan aciz durumda” diyen Karakaş, şöyle devam etti:
DÜNYA BANKASI KREDİSİNDE ‘SURİYELİ’ ŞARTI
“Bütün bu gelişmelerden sonra Türkiye daha vahim bir süreci yaşamaya başladı. Türkiye'de birçok tarım arazisi yabancılara satılıyor. Bunun yanı sıra, özellikle tarım ve hayvancılıkta istihdam Suriyeli ve Afganlara terk edilmiş durumda. Bakın, size çarpıcı bir rakam vereceğim. Bütün bitirme çabalarınıza rağmen Türkiye'de yaklaşık 250 bin koyun sürüsü bulunmaktadır, bunların yüzde 90’ının çobanı maalesef yabancı uyrukludur, bu yetmezmiş gibi geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü ile Tarım Bakanlığımız arasında yapılan bir anlaşma gün yüzüne çıktı. Buna göre, özellikle Suriyeli sığınmacıların kalıcı olması için tarım ve hayvancılık alanında bakanlığımıza destek verilmesi öngörülmektedir. İşte, tam buna da paralel olarak Dünya Bankası’nın Türkiye'ye bir kredi verdiği ortaya çıktı. Bakın, bu kredide çarpıcı olansa şudur: 2028 yılına kadar 11 bin Suriyeli sığınmacıya devlet tarafından tarım alanında kadro verilmesi şartı konuldu. Milyonlarca işsizimiz varken 11 bin Suriyeliye kadro verilmesi şartını nasıl kabul edersiniz? Bu nasıl bir ihanettir?”
“5’Lİ ÇETEYE BÜTÇE OLUŞTURMAK İÇİN…”
Karakaş, ”Ülkenin tarım ve hayvancılığını çökerten iktidarın, ekonomisini batıran tek adam rejiminin üç beş dolara el açıp karşılığında ise Suriyeli sığınmacılara kadro verileceğinin taahhüdünü verdiğini” söyledi.
Bu krediyle ilgili ilginç başka bir detay daha olduğunu kaydeden Karakaş, “Bu kredinin 12 milyar doları özel sektör yatırımlarına ve yap-işlet-devret projelerine ayrılmış durumda. Anlaşılan o ki iktidar Dünya Bankası’nın mülteci dayatmasına, 5’li çeteye bütçe oluşturmak için onay vermiş durumda. Yani iktidar giderayak ülkeyi batırırken yandaşlarını kayırmayı da ihmal etmemiş durumda” dedi.
BAKAN’IN HABERİ YOKMUŞ
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, söz alarak, şunları söyledi:
“İYİ Parti Milletvekili Ömer Karakaş Bey'in konuşmasında şöyle bir bölüm geçti, buna muhakkâk bir cevap verme ihtiyacı duyuyoruz: Suriyeli sığınmacıların kalıcı olması için tarım ve hayvancılık alanında Bakanlığın destek vereceğini ifade etti. Şimdi Tarım Bakanımız İbrahim Yumaklı Beyefendi'yle konuştum, kesinlikle böyle bir şey olmadığını ifade etti” dedi.
Bunun üzerine yeniden söz alan Karakaş, “Sayın Başkanım, sanırım sayın grup başkanvekilimizin haberi yok, Tarım Bakanı okudu mu okumadı mı, bilmiyorum ama sayın Tarım Bakanı okursa 34. maddede bu benim kürsüde söylediklerimi görecektir” dedi.
Zengin’in itirazlarının devam etmesi üzerine yeniden söz alan Karakaş, “Şimdi, bakın burada ‘Formal Employment Creation’ diyor yani ‘Resmi istihdam üretilecek.’ Yani burada biz belgesiz konuşmuyoruz, metin İngilizce metin. Dolayısıyla 34. maddede de bu aynen yazıyor. Böyle bir anlaşma var, yapılmış bir anlaşma; 34. sayfada da aynen bu yazıyor. Yani biz eksik, yanlış ve belgesiz hiçbir şey konuşmayız” dedi.
“TARIM BAKANI İNCELEYECEĞİNİ İFADE ETMİŞ”
Karakaş daha sonra sosyal medya hesabı üzerinden bir paylaşım yaparak şunları söyledi:
“TBMM Genel Kurulu’ndaki konuşmam sonrasında üzülerek gördük ki, Dünya Bankası ile imzalanan sözleşmenin 34. sayfasından Tarım Bakanı da AK Parti Grup Başkanvekili de bihaber…
Bu sayfayı konuşmama yaptıkları itiraz sonrasında kendilerine ilettim. Tarım Bakanı da inceleyeceğini ifade etmiş.
Oysa Dünya Bankası açık açık yazmış; iktidar da güzel güzel onaylamış…
Geçici koruma altındaki Suriyeliler için ekonomik fırsatları güçlendireceksiniz.
11 bin Suriyeli mülteciye kadro vererek tarımsal alanda istihdam edeceksiniz.”