Dikili mülteci kampına direniyor !
Mülteci kampının Dikili ilçesi sınırlarında yer alan bir bölgeye kurulmasının netleşmesi ortalığı karıştırdı.
Mülteci kampının Dikili ilçesi sınırlarında yer alan bir bölgeye kurulmasının netleşmesinin ardından, Dikili Kent Konseyi yürütme kurulu üyeleri, muhtarlar ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri bir araya gelerek, AKP hükümetinin kente mülteci kampı kurma kararından vazgeçinceye kadar demokratik hakları olan mücadele ve eylem kararı aldı.
İzmir'in Dikili ilçesinin 30 muhtarı, kent konseyi üyeleri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri Dikili Belediyesi Sosyal Tesisleri'nde bir araya gelerek, Dikili'ye mülteci kampı kurulması kararının, hiçbir mantıklı yanı ve haklı gerekçesi olmadığını, bu kararının insani yanından çok, siyasi tarafının ağır bastığını savunarak, kente kamp kurulmasına karşı olduklarını açıkladı.
Mülteci Kampı İstemiyoruz, Direneceğiz
Dikilili sivil toplum örgütleri temsilcileri ile ilçe sınırlarında bulunan 30 mahallenin muhtarı ve kent konseyinin öncülüğünde Dikili Belediyesi Sosyal Tesisleri'nde kente mülteci kampı kurulmasının değerlendirildiği bir toplantı düzenlendi. Toplantıdan çıkan sonuç; hükümetin kente mülteci kampı kurma kararından vazgeçinceye kadar kadını erkeğiyle, yaşlısı genciyle, işçisi köylüsüyle 7'den 70'e topyekun tüm Dikilililerin katılımıyla karar protesto edilerek, demokratik eylem hakkı kullanılacak.
“Dikili İlçesi Mülteci Kampı İçin Uygun Bir Yer Değil”
Toplantıya katılarak görüşlerini dile getiren Dikili Belediye Başkanı Mustafa Tosun, dünyanın hiçbir yerinde halka rağmen karar alınmayacağını belirterek, "Dikili'de mülteci kampı kurulması kararı halka rağmen alınmış bir karardır ve hiçbir bilimsel altyapısı yoktur. Biz, Dikilililer olarak Dikili ilçesinin mülteci kampı kurulmasına uygun bir yer olmadığını savunuyoruz. Kentimize mülteci kampı yapılmasından çok turizmi geliştirerek, Dikili'yi dünyada söz sahibi yapacak yatırımların yapılmasını isterdik. Lakin hükümet bu olaya insanı boyutundan çok, siyasi bakarak öç alma mantığıyla kentimize mülteci kampı kurma kararı almıştır" dedi. Başkan Tosun konuşmasının devamında şu görüşleri dile getirdi:
AKP hükümeti Dikili’ye mülteci kampı kurma girişimleri esnasında uluslararası insan hakları örgütlerinden, meslek odalarından, yerel yönetimlerden, kent dinamiklerinden, sivil toplum örgütlerinden ve yöre halkından herhangi bir öneri ve görüş almamış, tüm bilimsel gerçekleri göz ardı etmiştir. Uluslararası İnsan Hakları Örgütleri'nin bir bölgeye mülteci kampı kurulması konusundaki net tavrı 'mülteci kampı kurulurken uluslararası insan hakları örgütleriyle işbirliğine gidilip güvenlik, istihdam politikaları, altyapı, toprak uygunluğu, sağlık, eğitim, gıdaya, suya ulaşım ve çocukların her türlü ihtiyaçlarına cevap verecek olanakları en üst seviyede olan bölgeler seçilmelidir' yönündedir. Yani, kurulacak kamplarda mültecilerin tüm temel ihtiyaçları gibi, sağlık, eğitim ve güvenlik imkânları da mevcut olması gerekmektedir. Ancak, Dikili’de, kampın kurulacağı iddia edilen alanlarda bu şartların hiçbiri mevcut değildir. Ayrıca Dikili’de mülteci kampı kurulması durumunda ciddi sağlık zafiyetleri ve sorunları yaşanabilir. Çünkü mültecilerin maruz kalabileceği bulaşıcı hastalık salgınına karşı bölgede acil durumlarda müdahale olanağı sağlayacak tam donanımlı sağlık tesisi ve hastane yoktur. En yakın tam donanımlı hastane 120 km uzaklıkta İzmir merkezde bulunan hastanelerdir. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) verilerine göre Suriye ve yakın bölgesinde iç savaşın ardından 7 hastalıkta ciddi artış gözlenmektedir. Mültecilerin arasında da sıtma, şark çıbanı, tüberküloz, kızamık, su çiçeği, tifo ve bruselloz vak'alarında büyük bir artış olduğu için bu hastalık risklerine karşı Dikili ilçesinde acil çözüm getirecek imkanlar mevcut değildir. Kampın yerinin belirmesinde, mülteci çocuklar yok sayılmıştır… Türkiye’de doğan Suriyeli çocuk sayısının 300 bine ulaştığı ifade ediliyor. Bir de bu rakama çocuk yaşta olup, ailesi ile birlikte yasadışı göçe katılan çocukları eklediğimizde karşımıza büyük bir rakam çıkıyor. Dikili’de kurulacak kampa getirilecek mültecilerin içindeki çocuk mülteci oranı nedir, hiç bilinmiyor. Böyle bir bilgi olmadığı için de çocuk mültecilerin barınması, sağlık, eğitim, giyim ve gıda ihtiyaçlarının sağlanması konusunda nasıl bir çalışma yapıldığı ya da yapılacağı da hiç bilinmiyor. Bu konuda uluslararası insan hakları örgütü ve dünya sağlık örgütleriyle herhangi bir işbirliği çalışması da mevcut değildir. Dikili’de kamp kurulacak alan, dümdüz bir alandır. Bölgede su sıkıntısı mevcuttur. Çocukların rehabilite edilmesine imkan sunacak olanaklar da mevcut değildir. Onların eğitimlerini sağlayacağı, oyunlar oynayacağı ve sağlıkla ilgili ihtiyaçlarını da karşılayacakları herhangi bir tesis de yoktur" dedi.
“Sayın Valimizi Dikili Halkına Desteğe Çağırıyoruz”
Konuşmasının devamında İzmir Valisi Mustafa Toprak'ın sosyal paylaşım sitesinden yaptığı, ‘Dikili’ye Mülteci kampı kurulmayacak’ paylaşımlarını hatırlatan Dikili Belediye Başkanı Mustafa Tosun, ‘Sayın Valimiz o dönem ısrarla Dikili’ye mültecilerle ilgili herhangi bir şey yapılmayacak’ demiş hatta bizlerin vicdani duygularını sorgulamıştı. Şimdi gelinen durum gösteriyor ki, Sayın Valimizin olmayacak dediği mülteci kampı, Dikili ilçesine kurulmak üzeredir. Bizler buradan her sözünde Dikili’ye kamp kurulmayacağını söyleyen Sayın Valimizi Dikili’ye Mülteci Kampı kurulmasına karşı yapılacak her türlü girişimde Dikili halkının yanında saf tutmaya davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.
“AKP Hükümeti Konuya İnsani Bakmıyor”
Başkan Tosun, tüm olumsuzluklara ve yeterli altyapısı olmamasına rağmen kamp kurulması konusunda ısrarla Dikili'nin seçilmesinde başka nedenlerin varlığından şüphe ettiklerine de dikkat çekerek, "AKP Hükümetinin konunun insani boyutunu yok sayıp, siyasi emelleri doğrultusunda hareket ettiğini artık bilmeyen kalmamıştır. Bu emellerinin AB ile varılan anlaşma sonucunda geri gelecek olan mültecileri önce Türk vatandaşlığına geçirip sonrasında da olası “referandum” veya “seçimlerde” Dikili ve İzmir sandıklarından oy kullandırmayı ve böylece İzmir’i, Dikili’yi cebren ve hile ile teslim alma planı kanısındayız. Ama bu plan tutmayacak hiçbir güç, ne Dikili’deki ne de İzmir’deki çağdaşlık, barış, hoşgörü, kardeşlik ve Cumhuriyet bayrağını indirmeyi başaramayacaktır. İster Suriyeli olsun, ister Afgan olsun, ister Iraklı olsun, hangi milliyetten olursa olsun hiçbir halkın yokluğun, acıların, savaşların, zulümlerin acısını çekmesini istemiyoruz. Bu mülteci sorununa Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün yurtta barış dünyada barış ilkesine ışığında çözüm bulunmasını savunuyoruz. Sahillerimize cansız çocuk bedenleri vururken bizler zaten kahrolmuştuk, derin acılar çekmiştik. Şimdi de güvenlik, istihdam politikaları, altyapı, toprak uygunluğu, sağlık, eğitim, gıdaya, suya ulaşım olanakları negatif olan ve çocuklar için yaşamsal alanları bulunmayan bir bölgeye acılarımızın büyümesine sebep olacak bir kampın yapılmasını istemiyoruz. Bu nedenle hükümet yetkililerini Dikili'ye mülteci kampı yapma kararını iptal etmeye ve tarihin, kültürün, doğal güzelliklerin, denizin, güneşin ve sevginin kenti olan Dikilimize turizmi canlandıracak yatırımlar yapmaya davet ediyoruz.
“Kentimiz Risk Altındadır”
Dikili Belediye Başkanı Mustafa Tosun'un ardından sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ile muhtarlar da kısa bir konuşma yaparak, Dikili’de mülteci kampının yapılmasını istemediklerini belirtti. Dikili Güneş Spor Kulübü Yöneticisi Bekir Argun, Mülteci sorununun Dikili’de ilk başta spor kulüpleri ile sporcu genç ve çocuklarını vurduğunu ifade ederek, “Kentimizdeki salonların hiçbirini kullanamıyoruz. Çünkü buralarda yasadışı geçişlerde yakalanan insanlar barındırılıyor. Gelen mültecilerin sağlık problemi olabilir. Dikilili çocuklar mültecilik kavramıyla tanışmış oldu. Biz, mülteci kampına karşıyız, insana karşı değiliz. Biz insan hakları savunucusuyuz. Yaşam alanlarımıza müdahale edilmesini istemiyoruz. Risk altındayız. Şiddetle mülteci kampının Dikili’ye kurulmasına karşıyız. Çocuklar da dahil olmak üzere tüm Suriyeliler travma görmüşler ve şiddeti en yoğun şekilde yaşamışlar. Onların rehabilite edileceği olanaklar şart. Dikili’de bu olanaklar mevcut değil bizler risk altındayız’ dedi.
“Bunca Ülke Başa Çıkamadı Dikili mi Çıkacak?”
Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Mehtap Malaymar da, “Neler olduğunun farkındayız. Buraya müsaade edersek, tepki göstermezsek burada yaşam alanımız kalmayacak. Savaş bizim suçumuz değil. Almanya, İtalya, Yunanistan istemiyor, başa çıkamıyor, Dikili mi başa çıkacak?” görüşlerini dile getirdi.
İlçenin sınırlarında yer alan 30 mahallenin muhtarı da ortak açıklamayı dile getirerek Dikili’ye Mülteci kampı kurulmasının doğru bir karar olmadığını ve yaklaşan turizm sezonunda kentin büyük yara alacağını ifade ederek bu karardan zaman geçilmeden dönülmesini kaydetti.