Devlet Bahçeli grup toplantısında konuştu

İdam yeniden gündemde ! MHP Lideri Devlet Bahçeli, 16 Nisan sonrası gelinen süreçte, kutuplaşmanın yerine kucaklaşmanın, kavganın yerine konuşmanın esas alınması gerektiğini söyledi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu.

MHP Lideri Devlet Bahçeli, idam cezasıyla ilgili çağrısını yineledi ve "Vatan hainlerine karşı idamsa idam. MHP buradadır ve bu bahsin acilen kapanmasını beklemektedir" dedi.
 

 İşte Bahçeli'nin konuşmasından satırbaşları:

"Ülkemiz 16 Nisan sonrası yeni bir süreç ve istikamete girmiştir. Bu sürecin siyaset ve devlet hayatına yüklediği önemli sorumluluklar vardır. Bunu kavrayamayanlar için söylenecek söz zaten yoktur.

Kutuplaşma yerine kucaklaşma, kavga yerine konuşmak, içine kapanmak yerine dışa açılmak, asıl ve esas olmalıdır... Çözülmesi gereken sorunlar vardır. Düzeltilmesi gereken dengesizlikler vardır. 

Siyasetimizi mutlaka ahlak ilkeleriyle derinleştirmek zorundayız ancak son yaşananlara baktığımızda, bunun gerçekleşme ihtimalinin ne kadar tartışmalı olduğunu görüyoruz. 

YENİ PARTİ İDDİALARI

16 Nisan'dan sonra yeni parti için mekik dokuyan, zemin yoklayanlar hayal aleminden hala çıkamayan mahluklardır... MHP'ye engel olmak, zayıflatmak için rekabete girenler, hak ettiklerini bulacaklardır ve bulmaya da başlamışlardır.

Hçbir zaman akıllardan çıkarılmasın ki bizim için siyaset; kısa vadeli kişisel çıkarların dirsek dirseğe yarıştığı bir koşu parkuru değildir... Durmadan kostüm değiştirenlerin, nabza göre şerbet verenlerin tiyatro sahnesi değildir... 

İlkeliyiz, iradeliyiz, ilk günkü gibi heyecanlı ve azim doluyuz. Siyasetyin inişli çıkışlı yollarında asla kırılmadan ilerleyen üç hilal milletin güvencesi olarak uzun yıllar yaşayacaktır. Bizde istismar, aldatma, yalan, riya, ikiyüzlülük olmayacak yalnızca ve yalnızca sabır, akıl, şuur, denge, ihtiyat, heyecen ve dava adamlığı yer alacaktır. 

SURİYE'DEKİ SAVAŞ

6 yıldır süren Suriye iç savaşı komşu coğrafyaları etki altına almış, bölgesel huzuru allak bullak etmiştir... Astana'da toplantılar yapıldı, 4'üncüsü bu 3-4 Mayıs tarihlerinde yapılmış ve önemli kararlar alınmıştır. Çatışmazlık bölgelerinin kurulması, bir anlamda Türkiye'nin güvenli bölge teziyle benzerlikler taşımaktadır. Önemli olan çatışmayı engellemek değil, tümden ortadan kaldırmaktır... Çatışma olursa buna nasıl müdahale edileceği karanlıkta kalan bir konudur.

Rusya ile ABD'nin YPG ilişkileri ortadadır. Bu devletlerin kanlı terör örgütleriyle hareket etmesi, tarifi olmayan bir rezilliktir. Ha YPG ha PKK! Aralarında ayrım olmadığını cümle alem bilmektedir. PKK'nın elindeki yeni nesil silahların batı kaynaklı olduğu ortadadır. 

YPG'LİLERLE ÇEKİLEN FOTOĞRAFLAR

Sayın Erdoğan Putin ile YPG'yi konuştuğunu, Rus askerlerinin YPG'lilerle çekilen fotoğrafları inceleyeceğini söylediğini belirtti... Bu askerler Rus ve ABD askeri değildir de kimdir. Kimdir bu üniformalı kokuşmuşlar. ABD ile Rusya, YPG'yi arkalarına alıp, silahla donatmakla ne yapmak istiyor. Bu silahlar çok geçmeden Türkiye'ye sokulup kanlı eylemlerde, alçak suikastlarda kullanılıyor... Türkiye'ye karşı duruşlarını gözden geçirmelidir bu ülkeler. Belirtmek isterim ki, 7 düvel bir araya gelse Türk milleti Kürdistan fitnesine asla izin vermeyecektir... Türk milleti birdir, beraberdir ve ayrılma kabul etmeyen bir bütündür.

İDAM CEZASI 

AB, Türkiye'ye şaşı bakışını, sorunlu tavrını muhafaza etmektedir. Adeta Hristiyan kulübü gibi hareket etmekte bir sakınca görmemektedir. AB'nin FETÖ'ye ve PKK'ya yaklaşımı son derece tutarsız ve rahatsız edicidir. Türkiye'nin AB macerası anlam ve bağlayıcılığını çoktan kaybetmiştir. Özellikle siyasi denetimn kararı sonrası AB'nin inandırıcılığı yok denecek kadar azalmıştır.

Bazı AB ülkeleri, idam cezası ile igili olası bir referanduma izin vermeyeceklerini açıkladılar. Peki terör örgütlerine destek vermek Avrupa değerlerinin bir parşası mıdır. PKK ve FETÖ'cülerin elinden tutmak AB değerlerinin neresinde yazılıdır. Tekrar ediyorum ve bir kez daha kararlılığımı açıklıyorum. İdam cezasının getirilmesi hususunda MHP bütün gücüyle vardır ve burdadır; bu bahsin kapanmasını acilen beklemektedir. Vatan hainlerine cezaysa ceza, idamsa idam. İşte er meydanı, işte Türkiye Büyük Millet Meclisi.

İdam cezası toplumsal bir talep midir, evet. Adalet ve Kalkınma Partisi destek midir, evet. Cumhurbaşkanı önüne gelirse onaylayacağını söylemiş midir, evet. O halde durmayalım, alttan almayalım, gecikmeyelim. Türkiye'nin kendi göbek bağını nasıl keseceğini herkese gösterelim. 

SORULARI YANITLADI

Devlet Bahçeli, grup toplantısı sonrası da basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

- "FETÖ'yle mücadele kesintisiz sürdürülmelidir. Kim olursa, nereye kadar uzanırsa, kimin yakını kimin akrabası olursa olsun, herhangi bir ayrıcalık tanınmamalıdır. Ancak Türkiye'de tıbba güvenmek gerekir. Ölümcül bir hastalığın olduğu kararıyla bir uygulama isteğinde bulunulursa, mahkemenin vereceği karara da saygı duymak gerekir. Ama, öyle bir hastalığı da herhangi bir kesim tarafından duyulmamıştır.. Ergenekon davaları sırasında çok büyük hastalığı olan bir şahsın çıktıktan hemen sonra hayatını kaybetmesi de düşündürücü bir örnektir. 

- (Erken seçim) Hangi kasım? 2019 diyorsan normal seçim olur. 2017 Kasım diyorsanız o olmaz, gerek de olmaz diye düşünüyorum.

- (CHP'li Muharrem ince'nin "ikinci bir Ekmeleddin vakasına müsaade etmeyeceğim" açıklaması) Sayın İnce ayrıntılı bir değerlendirme ile konuşma yapmıyor. Siyaseti kendi çıkarları doğrultusunda istismar ediyor. Ekmeleddin Bey partimizin milletvekilidir, nasıl aday olduğu da herkes tarafından özellikle de CHP'lilerce bilinir. Önce genel başkanına sorsun öyle açıklama yapsın Biraz da ince davransın.

Sonraki Haber