Davutoğlu'ndan Erdoğan'ın reddedeceği bir teklif daha!
Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a 'Televizyonda konuşalım' çağrısı yaparak "İşte çağrımız; İstedikleri şartlarda, istedikleri televizyonda, istedikleri konuyu onlarla konuşalım" dedi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, partisinin Manisa 1. Olağan Kongresi’nde konuştu. Hükümetin korona virüsü politikasını eleştiren Davutoğlu, “21 Eylül yaklaşırken, sağır kulaklar duysun diye bir daha söylüyoruz. Bize göre, okulların açılmasına strateji şu olmalıdır: Vaka türüne göre, somut bir kriter konulmalı ve buna göre okulların açılıp açılmayacağı belirlenmelidir” dedi.
Türkiye’nin, kredi notunun düşürülmesinden iktidarı sorumlu tutan Davutoğlu “Ülkenin kredi notunu 25 yıl önceki seviyenin altına düşürenler hala biz “yerli ve milli” bir politika uyguluyoruz diyebilecekler mi hiç utanmadan? İlk seçimde vereceksiniz millete ülke ekonomisini bu seviyelere düşürmenin hesabını” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ‘Televizyonda konuşalım’ çağrısı da yapan Davutoğlu “İşte çağrımız; İstedikleri şartlarda, istedikleri televizyonda, istedikleri konuyu onlarla konuşalım. Karşımıza istediklerini çıkarsınlar, biz de kendi kurmaylarımızı çıkaracağız. Eğer bizimle tartışmak istiyorlarsa, AK Parti Genel Başkanı olarak Sayın Cumhurbaşkanı, buna da hazırız. Yaptığı her suçlamanın cevabını verir, yanlış yürüttüğü her politikanın alternatifini kendisine birer birer anlatırız. Biz sağlam bir kadromuz var. Bu kadro her sınavı bundan sonra en iyi şekilde verecek ve bu zorluğu aşmanın yolunu da milletimize anlatacak” ifadelerini kullandı.
Davutoğlu’nun konuşmasında satırbaşları şöyle:
“Bizi medya ambargoları ve yok sayma taktikleriyle durdurabileceklerini zannedenlere sesleniyorum, bu ambargoları kıra kıra milletimize sesimizi ulaştıracağız.
Pozitif tanı konan hastalar evlerine dolmuşla gidiyor. Hastalar oradan oraya savruluyor. Özveriyle çalışan sağlıkçıların psikolojileri tükenme geldi. Sağlık sistemi çöküş sinyalleri veriyor.
Bütün bir siyasal sistem bir çıkış ağzına bakıyorsa, o bir kişi de yazının ağızlarına bakıyorsa buna siyasal sistem denmez.
Ülkenin kredi notunu 25 yıl önceki seviyenin altına düşürenler hala biz “yerli ve milli” bir politika uyguluyoruz diyebilecekler mi hiç utanmadan? İlk seçimde vereceksiniz millete ülke ekonomisini bu seviyelere düşürmenin hesabını.
Geniş işsizlik rakamları yüzde 30 ulaşmış. Döviz kurları rekor üstüne rekor kırıyor. Almanya’da yüzde 0 olan enflasyon TÜİK rakamlarında bile yüzde 13 ü aşmış. Ama Sn. Cumhurbaşkanı ve onun gücü ve kayırmasıyla koltuğunda oturan Hazine ve Maliye Bakanı çok rahat görünüyor.
Gençlerimizin neredeyse 3’te 1’i ne eğitimde ne istihdamda yer alıyor. Gençlerimizin umudu tükenmiş, yurt dışına gitmeye çalışıyor. İşte Cumhurbaşkanının deyimiyle “şahlanan”, damadı ekonomi bakanının deyimiyle “güçlenen” ekonomimiz!
Bize medya ambargosu koyuyorlar. Biliyorlar ki biz 3 gün konuşsak, 3 ay nefes alamazlar. Sayın Cumhurbaşkanı’na çağrımız; istedikleri televizyonda, istedikleri konuyu konuşalım. Yaptığı her suçlamanın cevabını verir, yanlış politikalarının alternatifini anlatırız.”