Davutoğlu: Oyunu gör Diyarbakır

Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin Diyarbakır mitingine katıldı.

Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, partisinin mitingi için geldiği Diyarbakır'da halka seslendi. Başbakan Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu miting alanında barışı simgeleyen beyaz güvercin uçurdu.



Başbakan Davutoğlu'nun konuşmasından satırbaşları;

Özellikle özel bir günde Diyarbakır'a gitmek istedim. Cumhuriyet'in anlam kazandığı en önemli şehirlerimizden bir tanesi Diyarbakır'dır. Cumhurun bayramının cumhuriyet bayramını sizlerle kutlamaya geldim. Acı günlerden sonra inşallah Diyarbakır'da her gün bayram olacak. (Kahrolsun PKK sloganları yükseliyor...)



Bu sloganlar emin olun Diyarbakır meydanından şehit anne ve babalarının yüreklerine birer su gibi serpiliyor..
Son nefesimize kadar birlik, beraberlik ve kardeşlik diye haykıracak mıyız? Buradan selamınızı yarın Konya'ya götüreceğim. Hiçbir güç bizi birbirimizden koparamayacak.

Avrupa'da Hz. Muhammed Peygamber Efendimize hakaret karikatürü yayınlandığında Diyarbakır ayağa kalktı ama şimdi bunlar da burada hakaret karikatürü yayınladı. Susmadı Diyarbakırlılar. Diyarbakır susacak mı?

DEVLET KATİLDİR DİYENLERDEN SES ÇIKMIYOR
Bu terör saldırıları karşısında biz her zaman başımız dik durduk. HDP'ye, CHP'ye saldırı olduğunda da hep kınadık. Dün kardeşimiz şehit edildi, ne CHP'den bir taziye var, ne MHP'den ne de CHP'den var. Her fırsatta devlete katil diyen Demirtaş, dönüp de Medeni kardeşimizin katillerine katil diyemiyor. Biz nasıl her saldırı karşısında, bu saldırıları kınadıysak, onlar da kınasınlar. Eğer kendilerine yapılırsa hemen mağdur durumunda istismar ederler. Bu ülkenin istikbali için hep birlikte mücadele edeceğiz.

DEVRİM GERÇEKLEŞTİRDİK

Her alanda yapılan atılımlarla beraber sizlerle beraber bir devrim gerçekleştirdik. Bütün dünyaya borç veren, mazlumlara sahip veren bir devlet haline geldik. Avrupa’nın en büyük 6, dünyanın en büyük 17’nci büyük ekonomisi olduk. Şimdi gelirken gördüm, Diyarbekir’e de Türkiye’nin en güzel havalimanını terminalini yaptık. Tek tek anlatsam vakit yetmez. Biliyorum, siz bunları dinlemekten mutlu olursunuz ama bunlara şahitlik ettiniz. Yalnızca ekonominin değil, demokrasinin ve geçmişten gelen yanlışların telafisine çalıştık. Ne zulümler yaşandığını en iyi siz bilirsiniz. Türküler yasaktı, şarkılar yasaktı. O Türkiye’de kitaplar yasaktı. Üniversiteye girişte katsayı zulmü vardı, başörtüsü yasağı vardı. İnsanımız büyük bedeller ödedi. AK Parti’den önce faili meçhuller, yakılan köyler vardı. Hep yasaklarla karşılaştılar. Hepsi eski Türkiye’nin acımasız baskılarına maruz kaldı.

'AHMET SEROK TEZARÜHATLARI

Biz bu ülkede zulmü birlikte gördük, acıyı beraber yaşadık. Omuz omuza verdik, onlara karşı biz AK Parti iktidarını kurduk. AK Parti iktidarı bütün bu zulümlere son verdi. Cesaretle, kararlılıkla yola çıktık. 13 yıl boyunca eski Türkiye’nin kirli izlerini silme mücadelesi verdik.

Birliğimizi, dirliğimizi, kardeşliğimizi sandıklara oy  diye atacak mıyız? 1 Kasım’da AK Parti tek başına iş başına diyecek misiniz?

İlk günkü aşkla haydi bismillah. Aşkımız bitmez. Diyarbekir’e aşkımız bitmez. ('Serok Ahmet' tezahüratları) Birileri beğenmese de ben serok demenizi çok beğeniyorum. Bizim için aziz şehitlerimizin anneleri ki kimisi Türktür, kimisi Kürttür. Çocukları kaçırılan, Ankara’ya yürüyen Diyarbekir anneleri hepsi azizdir. Türk Kürt kardeştir, ayrım yapan kalleştir. 

"TÜRK-KÜRT KARDEŞTİR, PKK KALLEŞTİR" SLOGANLARI

Kandil’den de duysunlar. Türk Kürt kardeştir, ayrım yapan kalleştir. Ne güzelsiniz gençler, şehitler ölmez, vatan bölünmez. Bazen Diyarbakır’da bir mitingde, bazen Suruç’ta toplantıda, Ankara’da yürüyüşte ortaya çıkıyorlar, çirkin yüzlerini gösteriyorlar. Tüm hayatını kaybeden kardeşlerimize rahmet diliyorum. Bizim için her can kıymetlidir. İster DEAŞ, ister DHKP-C, ister PKK yapsın. Bu terör odakları perde arkasında işbirliği yaparlar. 20 Temmuz’da DEAŞ harekete geçti. Aynı gün Adıyaman’da PKK harekete geçti. 2 gün sonra Ceylanpınar’da aynen dün Medeni kardeşimizi şehit ettikleri iki polisimizi alçakça öldürdüler. Ambulanslara mayın döşeyenlerden insani bir anlayış çıkar mı? Yolları kesip mayın döşeyenler, can veren asker, polis, sivil, Türk, Kürt, Sünni, Alevi vatandaşlarımızı katledenler insani bir bakış açısı yakalayabilirler mi? Ama başarıya ulaşamayacaklar çünkü siz katilleri, canileri, terör örgütlerini çok iyi tanıyorsunuz. Kim olduklarını, ne yapmak istediklerini biliyorsunuz. Bu millete kast eden, mazlumun ahını alan, kötülük yapan herkes yalnız kalmaya mahkumdur. Siz bakmayın felaket tellallarına bacılar. Çocuklarımızı dağa kaldıran, canlı bomba yapan cinayet şebekelerinden hesap soracağınızdan eminim. Siz de şundan emin olun, Türk’ün olduğu kadar Kürt’ün Arap’ın, Sünni’nin olduğu kadar Alevi’nin devleti olan Türkiye Cumhuriyeti sizlerin namusunu, onurunu, huzurunu koruyacaktır. 

"BİZ TÜRK’ÜN TERİYLE KÜRT’ÜN TERİNİ BULUŞTURMAYA GELDİK"

Biz Diyabekir’in üzerine doğunun, güneydoğunun üzerine ölü toprağı serpilmesine izin vermeyiz. Geldiğimiz yerden bütün bu ölü topraklarını kaldırmadan hiçbir yere gitmeyeceğiz. Şam’ın, Musul’un, Haseke’nin, Halep’in, Kudüs’ün üzerinden ölü toprağını kaldırmaya geliyoruz. Cumhurbaşkanımızın 2005’te yaptığı tarihi konuşmadan bu yana bütün gelişmeleri biliyorsunuz. 2005’ten bu yana 10 yıl içinde AK Parti kadrolarının hakkınıza, hukukunuza sahip çıktığına şahitlik eder misiniz? Türk’ü Kürt’ten ayırdık mı, onuruna dil uzattık mı? Biz sizlerle beraber öylesine demokratik, barışçıl bir Türkiye’yi gerçekleştireceğiz ki herkes birbirine saygı duyacak. Anaların ağlamadığı, dağlarda çiçeklerin açtığı, beyaz güvercinleri göklere gönderdiğimiz, silahların değil halay seslerinin, Grup Tillo’nun türkülerinin yankılandığı yeni Türkiye’ye var mısınız? Dimdik durmaya var mısınız? İzmir’i Van’a, Hakkari’yi Edirne’ye kardeş kılmaya var mısınız?

Bu cana, tene olsa da Allah şahittir ki bir an bile kardeşlik yolundan ayrılmayacağız. Bize dediler ki, “Risk olur, benzer saldırılar olabilir mi?” Dedik ki “Son nefesi Diyarbekir’lilerle vermek mukadderse biz ancak şeref duyarız.” Siz o kadar mukaddes insanlarsınız ki, sizin mayanız peygamber mayası Diyarbekirliler. 2010’da hiç unutmam, bakandım o zaman. Çok terlemiştim namazda, hutbe okunurken, şöyle bir mendilimi aradım. Daha elimi attığım anda kendi mendilini uzattı. “Sayın bakanım, hiç kullanmadım.” “Ey kardeşim, keşke bütün terini silseydin de bu mendilde buluşsaydı.” Biz Türk’ün teriyle Kürt’ün teriyle buluşturmaya geldik."

Sonraki Haber