Davutoğlu: Ermenistan'a ders olsun

Başbakan Davutoğlu, Avustralya Başbakanı Abbott ile ortak basın toplantısında Ermenistan'a mesaj verdi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu ile bugün Türkiye ziyaretine başlayan Avustralya Başbakanı Tony Abbott ortak basın toplantısı düzenledi. ABD ve Avrupa ülkelerinin 'soykırım' ifadesini kullanmasına dair sorulan bir soruya Davutoğlu, Avustralya ile Türkiye bayraklarını göstererek yanıt verdi. Başbakan, "Bu basın toplantısı Ermenistan'a ders olsun. Bu bayraklar karşılıklı savaşan iki cephede bulunuyordu. Ancak şimdi yanyana" dedi.

İşte toplantıdan öne çıkanlar:

Sizin Irak'tan Suriye'ye dönük hava operasyonuna desteğiniz söz konusu. Ayrıntı verebilir misiniz? Melbourne'de yaşanan olaylardan IŞİD'den etkilenme demiştiniz. İlerde açılacak bir dava konusunda ön yargı oluşturacağını düşünüyor musunuz?

ABBOTT:
Evet hava saldırılarından bahsetmiştik. Şu an için tabi ki çok az sayıda aslında bu tür saldırıları, daha çok uyarı ve kontrol anlamında bir desteğimizden söz edebiliriz. Bütün hava sahasında Suriye'yi de içine alacak şekilde hava saldırılarına destek verdiğimiz durum söz konusu. Bunu genişletmek gibi bir planımız yok. Ama tabi ki ufak tefek farklılıklar olabilir, Suriye'deki IŞİD ile Irak'taki IŞİD ile farklılıklar söz konusu olabilir. Ama nerede oluyorsa bu saldırılar, şu an için bizim operasyon merkezini daha da genişletme gibi bir niyetimiz yok. Bu tehdit içerisinde bulunduğu ülkelerle ilgili tehdit değil. Bu tehdit sadece Avustralya'ya ulaşan bir tehdit değil.

Diğer konuya geçecek olursak, Melbourne'de tutuklanan kişilerden bahsettiniz. Adalet yerini bulacaktır. Şu an için kritik olan insani olarak o kişilerin adil şekilde yargılanması. Bu kumpası durdurabildik, son verebildik.  Tabi ki bu anlamda Türkiye'nin göstermiş olduğu desteği memnuniyetle karşılıyoruz.

Son günlerde Türkiye'nin özellikle savaşçılarla ilgili olarak desteğinden bahsediyorsunuz. Türkiye'den bu konudan daha fazla ne yapmasını bekliyorsunuz. Türkiye'nin elinden gelen her şeyi yapmadığına dönük eleştiriler var ne diyorsunuz?

ABBOTT:
İşbirliğimiz sürecek. Türkiye'nin tek başına hareket etmesini bekleyemeyiz. Birçok ülke Türkiye'den bir şeyler yapmasını istiyor, bilgi aktarımı da bulunuyor. Tabi ki bizim güvenlik güçlerimiz ve Türkiye'deki güvenlik güçleri arasındaki işbirliğinin arttığından bahsedebiliriz. Yıllık olarak terörle mücadele konusunda görüşmelerimiz sürecek. Türkiye'deki polisle işbirliği içinde hareket ediyoruz zaten.

900 km'lik bir sınırdan bahsediyoruz ve bu anlamda da üç ya da dört milyon turist her yıl Türkiye'ye geliyor ve bu turistlerin de korunması gerekiyor. Bu anlamda da mümkün olan en iyi işbirliğini sürdürüp, sonuçlarını bir an önce almak istiyoruz.

DAVUTOĞLU:
Türkiye Suriye konusunda da DEAŞ konusunda da bu tutumunu sürdürmüştür. Türkiye'yi eleştirme, açık söyleyeyim cüretinde bulunanlar şunu bilmek durumundalar. Türkiye ve Suriye komşudur. Türkiye, Suriye'den iki milyon mülteci almıştır. Sınırlarınızı kontrol edecekseniz, sınırlarınızı kapatmanız gerekir. O zamanda tüm dünyaya Suriyeli masumların hali ne olacak diye sorma hakkımız var.

Yani hem sınırlarını açan Türkiye'yi eleştireceksiniz, hem de Suriye'deki krizin sona ermesi için hiçbir şey yapmayacaksınız. Bunun kabul edilebilir bir tarafı yok. Türk halkı, Suriyeli masumları bağrına basmıştır.

Dolayısıyla Suriye'den Türkiye'ye girişlere kapıyı kapatamayız. Çünkü bunlar kimyasal silahlardan DEAŞ'tan kaçan masum insanlar. Sınırı kapatma şartımız yok.

İkincisi, Türkiye, herhangi bir suç işlememiş bir yabancıyı, muhtemel potansiyel suçlu diye tutamayız. 35-40 milyon turist ağırlayan bir ülkeyiz. O zaman ne yapmak icap eder? Yapılacak olan şudur. Üzerinde istihbari bilgi olarak, bu kişilerle ilgili olarak ülkeler gerekli tedbirleri almalı engellemeli. Engelleyemiyorsa Türkiye'ye isim vermeli. 10 bini aşkın kişiyi engelledik, içerde olanları deporte ettik. Herkesin bilmesi gereken şu, terör örgütleri herkesten daha çok Türkiye için sorundur. Bu konuda her türlü işbirliğine hazırız.

Ama bataklığında kurutulması şarttır. Bir taraftan hepimiz tedbir alacağız, diğer taraftan kanlı rejimin ve DEAŞ için aktif tutum sergilemek zorundayız. Oturdukları başkentte Türkiye'yi eleştirmek kolay. Ortak bir mücadele alanında hep birlikte teröre karşı omuz omuza vermeliyiz.

"BU BASIN TOPLANTISI ERMENİSTAN'A DERS OLSUN"

Obama'nın 'soykırım' ifadesi kullanmayacağı yönünde haberler var. Bir de eğer 24 Nisan'da diğer Avrupa ülkeleri 'soykırım' ifadesi kullanırsa ne dersiniz?
Her şeyden önce bu basın toplantısı bile, hem Ermenistan'a hem de diğer bu konuda karar almaya çalışan üçüncü taraf ülkelere güzel bir ders olmalı. Bakın bu bayraklar karşılıklı savaşan iki cephede bulunuyordu. Bir tepeye dikmeye çalışıyordu. Ama şimdi bu bayraklar yanyana. Savaşanların torunları olarak Tony ile biz yanyanayız.

Ermenistan'ın ve bütün dünyanın, Türkiye ve Ermenistan bayraklarını görmek istiyorlarsa, geçmiş tarihten nefret çıkarmaktansa ders almayı öğrenmeliler. Hepimiz gereken çabayı göstermeliyiz. Son 10 yıldır özellikle, 2005'te TBMM'de aldığımız kararla ermenilere tarihi bir fırsat sunduk. Gelin ortak tarih komisyonuyla bütün bu tarihi birlikte ele alalım dedik. biliyorduk bu provokasyonların yapılacağını. 2009'da protokoller imzalandı, rafa kaldırdılar.

Bu sene ben Hrant Dink'in ölüm yıldönümünde, hemde taziye mesajı yayınladım.

Şimdi tabi Sayın Papa'nın açıklaması şanssız bir açıklamadır. Vatikan'dan da Papa'nın kendi görüşünü ifade etmediği gibi yorumlar geldi. Avrupa Parlamentosu karar aldı. Dün de sayın Merkel ile uzun telefon görüşmesinde Alman parlementosunun Türkiye'yi rencide edecek bir karar almaması yönünde kendisinin de devrede olmasını rica ettim.

Ayrıca birinci dünya savaşında almanya ile türkiye aynı saftaydı. bu belgeler var. hep beraber bunu inceleyebiliriz.

Biz göz mesafesinde herkesle konuşuruz. Ama herhangi bir makam, göz mesafesinin üstüne çıkıp da bize yukardan konuşmaya kalkarsa onun da cevabını veririz.

Sayın Obama'nın da, kendisiyle bir çok sefer, hepimiz bu konuları Amerikan tarafıyla konuştuş. Dışişleri bakanımız da paylaştı. Son 8 yıl ABD başkanı olarak kazandığı deneyimler ışığında Türkiye'yi rencide edecek bir açıklamada bulunmayacağını temenni ediyorum.

Bununla şunu kast etmiyorum, özel ilişkiler nedeniyle doğru olanı terk etsin değil. Aksine çatışmalardan bir dostluk, işte bizim gerçekleştirdiğimiz gibi bir dostluğu nasıl çıkartırız bunu sağlamalı.

"TÜRKİYE ELİNDEN GELENİ YAPIYOR"

ABBOT:
Ortak bir bildirimiz var zaten. Bu bildiriye bir kez daha bakmanızı öneririm. Tabii ki Türkiye'nin yapmayı seçtiği şey Türkiye'yi ilgilendirir. Ama bizim için net olan şey şu. Türkiye IŞİD konusunda bizim kadar bu problemi çözmek için elinden geleni yapıyor. IŞİD sadece bizim egemenliğimizi sınırımızı tanımamakla kalmıyor, tüm dünyayı tehdit eden bir tehdit. Bu kafa kesmelere videolara bakacak olursak hiçbirimiz bundan kurtulamayız. Tabi ki IŞİD'in saflarında yer alıyorsanız kafanız kesilmez ve kitlesel imhaya maruz kalmazsınız. Çünkü IŞİD barbarca bir mesaj yolluyor tüm dünyaya.

Dolayısıyla her kademede tabii ki kurumsallaşmış kanallarımızı da kullanacağız. Eminim bu işbirliğinin neticesinde bu toplantı ziyaretler gibi işbirliğimizin neticesinde Avustralyalılar Türkiye'nin de desteğiyle IŞİD saflarına katılacak kişiler artık bunu daha zor yapacak.

Bunu tabi ki vatandaşlarımıza söylüyoruz, oraya gitmeyin, giderseniz geri dönemezsiniz. Biz elimizden geldiğince bu mesajı vermeye çalışıyoruz.

DAVUTOĞLU:
Türkiye hangi terör örgütü olursa olsun, o terör örgütüne karşı yapılacak işbirliğine hazırdır. İki, Türkiye demokratik bir hukuk devletidir. Herhangi bir dost ülkeden bizi istihbari bir bilgi geldiğinde bunun gereği yapılır. Bu konuda kimsenin tereddütü olmamalıdır. Avustralya'dan Türkiye'ye gelen art niyetli olmayan bütün Avustralyalıların başımızın üzerinde yeri vardır.

Buna bağlı olarak da böyle olması için, Avustralya'dan bize bilgi akışının sağlıklı, istihbaratın da etkin olması lazım. Şu an etkin bir işbirliğimiz var. İki taraf bilgileri paylaşıyor. Bu konuda da hiçbir tereddüt gösterilmeyeceğini belirtmek isterim. Türkiye hiçbir şekilde terör örgütlerine destek vermez, kapılarını herhangi bir terör unsuruna açmaz.

Sonraki Haber