Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Muhtarlar Toplantısı

Cumhurbaşkanı Erdoğan: (4)- "Bizim Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka bir devletimiz asla yoktur, bunu herkes kabullenecek. Çıkmış biri paralel devlet, öbürü çıkmış, bilmem ne devlet. Yok. Türkiye Cumhuriyeti'nin mensubu olarak ya varsın ya yoksun, ola

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bizim Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka bir devletimiz asla yoktur, bunu herkes kabullenecek. Çıkmış biri paralel devlet, öbürü çıkmış, bilmem ne devlet. Yok. Türkiye Cumhuriyeti'nin mensubu olarak ya varsın ya yoksun, olay bu." dedi.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde Ankara, Mardin, Sivas, Burdur, Giresun, Yozgat, Konya, Erzincan, Batman, Kırşehir, Osmaniye, Zonguldak, İzmir, Sakarya, Şanlıurfa ve Mersin'den gelen muhtarları ağırladı.

Çalışmalarını üzerine bina ettikleri 4 ana sütunun "tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" olduğunu belirten Erdoğan, Türkiye'de 79 milyonun içinde birçok etnik grubun yer aldığını ama tek milletin bulunduğunu vurguladı.

Erdoğan, "Kimse, 'Ben başka bir millettenim' demez. 'Ben Türk'üm ama tek milletimiz var, nedir o Türk milleti. Ben Kürt'üm ama Türk milletindenim.' Bunu der. 'Boşnak'ım ama Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım', bunu diyecek." ifadelerini kullandı.

Bu sütunlardan birinin, "tek bayrak" olduğunu anlatan Erdoğan, Türk bayrağının renginin şehidin kanı, hilalin bağımsızlığın ifadesi ve yıldızın da şehidin kendisi olduğunu söyledi.

Erdoğan, "780 bin kilometrekare ile tek vatan. Bu vatanda kimse operasyona kalkmasın, kalkışırsa işte şu anda ödedikleri bedeli her zaman ödemeye devam edecekler, bunu böyle bilsinler. Dördüncüsü tek devlet. Bizim Türkiye Cumhuriyeti devletinden başka bir devletimiz asla yoktur, bunu herkes kabullenecek. Çıkmış biri paralel devlet, öbürü çıkmış, bilmem ne devlet. Yok. Türkiye Cumhuriyeti'nin mensubu olarak ya varsın ya yoksun, olay bu. Onun için de bir olarak, iri olarak, diri olarak, hep birlikte Türkiye olarak hedeflerimize ulaşacağız. Onun için parçalanmayacağız. Birbirimizi Allah için, bu vatan için seveceğiz ve birilerine prim vermeyeceğiz." diye konuştu.

- "Basit bir terörle mücadele meselesi değil"

Türkiye'nin içeride ve dışarıda verdiği mücadelenin anlamını kavrayamayanlar olduğunu belirten Erdoğan, "Karşımızdaki mesele basit bir terörle mücadele, basit bir bölgesel kriz meselesi değildir. Bu mesele, coğrafyamızdaki varlığımız bakımından bin yıllık bir mücadelenin son ve kritik aşamasıdır. Aynı şekilde bu mücadele 100 yıl önce başlatılan bir projenin yeniden canlandırılması girişimidir. Yine bu mesele Birinci Dünya Savaşı'nın ardından temelleri atılan, İkinci Dünya Savaşı'nda sonra da nihai şekli verilen modern dünya düzeninin restorasyonu ve tahkimi çabasıdır." değerlendirmesinde bulundu.

Suriye meselesini, oradaki 3-5 terör örgütünün savaşı, bir zalimin iktidarını sürdürme mücadelesi olarak görmenin de yanlış olduğunu anlatan Erdoğan, aynı şekilde Irak'ta çeyrek asırdır süren krizin de sadece mezhep çekişmesinden ibaret olmadığını belirtti.

Erdoğan, Mısır'da, Libya'da yaşananların, bu ülkelerin kendi tabii dinamiklerinin ürünü olarak kabul edilemeyeceğine dikkati çekerek, Karadeniz'in kuzeyinde yaşananların, Kafkasya'da alevlenen çatışmaların, Güney Asya'da, Afrika'da bitip tükenmeyen sancıların da birbirinden bağımsız olmadığını ifade etti.

Yaşanan sürecin ve oynanan oyunların farkında olduklarına işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"İşte bunun için 'Dünya 5'ten büyüktür' diyorum. Bunun için uluslararası kurumların hakkaniyet ölçüsü içerisinde yeniden yapılandırılmasını talep ediyoruz. Şu Birleşmiş Milletlerde 196 ülke var ama hepsinin kaderi 5 ülkenin ağzında. O 5 ülkeden bir tanesi 'Hayır' diyorsa siz oradan karar çıkartamazsınız. Böyle adalet olur mu? Bu 5 tane daimi ülke, hepsi de bunların Hristiyan, içlerinde bir tane Müslüman ülke yok. Böyle adalet olur mu? Hani dünyada inanç özgürlüğü? Her inancın temsil edildiği bir Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi yok ki ortada. Olaya kıtalar olarak bakıyorsunuz, kıtalar olarak sadece Avrupa var, sadece Asya var, bir de Amerika var. Üç kıta, diğerleri yok. Orada Budistler de temsil edilmiyor veya şunu diyebilirler 'Çin'in içerisinde belki vardır.' Böyle de bir durum var. Böyle adil olmayan bir dünyadan biz nasıl bir karar bekleyeceğiz."

Erdoğan, Suriye ile ilgili konularda Rusya'nın tek başına "hayır" demesinin yeterli olduğuna işaret ederek, adil olmanın önemini vurguladı.

Birinci Dünya Savaşı şartlarıyla bugünün şartlarının aynı olmadığını vurgulayan Erdoğan, dolayısıyla Birleşmiş Milletlerin reforme edilmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan, bu yeniden dizaynda 196 ülkeye belirli aralıklarla görev gelmesi gerektiğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 20 ülkeden oluşacaksa "daimi" ve "geçici" ayrımı yapılmadan hepsinin "daimi" olması gerektiğini vurguladı.

- "Her ülke hem kıtaları temsil etmeli hem inançları temsil etmeli"

Hangi ülkelere ne kadar süre görev geleceğine dair planlamanın yapılması gerektiğini dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:

"Her ülke hem kıtaları temsil etmeli hem inançları temsil etmeli. Şu anda dünyada 1 milyar 700 milyon Müslüman var ama Müslümanların Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde bir tane temsilcisi yok, nasıl adalet bu? Şimdi bunu söyledi diye Tayyip Erdoğan diktatör oluyor, bunu söyledi diye özgürlüklerin karşısında oluyor. Ben bunu her zaman söylemeye devam edeceğim, birileri söylemese bile. 'Ülkemizdeki yazılı ve görsel medya şöyle der, böyle der', ne derse desin, hak bildiğimizi söylemeye devam edeceğiz. 7 milyarlık dünya nüfusu bu adaletsizliği, bu haksızlığı, bu zulmü, bu dengesizliği kaldıramaz."

- "Mücadeleyi asla elden bırakmayacağız"

Küresel düzeyde yaşanan siyasi, sosyal ve ekonomik depremlerle sarsılmalar yaşandığını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlar asıl deprem mi veya öncü sarsıntılar mı, henüz bilmiyoruz. Ne olursa olsun ülke ve millet olarak sağlam durmak zorundayız, mücadeleyi asla elden bırakmayacağız. Kendimizi, mevcudu muhafazaya göre değil, hedeflerimize ulaşmaya göre ayarlıyor ve yolumuza da devam ediyoruz. Türkiye olarak 2023 hedeflerimize ulaştığımızda emin olunuz çok şeyin değiştiğini göreceğiz."

İslam İşbirliği Teşkilatı Liderler Zirvesi'nin, önümüzdeki hafta İstanbul'da yapılacağını belirten Erdoğan, dönem başkanlığının Mısır'dan devralınacağını ve 3 yıl süreyle İslam İşbirliği Teşkilatında Türkiye olarak yönetimi elde bulunduracaklarını kaydetti.

Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatını, İslam dünyasının atması gereken adımları, yapılması gerekenleri en güzel şekilde değerlendirerek, çok farklı, çok daha inisiyatif kullanabilen bir yapı haline getirme arzusunda olduklarını sözlerine ekledi.

(Sürecek)

Sonraki Haber