Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz'dan ''enflasyon'' açıklaması
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Bingöl'de bir dizi temaslarda bulunurken enflasyon hakkında açıklamada bulundu.
Yılmaz, Bingöl'deki temasları kapsamında Ticaret ve Sanayi Odası'nda düzenlenen "Bingöl Turizm Çalıştayı"nda iş insanlarıyla bir araya geldi.
Ardından AK Parti İl Başkanlığı'nı ziyaret eden Yılmaz, partililere hitap etti.
"2025'TEN İTİBAREN DAHA RAHAT BİR DÖNEME GİRMİŞ OLACAĞIZ"
Ülkede yaşanan zorluklara değinen Yılmaz, büyük bir deprem yaşandığını, büyük bir yıkım olduğunu, 11 ilin, 14 milyon civarında vatandaşın bundan etkilendiğini belirtti.
Bütün illeri ayağa kaldırmak için uğraştıklarını dile getiren Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu yıl sadece bütçemizden 762 milyar lira deprem bölgesi için kaynak ayrılmış durumda. Gelecek sene 1 trilyon 28 milyar lira bütçemize para koyduk deprem bölgesi için. Bu yıl ve gelecek yıl bunun sıkıntılarını yaşayacağız. 2025'ten itibaren daha rahat bir döneme girmiş, depremin yaralarını sarmış olacağız. Türkiye bu anlamda gelecek depremlere de daha güçlü bir bünyeyle hazırlanmış olacak. Bu sonuçta bir yatırım. Oradaki konutları yeniden yapıyor, altyapıyı tamir ediyor, sosyoekonomik hayatı yeniden canlandırmaya gayret ediyoruz. Bütün bunlar Türkiye'yi ve deprem bölgelerimizi geleceğe çok daha güçlü bir şekilde hazırlayacak. 3-4 yıl içinde 3 trilyondan fazla kaynağı deprem bölgemiz için harcamış olacağız."
"İHRACATIMIZ 255 MİLYAR DOLARLARA GELDİ"
Enflasyonun vatandaşın temel bir sıkıntısı olduğunu belirten Yılmaz, Türkiye'nin son 3 yılda büyüme açısından çok başarılı olduğunu söyledi.
Yılmaz, "Dünyada 3 yılda dünyadaki toplam büyüme yüzde 7 olurken, bileşik olarak söylüyorum, Türkiye'de yüzde 20 oldu. 3 yılda yüzde 20 reel olarak ekonomimiz büyüdü. 6 milyondan fazla istihdam oluşturduk. İhracatımız 170 milyarlardan 255 milyar dolarlara geldi. Reel olarak başarılı olduk ama finansal tarafta enflasyon meselesiyle karşı karşıyayız ve bunu da bir sorun olarak görüyoruz elbette. Çünkü vatandaşımızın yaşadığı bir sorun. Bir taraftan enflasyonu düşürmeye diğer taraftan belli bir büyüme ivmesini sürdürmeye çalışıyoruz. Diğer yandan da enflasyondan etkilenen geniş kitlelerin satın alma gücünü korumak için birtakım tedbirler hayata geçiriyoruz." dedi.
Böyle bir kapsamlı yaklaşımla yola devam edeceklerini ifade eden Yılmaz, bu konuda da plan ve programlarını yaptıklarını belirtti. Yılmaz, çok detaylı çalışmalar yaptıklarını kaydederek, şöyle dedi:
"TEK HANELİ RAKAMLARA 2026 YILINDA İNŞALLAH ULAŞACAĞIZ"
"Gelecek yılın ortalarından itibaren yıllık bazda enflasyon düşüşlerini görmeye başlayacağız. Aylık bazda düşüşleri görmeye başladık. Geçen yazdaki aylık artışlar artık kalmadı. Daha düşük rakamlara doğru gidiyoruz ama yıllık etkiyi gelecek yılın ortalarından itibaren göreceğiz. Tek haneli rakamlara da 2026'da inşallah ulaşacağız. Her şeyi kırar döker, enflasyonu çok hızlı bir şekilde düşürebilirsiniz. Ama bu takdir edersiniz ki doğru bir yaklaşım olmaz. Hem enflasyonu düşüreceğiz hem belli bir sosyal dengeyi koruyacağız hem de ekonomimizi belli bir düzeyde büyütmeye devam edeceğiz. Bunun politikalarını hayata geçiriyoruz."
Yılmaz, bunu yaparken sosyal kesimleri, çalışan kesimleri gözeten bir anlayış içinde mücadeleyi sürdürdüklerini belirterek, genel makro ekonomik durumda bir iyileşme olduğunu vurguladı.
Depremle ilgili bütçe açıklarını belli bir seviyede tutmayı başardıklarını, buna dönük tedbirler aldıklarını anlatan Yılmaz, bu konuda da riskleri azalttıklarını aktardı.
"CDS diye bir oran var. CDS, bir ülkenin risk primi. Bu 700'ler civarına çıkmıştı geçtiğimiz mayıs ayında, bugün geldiğimiz noktada 360 küsurlara kadar düşmüş durumda. Yani Türkiye artık finansal açıdan da çok daha istikrarlı bir noktaya doğru gidiyor ama bu bir süreç. Bu süreçte sabırla doğru politikaları uygulayarak sonuçlar almaya devam edeceğiz." ifadelerini kullanan Yılmaz, koordineli bir şekilde hükümet, bakanlıklar, Merkez Bankası, para politikaları, maliye politikaları, reformlar, bütün bunları bir bütünlük içinde yöneterek sonuç alacaklarına inandığını söyledi.