Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan önemli açıklamalar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, katıldığı bir televizyon programında önemli açıklamalar yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, canlı yayında gündemdeki gelişmelere ilişkin açıklamalarda bulundu. Erdoğan, Hollanda Başbakanı Rutte’ye cevap vererek, “Ya ben patron değilim zaten. Benim ülkemin patronu millettir millet. Sen daha demokrasiyi öğrenememişsin” dedi. Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel'e de sert tepki gösterdi ve "Almanya'nın şansölyesi de Hollanda'nın yanında yer alıyor sana yazıklar olsun. Demek ki sen de aynı kafadasın." diye konuştu.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
Türkiye'de 103 bin seçmene 1 milletvekili düşüyor. Diğer ülkelerde bu sayının çok daha düşük olduğunu görüyoruz.
600 milletvekiline 'fazla' demek, dünyayı takip etmemenin en açık, net alametidir.
18-25 yaş arasında ülkemizde 7 milyonun üzerinde genç var. Bu kaliteyi biz yok farz edemeyiz.
15 Temmuz gecesi Türk gençliğinin ne olduğunu gördük, ben gençliğimize inanıyorum.
Beş yılda bir seçimler olacak. Seçim günü geldiğinde halk 100 bin imzayla aday gösterebilir. Halkın bugüne kadar böyle bir yetkisi yoktu
Gensoru, şimdiye kadar iktidarları tehdit etmiştir. Artık böyle bir tehditle karşı karşıya olunmayacak. Artık daha rahat yürüme imkanı sağlanacak.
"Meclis'te herkes uyuyor" diyorlar. Ne olacak? Gensorularla bunalan hükümet, "bu kanunu çıkarmam" lazım diyor, sabaha kadar çalışıyor. Gensorularla kaybettiği vakti geceleri çalışarak halletmeye çalışıyor.
HOLLANDA BAŞBAKAN'I RUTTE'YE CEVAP
Bu Hollanda hadiseleri konusuna gireceğim. Hollanda o beyefendi (Hollanda Başbakanı Mark Rutte) diyor ki, "Bu ülkenin patronu biziz diyor" altına da bu fakirin resmini koymuş üstüne de çarpı işareti…. Ben patron değilim zaten benim ülkemin patronu millettir millet ey Rutte! Sen daha demokrasiyi anlamamışsın. Önce demokrasiyi öğren hiçbir başbakan patron olamaz. Ülkelerin patronu demokrasilerde millettir. Bir defa "patron benim" demek milletine saygısızlıktır. Zaten bunlarda saygı yok ki biz bu ülkede hiçbir zaman patron olmadık biz bu ülkede efendi de olmadık. Biz kuruluşumuzdan bu yana meydanlarda hep şunu söylemişizdir: Biz millete Efendi olmaya değil hizmetkâr olmaya geldik. Rutte bunu öğren!
"7 SEÇİM KAYBETTİN HALA İŞİN BAŞINDASIN"
Başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı birleştiriliyor. Sadece cumhurbaşkanı olacak. Ve bir ve ya iki tane yardımcısı olacak. Bunlarda dışarıdan gelecek. Kılıçdaroğlu dersini çalışmamış. Yönetimde çok başlılık çok tehlikelidir. Bu kalkacak. Bu dinlediğimiz tablo ana muhalafet partisi başkanının ağzından duymayı arzu ettiğimiz bir şey değildi. Yatıp kalkıp tek adam da tek adam. Hep burdan girdiler. Ya tek adam varsa da bu ülkede bu sensin. 7 seçim kaybettin hala işin başındasın. Ama millete gittin mi bir şey yapamıyor. Batı'da 2 seçim kaybetsen partinin başında durmuyor. Böyle liderler tanıdım. ama bu kişiyi anlamak mümkün değil.
MİLLETİN ADAMLIĞI VAR TEK ADAMLIK YOK
Artık her işlem Cumhurbaşkanına sorumluluk yükleyecek. Yeni süreçte sorumluluk noktasında daha sıkıntılı bir süreç başlayacak. Artık milletin adamlığı var tek adamlık yok. Millet sahipleniyorsa eyvallah. Sahiplenmiyorsa o makamda kalamazsın. Bir diğer mesele ve bunun üzerinde farklı durulması lazım. Şu an hala Bakanlar Kurulu yetkisi elinde olan OHAL Cumhurbaşkanına veriliyor. Bakın biz OHAL'i niye ilan ettik? 15 Temmuz'u yaşayan ve 249 şehit veren ülkemizde niye bunu ilan ettik? Çünkü bu FETÖ'yü kimlere nereden idare ediyor bütün bunları bulmamız lazımdı. Mevcut yasayla olmaz. Bu yüzden OHAL ilan ettik. Bakın Hollanda'da belediye bir kaç saat içinde OHAL ilan etti. Niye? Benim bakanımı nasıl sınır dışı edecek? Ve hala AB'den bir ses çıkmıyor. Ama biz darbe sebebiyle OHAL ilan ediyoruz hepsi endişeli. Ziyarete geliyorlar. Ya bu OHAL'i ne zaman kaldırıyorsunuz? diye soruyorlar. Biz ne zaman darbe girişimini neticeye kavuşturursak o zaman kaldıracağız. Tabi bu yeni sürece girildiğinde aynen yine bu tür kararlar alınsa dahi karar meclis onayına gidecek. Böyle bir süreç var. Artık askeri mahkemelerin baktığı olaylara da askeri mahkemeler bakacak. Böyler bir sürecin içine giriyoruz. Bunula birlikte tabi askeri ve sivil mahkeme çiftbaşlılığı ortadan kalkacak
Berlin'in ortasında çadır kurup para toluyorlar. Sen diyor Kürtsün o zaman bize destek vereceksin. Vatandaşlarıma sesleniyorum hayır demek terör örgütlerine destek vermektir. Kandil İmralı hepsi hayır diyor. Hayır demek bunlarla beraber yürümektir.
"ALMANYA TERÖRE DESTEK VERİYOR"
"AB ülkelerinin hepsini aynı kefeye koymak istemiyorum ama bazıları Türkiye'nin bu yükselişini çekemiyor. Almanya çok açık bir şekilde terör örgütlerine destek veriyor. İstediğin kadar sen Hollanda'nın yanında yer al. Sayın Merkel sen teröristlere destek veriyorsun. 4500 dosya elinde ve sen bunun hesabını veremiyorsun. Senin devlet televizyonun 'hayır' için yayın yapıyor. İşte sen busun. Avrupa'daki vatandaşlarıma sesleniyorum. Türkiye sevdalısı kim varsa desteklerinizi onlara verin."
"SANA YAZIKLAR OLSUN"
Almanya'nın şansölyesi de Hollanda'nın yanında yer alıyor sana yazıklar olsun. Demek ki sen de aynı kafadasın. Biz kişinin sevdikleri ile beraber olduklarına inananlardanız. Bunlar hukuk tanımazdır, kanun tanımazdır. İşlerine geldiklerinde uluslararası hukuk derler.
Avrupa'nın hepsini aynı torbaya koymayalım ama maalesef Türkiye'nin yükselişini hazmedemiyorlar. En başta Almanya var. Çok acımasızca teröre destek veriyor. Şu anda Merkel Hollanda'nın yanında olduğunu açıkladı. Ey Merkel, sana verdiğim terör örgütü listesi 4 bin 500 dosya ile ilgili şu salonda 4 bin dosya vermiştim o sayının 4 bin 500'e yükseldiğini kendisi söylemişti. Son Ankara ziyaretinde geciken adalet adalet değildir demişti. Siz niye bu terör örgütlerini ülkenizde saklıyorsunuz? PKK terör örgütü değil mi diye soruyoruz evet diyor. Niye saklıyorsunuz diyorum yargı bağmısızdır diyor. Bu arada kendisi hemen tuzağa düştü.
Malum İstanbul'da konsoloslukta sözde bir gazetecileri vardı, ismini anmayalım. Bizim bir gazetecimiz dedi şu anda konsoloslukta duruyor, halbuki orada durmuyor çok daha ilginç bir şey vardı bunu da tabi bilmiyor. Bunu bıraksanız dedi, önce bir defa yargıya çıkacak dedik. Dedi herhangi bir şey yok gazeteci dedi. Bakın dedim siz kendi ülkenizde 4 bin 500 dosya ile ilgili yargı bağımsızdır diyorsunuz bizim yargımızı neden küçümsüyorsunuz? Bu adam ajan terörist. Çıktı yargılandı, o yüzden sahip çıkıyorlar. Buradan geri adım atamadılar. Buna benzer zaman zaman bunların bizimle özellikle Diyarbakır'da çok büyüttüler adamı da 1 ay Tarabya'da bizim Huber Köşkü'nün yanındaki rezidansta sakladılar. Fırsatını bulsalar kaçıracaklardı belki. Tutuklandı. Böyle bir ajan teröristi bir ülkenin şansölye sahip çıkarsa kusura bakmasınlar ben buna soru işareti ile bakarım. İstediğin kadar sen Hollanda'nın yanında yer al sen teröristlere destek veriyorsun.
HOLLANDA İLE GERİLİM
Hollanda'dakilerden birisi tam manasıyla ırkçı. Ülkemizi terk edin diyor. Sen kimsin yahu? Bu insanları oraya sen mi getirdin?
Bunların biz ne olduğunu biliriz. Bir İsviçre gazetesinde atılan başlık çok manidar. Ama seviniyorum, bunlar Türkçe öğreniyorlar. Doğru söylüyor. Diktatörlüğüm yok ki. Bu, tersten okursanız 'evet' demektir.
Ne kadar atları varsa, itleri varsa topladılar. Köpekler Hüseyin kardeşimizin baldırını ısırdı. Demir coplarla aldıkları darplar var. 17 gözaltı yaptılar. Bunların gerçek yüzünü gösteriyor. Orada at izi, it izine tam karıştı. Batı'nın gerçek yüzünü gösteriyorlar. Almanya'nın Şansölyesi de Hollanda'nın yanında yer alıyor. Sana yazıklar olsun. Demek ki aynı kafada.
"İKİ GORİL GÖTÜRÜYOR"
Bunların bir huyu vardır cevap vermezler. Sanki duvara konuşuyorsun. Oradaki vatandaşım bakanlarıyla yan yana olamamanın da sıkıntısını çektiler. Sesleri (Bakan) Fatma hanım duyuyor. Bir terbiyesizlik daha oluyor: Diyorlar ki, kendi arabanla gidemezsin. Biz araba vereceğiz. Ablasıyla beraber, alıyor iki goril. İki goril götürüyor. Alman sınırına götüreceğiz diyorlar ama bir karakola götürüyorlar. Orada iyi niyetleri depreşiyor. Size çay kahve ikram edebiliriz diyorlar. Fatma Betül kardeşim, sizin çayınızı kahvenizi içmeyiz, bekleyeceğiz diyor.
'SURİYELİLERDEN OY HAKKINA SAHİP OLANLAR ÇOK AZ'
Özellikle şunu ortaya koymakta fayda var: Bu olay bir rejim meselesi değil. Bizde rejim 1923'te ilan edilmiştir. Bu rejim değişmez. 150-200 yıldır devam eden bir sistem mücadelesi vardır. Yönetim sisteminin daha verimli hale getirilmesidir. Parlamenter sistemin bize ne kazandırdığı ortadadır. AK Parti iktidarından önce koalisyonlar ortadadır.
(Suriyeli sığınmacılar) Kardeşlerimizden oy kullanma hakkına sahip olanlar yok denecek kadar az.