''Cumhur ittifakı aynı oyla 8 fazla vekil çıkarıyor''
AK Parti ve MHP'nin uzlaşmasıyla oluşan ittifakın ardından bir simülasyon yapan CHP, 1 Kasım 2015 seçim sonuçları yeni anayasada öngörülen 600 milletvekili üzerinden hesaplandığında 8 milletvekili kaybediyor.
CHP, AK Parti ve MHP’nin uzlaşmasıyla hazırlanan ittifak teklifinin ardından başlattığı simülasyon çalışmasını tamamladı. CHP, 1 Kasım 2015’teki seçim sonuçlarını, yeni anayasada öngörülen 600 milletvekili üzerinden hesapladı. Buna göre hazırlanan simülasyonda, CHP’den 7, HDP’den de 1 milletvekilliği ittifaka geçiyor. Bu sayı 550 milletvekili üzerinden yapılan hesaplamalarda 13 milletvekiline çıkıyor.
"Memur ‘ihmal’ etsin AK Parti’ye oy yağsın"
Ortaya çıkan simülasyonun sonuçlarını Hürriyet gazetesine değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, şunları söyledi:
"CHP, AK Parti ve MHP’nin uzlaşmasıyla hazırlanan ittifak teklifinin ardından başlattığı simülasyon çalışmasını tamamladı. CHP, 1 Kasım 2015’teki seçim sonuçlarını, yeni anayasada öngörülen 600 milletvekili üzerinden hesapladı. Buna göre hazırlanan simülasyonda, CHP’den 7, HDP’den de 1 milletvekilliği ittifaka geçiyor. Bu sayı 550 milletvekili üzerinden yapılan hesaplamalarda 13 milletvekiline çıkıyor."
"İYİ Parti barajı geçemezse..."
“Daraltılmış seçim çevresi düşünüldüğü söyleniyor. Daraltılmış seçim çevresinde haksız temsil daha da artar, seçim çevreleri küçüldükçe haksız milletvekili çıkarma imkânı artıyor. Haksız temsil demiştik buna. Örneğin İYİ Parti, MHP’den fazla oy almasına rağmen yüzde 10 barajını geçemezse, MHP daha az bir oyla milletvekili çıkartabilecek. Baraj altında kalan partilerin milletvekilleri ittifaka dağıtılacak. İttifak, alamayacağı milletvekilini alıp kendi sepetine koyuyor, sonra kendi içinde büyük parti küçük parti diye bu milletvekillerini paylaştırıyor. Bu, kutuplaşmayı arttıran, cepheler yaratan bir siyaset. Adına ‘Cumhur İttifakı’ diyorlar ama cumhuru bölüyor. ‘Belli bir kampa geçin ve kampta siyaset yürütün’ diye zorlayan bir sistem. Partilerin kendi kimlikleri ile siyaset yapma alanı daraltılıyor. Herkesi ittifaka zorlayan bir sistem dayatılmış. Türkiye’nin cephelerin yaratıldığı siyasetten ziyade uzlaşma siyasetine ihtiyaç var.”