''Çocuk istismarına dünyadaki en ağır ceza geliyor''
Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, çocuğa cinsel istismar suçlarına yönelik düzenlemenin ayrıntılarını anlattı.
Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, NTV canlı yayınında Funda Görey'in sorularını yanıtladı.
Akdağ, cinsel istismarda cezaları artıran düzenlemenin ne zaman Meclise sevk edileceği ve istismar suçuna verilen cezaların nasıl artırılacağıyla ilgili şunları söyledi:
"Karmaşık ceza kanunu olduğu için anlaşılması kolay şekilde aktarayım.
Çocuklara tecavüz olmuşsa, 12 yaşın altındaysa, çok ağır cezalarla başlıyoruz. 18-20 yıl arasındaydı, 40 yıla çıkarıyoruz. Çocukla ilgisi olan biriyse, çocuğa yakınlaşması kolay bir kişiyse ve şiddet de kullanmışsa ağırlaştırılmış müebbet veriyoruz...
Taciz, sarkıntılık ve benzeri suçların cezaları daha önce artıırlmıştı ve dokunmadık. Tecavüz ve tecavüzle birlikte ölüm varsa çok ağır cezalar getirdik. Ağırlaştırılmış müebbet hapis verilen kişiye şu an 39 yıl üst sınır uygulanıyor biz bunu 50 yıla, müebbet hapiste de 40 yıla çıkardık.
Taciz var mesela; dokunmadan cinsel istismarda bulunmak, sarkıntılık yani dokunmak ya da ileriye götürmek, bunlara cezalar aynen duruyor.
(12 yaşa itiraz vardı, sonraki yaşlarla ilgili...) Bunları tüm çevrelerle konuştuk. Adalet bakanlığıyla en az 15 toplantı yaptım. Dünyanın birçok ülkesinde yaşlara göre farklı cezalar var. 12-15 yaş arasına uygun gördüğümüz cezalar dünyadaki en ağır cezalar...
MHP ve CHP gruplarıyla da görüştüm. Sayın Kılıçdaroğlu da iştirak etmişti. Yüzde 90-95 iki partiyle de kanun metni üzerinde uzlaştık.
(Mağdurun ve ailenin korunmasına yönelik yayın yasağı) Çocuklar ve aileleri ifşa olurlarsa hayatları kararıyor. Cumhuriyet Savcısına, resen ya da başvuru yoluyla, yayın durdurma yasağı almasının önünü açıyoruz. Savcı acil tedbir alacak ve 24 saat içinde çocuk mahkemesine başvuracak...
(Yayın yasağıyla birlikte hadisenin kamuoyundan gizlemesi endişesi) Maksadımız, bu kabil hadiseler haber olmasın değil. Çocuk ve ailesi ifşa edilmesin. İnce bir çizgidir bu. Sadece kanun maddeleriyle başaramayız. Medyayla eğitim çalışması yapacağız. Adana'da aile ve çocuk ifşa oldu, büyük zorluklar çektiklerini biliyoruz. Çocuğun ad ve soyadının baş harflerinin yazılmazı yetmiyor. Çevrenin anlatılması, çocuk ve ailenin hayatını içinden çıkılmaz hale getiriyor.
(Kimyasal hadım) Biz kimyasal hadım demiyoruz ama böyle yazılıyor. Hadım başka bir şey. Cinsel isteğin belli bir süre baskılandırılması için bir tedbir. Pedofililerin sapkınlı; normal istek duymamaları, sadece çocuğa karşı duymaları. Hastalık değil, sapkınlık. Bunların cezaevinde rehabilite edilmeleri yapılacak. Çıktıktan sonra da rehabilitasyon tedbirleri, mahkeme kararına bağlı olmak şartıyla, cinsel isteğin bastırılması şeklinde devam ettirilecek. Mahkemeler, uzmanlarla da görüşerek uygulayabilecekler. Her yıl gözden geçirilecek, herhangi bir yan etki görülürse vazgeçilebilecek. Bu istismar suçlarıyla alakalı bir durum, tecavüz ve ölüm olmayanlarla alakalı. Zaten bunlar varsa içeriden çıkamayack zaten kişi.
(Zina düzenlemesi yok, vaz mı geçildi?) Cumhurbaşkanımızın beyanlarını biliyoruz, başka düzenlemelerle elbette gelecek. Çocuklarla ilgili bir dezenleme olduğu için, başka konuları buraya getirmedik."
SURİYE'DEKİ KİMYASAL SALDIRI
Başbakan Yardımcısı Akdağ, Doğu Guta'da yaşanan kimyasal saldırı hakkında da şunları söyledi:
"Biz bu vahşeti daha önce de gördük, ülkemize gelen Suriyelilerden kimyasal silah kullanıldığını kesin olarak belirledik ancak dünya kör ve sağır. ABD ve Rusya gibi güçlü ülkeler bu işe dur deseler durur... Biz Türkiye olarak bu vahşeti durdurmak için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Vahşi bir rejim var ortada ve bu rejim sivileri öldürmekten çekinmiyor."