CHP'li Özgür Özel: ''Meral Akşener haklı''

CHP Genel Başkanlığı için adaylığını resmen açıklayan Özgür Özel, İYİ Parti lideri Meral Akşener'in ittifak açıklamaları için Akşener'e "Söylediklerinde haklı" diyerek destek verdi.

CHP'nin Millet İttifakı ortaklarına 39 milletvekili vermesiyle ilgili Özel, "Ben listeyi gördüm pazar günü. 39 rakamını duyduk inanamadık" diye konuştu. Özel, gene başkan olması durumunda izleyeceği yol haritasını "Biz kazanırsak CHP'yi olması gerektiği gibi 6 ok ilkelerine bağlı, Atatürkçü, bunların tarihi haklılıklarını gören, günün şartlarına göre aşındırmadan genişleten bir çerçevede kendi reçetemizi koyacağız" sözleriyle anlattı.

Özgür Özel'in FOX TV canlı yayınındaki açıklamalarından öne çıkan satır başları şöyle:

Şüphesiz Erdoğan'ı yenebileceğimize inanmak zorunda olduğumuz için... Yüzde 25'i çok iyi okumak lazım. 4 kişiden 3'ünün oyunu almadığınız bir durumda bu partinin oturup düşünmesi lazım. 20 yıl geçti, ülkeyi yöneten iktidarın Türkiye'ye ne yaptığı ortada. Böylesi bir dönemde yanlışlar yapmayıp bu seçimi kaybetmememiz gerekiyordu. Kaybetmemizin pek çok sebebi var.

CHP açısından en önemli hata kendisi olmamaktı. Türkiye'yi ittifak siyasetine mecbur bırakan bir rejimle karşı karşıyayız. CHP tek başına yüzde 50 + 1 alamıyor. Hata şuradaydı: Ben nerede durayım, bunun yanında durayım, bunun karşısında durayım gibi bir ittifak mecburiyetiyle CHP kendi kimliğini savunur halden başka bir yere savruldu.

Ben 8 yıldır grup başkanvekiliyim. MYK toplantılarını da takip ediyorum aynı zamanda. Ben sürekli CHP'nin kendi kimliğini savunması, farklılaşmaması gerektiğini hep söyledim. CHP kendi köklerini bilmeli, kimin için var olduğunu bilmeli. Herkes için parti olmaz. Parti toplumun bir kısmını temsil eder. Ya emekten yanasındır ya değilsindir, ya işçiden yanasındır ya değilsindir. Ya esnafı savunuyorsundur ya savunmuyorsundur. CHP'nin kendini var eden sol, sosyal demokrat kriterleri görmesi, cesur olması lazım. CHP durduğu yerde duracak, gerekirse bütün Türkiye CHP'nin siyasi hattı etrafında duracak.

Hep şunu söyledik: Partinin seçilmiş kurullarına saygılı olmak, atanmışlarla değil seçilmişlerle yol almak lazım. CHP'nin son 10 yılda yaptığı en başarılı iş şüphesiz adalet yürüyüşüydü. Partinin seçilmiş kurullarının haberi olmadan işler yapılması bu partiyi yanlışa itti.

O danışman ne yapıyor? Partide değişim tartışmalarında eline bir kılıç almış, bizi kılıçtan geçirecek, genel başkana kılıç kaldırıyor. Böyle bir hadsizlik yapacak Şam şeytanı çıkmış, partimizde danışmanlık yapıyor. Kayıt dışı siyaset budur.

"39 RAKAMINI DUYDUK, İNANAMADIK"

CHP 39 milletvekilini ittifak ortaklarına verdi. Bize diyorlar ki 'Siz orada değil miydiniz?' Biz toplamda 10 milletvekili verileceğini öngörüyorduk.

Ben listeyi gördüm pazar günü. 39 rakamını duyduk inanamadık. Sadullah Ergin'in ismini gördüm 'İnşallah isim-soyisim benzerliğidir. Büyük sıkıntı olur bize' dedim. O günden sonra sahaya çıkıyorsunuz, partinin iç meselesini tartışma imkanınız yok. Herkes bağrına taş basıp seçim listelerini savundu.

CHP son anketlerde yüzde 28 çıkarken, yüzde 8 de ittifak ortaklarına ait olacak hali yok. CHP'ye hiçbir şey getirmemiştir, milletvekili sayısı olarak kaybettirmiştir.

"BİZ KAZANIRSAK" DİYEREK AÇIKLADI

Hem sayın Akşener hem sayın Erdem doğru söylüyor. Ben ikisine de katılıyorum. Doğru olan, ittifak siyasetini seçim bittiği gün bırakmak. Benim iş birliği formülüm şu: Herkes olduğu gibi, kendisi gibi, bütün partiler kendi kimlikleriyle, kendi renkleriyle çıkıp yolunu yürümesi lazım. İhtiyaç varsa, Bahadır Erdem'in dediği gibi bu sistemde tek başına kazanamıyorsan, seçimler yaklaşırken adil, kuralları belli, kimsenin vicdanının kanamayacağı ittifak protokolü yaparsın. Ama bugün Meral hanımın söylediği de siyasetin gerçeğidir. Herkes kendini halka arz etmelidir. Bugün muhalefetin sorunu ittifak siyasetinden dolayı siyasetsizleşme, bir başkasını kırmamak için doğru bildiğinden az söyleme.
Biz kazanırsak CHP'yi olması gerektiği gibi 6 ok ilkelerine bağlı, Atatürkçü, bunların tarihi haklılıklarını gören, günün şartlarına göre aşındırmadan genişleten bir çerçevede kendi reçetemizi koyacağız. Toplumun yüzde 80-85'inin emeği sömürülüyor. 'Bu senin hakkındır' diyen, toplumu Tayyip bey gibi dikine keserek 'Biz ve onlar' değil... Biz seçime kadar kendi kimliğimizle var olacağız. Seçim yaklaşırken partilerle ön koalisyon kurabilirsin ama bunu bugünden başlatmanın yanlış olacağını düşünüyorum.

Ben bundan sonra CHP'nin ikincilikle yetinmemesi, mağlubiyete kelime oyunları bulmaması için, sol-sosyal demokrat kimliğini göstermek için iddia ortaya koydum.

Ben bütün CHP'lilerin desteğini istiyorum. Ekrem beyle iletişimimiz her zaman vardı, yine olacak. CHP değişsin isteyen herkesle açık, gizli, şeffaf yol yürümeye hazırım. Bu yürüyüşün adı önümüzdeki seçimlerde iktidar yürüyüşüdür. Parti içi iktidar mücadelesi falan değil, onlar kolay. Bir sonraki seçimle ilgili inancımız şu: Benim cumhurbaşkanı adayımı CHP'nin bütün üyeleri belirleyecek.

Bu kurultayı kazanamazsam siyasete farklı bir partide devam etmem. CHP'ye baba evi diyoruz. Tapusu 1 kişiye ait: Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Baba evini terk edip başka yerde ev açma meselesi bu evin evladının yapacağı bir şey değil.

Karayalçın'la görüşme çok iyi geçti. Müteşekkirim.

İzmir, Konya ve Karaman'da üst düzey bir ilgi oldu. İzmir'de kötü bir ses sistemi vardı, sesimi duyurmakta zorlandım. O sırada kürsünün dibinde 10-15 tane arkadaş sürekli gürültü var orada, artık ne konuştuğunuz anlaşılmıyor. Bir tane sloganlarına iştirak ettim. Sonra dedim ki 'Bu sözlerle benim sesimi kısamazsınız. Süleyman Soylu bile susturamadı beni.' Benim bu sözümün etkisiyle şak diye kesildi. CHP Gençlik Kolları falan değil onlar. Birileri getirmiş onları. Ben konuşmayı bitirdim, 10 dakika sonra oradaki kişiler birbirine girdi ve sandalyeler havada uçuşmaya başladı.

Genel başkanla defalarca görüştük, bana 'Grup başkanlığını bırakmalısınız' demedi. Genel başkanımızın Meclis'te bir sandalyesi yok.

Sonraki Haber