CHP'li Erdoğdu, ''işte dolar vurgunu! Böyle götürmüşler'' deyip açıkladı
CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, '128 milyar dolar nerede?' sorusuyla gündeme gelen Merkez Bankası'nın rezervlerine ilişkin önemli bir açıklama yaptı. Erdoğdu, döviz vurgununa dair çarpıcı iddialarda bulundu.
CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, Merkez Bankası rezervlerinin harcanmasıyla ilgili CHP'nin iktidara sorduğu ve Cumhurbaşkanına hakaret sayılan '128 milyar dolar nerede?' sorusuyla başlayan tartışmaların ardından önemli açıklamalarda bulundu.
Twitter hesabından paylaşımlarda bulunan Erdoğdu, 'iktidarın dolar vurgunu' diyerek anlattı.
Erdoğdu, "Memleketi krize soktular. Kriz buhrana dönüştü... Çıkış yolu belli... Ama çıkamıyorlar... Milletin kurtuluşu bunların felaketi demek... Çıkışın tek yolu var... Erken seçimle bunlardan kurtulmak..."
ERDOĞDU'NUN İDDİALARI ŞU ŞEKİLDE:
1- Rezervleri Halka sattık diyorlar... Doğru cevap döviz alacak parası olanlara, bankalara ve yabancılara sattık olacaktı... Alanlar 6.80’den aldı... Şimdilik kur 8 TL... 8-6,8 = 1,2 Kabaca 1,2 X 128 = 123,6 Milyar TL kar var demektir... Bunlar kar ettiyse kim zarar etti...
2- Bu basit hesap döviz alanların dövizlerini 8 TL’den satmaya razı olmalarına ve sabit kur varsayımına bağlı... Hala kurun üstüne basıyorlar... Dövizi olanlar satmazsa... Satmazlar... Yabancı sermaye gelmezse... Gelmiyor... Enflasyon artarsa... Artıyor... Yandık demektir...
3- Şimdi Merkez Bankası tekrar rezerv toplamak zorunda... Merkez aldıkça kur artacak... Kur arttıkça faizin yükselmesi gerekecek... Faiz yükselirse borcu olanlar iflas edecek... İflaslar kredileri batıracak... Krediler batınca bankalar zorlanacak... Zaten kurdan tokat yemişler...
4- Bankalar batma riskiyle karşılaşırsa Hazine kurtarmaya çalışacak... Hazine kurtarmak için ya ek borç ya ek vergi alacak... Ek borç alsa faizler tekrar çıkacak... Ek vergi alsa ekonomi iyice daralacak... Ekonomi iyice daralırsa vergi toplayamacak... Tekrar başa dönecek...
5- Merkez en azından SWAP borcunu kapatmak için döviz toplayınca dış borcu ödemeye ve cari açığa döviz kalmayacak... Üretim de ithalata bağlı... Üretim de riske girecek... Döviz girişini sağlamak için faiz yükseltmek zorunda kalacaklar... Faiz yükselince dön başa... Daralma...
6- Yüksek faize rağmen güven kaybolur (hali hazırda çok az) döviz girişi sağlanamazsa ödemeler dengesi krizi... Bu riskin olduğu gören yabancı ana parayı da kaptırırım korkusuyla daha yüksek faiz isteyecek... Risk primi (CDS) uçacak... Dön en başa...
7- Faizin düşmesi için enflasyonun düşmesi gerek... Enflasyonun düşmesi için kurun düşmesi gerek... Kurun düşmesi için döviz girmesi gerek... Ama döviz girmiyor... Tekrar dön başa...
8- Bu defa enflasyonu düşürmek için üretimi artırma yolunu deneyecekler... Üretim artamıyor... Hem pandemi var... Hem yüksek faiz yüzünden yıllardır yatırım yok... Kapasite belli... Bir tek sanayi çalışıyor... Hizmetler çökmüş... Sanayi de yetersiz... Üstelik ithalata bağlı...
9- O zaman enflasyonu düşürmek için talebi kısmak gerek diyecekler... Memlekette yüzde 30 işsizlik var... Millet yoksulluktan kırılıyor... Bu durumda talebi/geliri kısmak Milleti açlığa terk etmek olur... Talep kısılırsa daralma kasılmaya döner... Bu yolda kapalı gibi...
10- Kalıyor tek çare Millete ve piyasalara güven vererek uzun vadeli düşük faizli fon temin etmek... Bu da yapısal/kökten reform demek... En temel reform demokrasi ve adalet... Demokrasi ve yargı bağımsızlığı gelirse Erdoğan ve ekibi suç işleyemez hatta yargılanır... Bu olmaz...
11- Diğer yapısal reform şeffaflığın ve hesap verilebilirliğin sağlanması... Beş kuruş maliyeti yok... 3-4 yasa değişikliği ve uygulama kararlılığı lazım... Ama şeffaflık olursa herkes beşli çeteye Milli Servetin nasıl peşkeş çekildiğini görecek... Bir de hesap verecekler... ASLA
12- O zaman eğitim reformu yapalım... Çağdaş, bilimsel, akılcı ve yaratıcı eğitim verdiğimiz genç nesil katma değeri yüksek üretime başlasın... Olmaz... Çünkü soğuk havalarda sıcak havalardan daha fazla üşünür... Düşünen akıllara zararlı fikirler üşüşüşür... Sorgularlar.. OLMAZ..
13- Yolsuzluk ve israfla mücadele... Mümkün değil... Devletten beslenen yandaş Şirketlere fon akışı kesilirse batarlar... Yolsuzluk biterse rekabet başlar... Rekabete alışık olmayan yandaş Şirketler bir yıl içinde batar... Bunlar batarsa siyaseti kim finanse edecek...
14- Memleket batıyor liyakatli kadroları iş başına getirelim diyemiyorlar... Çünkü liyakatlı kadrolar yaptıkları hataları söyleyecekler... Yolsuzluklara ortak olmayacaklar... Doğru işler yapmaya kalkacaklar... Sarayın kurulu düzenine çomak sokacaklar... Bu da olmaz..
15- Bari artık yalandan vaz geçilsin... Enflasyon, işsizlik, büyüme gibi istatistiklerde doğru söylensin... Mümkün değil... Ekonominin gerçek durumu orataya çıkar... Bari hasta sayısı doğru söylensin... Olmaz... Panik başlar... Kapama gerekir... Zaten batmış ekonomi... Olmaz...
16- O zaman dış politikayı düzelsin... Kavgadan vaz geçilsin... Döviz girişi özendirilsin... Mümkün değil... İpler Rusların para Amerikalıların elinde... Yukarı tükürsen bıyık aşağı tükürsen sakal... Bir de hak, hukuk, adalet soruyorlar... O da olmaz...
17- Bu liste uzar gider... Özetle memleketi krize soktular... Kriz buhrana dönüştü... Çıkış yolu belli... Ama çıkamıyorlar... Milletin kurtuluşu bunların felaketi demek... Çıkışın tek yolu var... Erken seçimle bunlardan kurtulmak...