CHP'den tehdit iddialarına yanıt
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, kurultay için imza veren delegelere baskı yapıldığı iddiasına yanıt verdi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, Kurultay tartışmalarına ilişkin bir soru üzerine "Olağanüstü kurultay süreci tüzüğümüzde belirtildiği şekilde yürüyor. Partinin iç işidir. Toplayan arkadaşlarımız topladıkları imzayı getirirlerse, tüzüğe uygun olarak gereği yapılır, yapılacaktır. Ancak bu baskı iddialarının gerçekle hiç bir ilgisi yoktur. Baskı iddiasını haklı kılacak bir tablo da yoktur. Delegelere baskı yapılıyor demenin bir anlamı yok. 'Yeterli sayı bulunmadan da 604 varsa kurultayı toplayacağım buyurun getirin' demiştir genel merkez genel başkanımızın talimatı üzerine. Bunu bırakalım kendi mecrasında yürüsün. Türkiye'nin esaslı meseleleri var onlara bakacağız" dedi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, MYK Toplantısının gündemine ilişkin düzenlenen basın toplantısında konuştu.
Tezcan, "Milletvekilimiz Enis Berberoğlu ile ilgili Yargıtay 16. Ceza İdaresinin kararı, siyasetin talimatı altında verilmiş bir karardır. Hiç bir hukukçu böyle bir kararın altına imza atmaz, atamaz. O kararın altındaki muhalefet şerhinde imzası olan hakim, hukukun vicdanını savunmuş ve ifade etmiştir. Ancak karar bütünüyle anayasayı yok sayan, hukuku askıya alan bir karardır. Mahkeme karara uymamakla yasama organının iradesine de ipotek koymuştur. Türkiye'de kalıcı adaletsizlik düzeni kurulmuştur. Benzeri uygulama milletvekilimiz Eren Erdem ile ilgilidir. Yargı eli ile rehin alınmaların sürdüğü bir dönemden geçiyoruz. Demokrasiyi, hukuku kararlılıkla savunacağız. Bir diktatörlük düzeni ile karşı karşıyayız. Cesaretli yargıçların tamamen tükendiğini düşünmüyoruz. Şimdi itiraz ile 17. Ceza Dairesi dosyayı görüşecek. Bu hukuk ayıbının giderilmesini bekliyoruz. Yasama organının iradesine konulan bu ipotek ve kelepçeyi çözmesini bekliyoruz" diye konuştu.
"TÜRKİYE SÜREKLİ OHAL REJİMİ ALTINDA YAŞAMAYA MAHKUM EDİLİYOR"
OHAL'e ilişkin Tezcan, "Bir saray rejimi tahkim edilip kuruluyor. Türkiye sürekli OHAL rejimi altında yaşamaya mahkum ediliyor. Şimdi OHAL'i şeklen kaldıran ama özünde OHAL'i süreklileştiren bir düzen kuruluyor. Terörle mücadele bahanesi ile çıkarılan yasa teklifi aslında adaletsizliği, hukuksuzluğu yerleştiren bir yasa teklifidir. Açıkça Anayasaya aykırıdır. TBMM'de reddedilmeli" dedi.
"TÜRKİYE'NİN 81 İLİNDE 81 VALİ DEĞİL 81 DELİ DUMRUL YARATMA TEKLİFİDİR BU"
Tezcan, "Valilere şehri kapatma yetkisi veriyorlar. Türkiye'nin 81 ilinde 81 vali değil 81 Deli Dumrul yaratma teklifidir bu. Hukuk var böyle bir şey olabilir mi? Türkiye'yi çadır devletinden daha geriye taşıyan bir düzenleme ile karşı karşıyayız. Piyasa güvenliğine normalleşemeye aykırı. Bu sürekli OHAL düzenlemesidir" dedi.
"'PARASI OLMAYAN ASKERE PARASI OLANA TEZKERE Mİ DİYECEĞİZ?' BU DOĞRU DEĞİL"
Bedelli askerlik düzenlemesine ilişkin Tezcan, "TBMM'de destek vereceğiz ancak düzeltilmesi gereken hususlar var bunları da ifade edeceğiz. 21 günün bir anlamı yok bunun da kalkması gerekiyor. 21 gün kışlaya sokmanın bir anlamı yok. Daha önce toplanan para ile Savunma Sanayi Müsteşarlığı'na makam otomobili, lüks otomobil alınmıştı. Ayıptır. Gelirlerin şehit ve gazi aileleri ile yoksul asker ailelerine ayrılması sağlanmalıdır. Parası olmayan ne yapacak? 'Parası olmayan askere parası olana tezkere mi diyeceğiz?' Bu doğru değil. Parası olmayanların da statüsü uyuyorsa para ödenmeden mağduriyetlerinin giderilmesi yöntemi geliştirilmedir. Soruna köklü çözüm bulmalıyız. Her defasında bedelli askerlik düzenlemesi olmaz. Askerliğin kısaltılması gerekir... Böylece, Askerlik meselesi bir siyasi rant aracı olmaktan da çıkarılmış olur. Böylece siyasetçilerin rant kapısı olmaz" ifadelerini kullandı.
"DELEGELERE BASKI YAPILIYOR DEMENİN BİR ANLAMI YOK"
Kurultay tartışmalarına ilişkin bir soru üzerine Tezcan, "Olağanüstü kurultay süreci tüzüğümüzde belirtildiği şekilde yürüyor. Partinin iç işidir. Toplayan arkadaşlarımız topladıkları imzayı getirirlerse, tüzüğe uygun olarak gereği yapılır, yapılacaktır. Ancak bu baskı iddialarının gerçekle hiç bir ilgisi yoktur. Baskı iddiasını haklı kılacak bir tablo da yoktur. Sayın Genel Başkanımız cuma günü '604 imza toplandı' dendiğinde bir açıklama yaptırmıştır genel merkez vasıtasıyla. '604 imza eğer toplanmışsa sayıları yarıştırmanın bir alemi yok bunu getirin cumartesi günü imzalar teslim edilsin derhal kurultayı toplayacağız' denmiştir. Bu açıklama varken delegelere baskı yapılıyor demenin bir anlamı yok. 'Yeterli sayı bulunmadan da 604 varsa kurultayı toplayacağım buyurun getirin' demiştir genel merkez genel bakanımızın talimatı üzerine. Bunu bırakalım kendi mecrasında yürüsün. Türkiye'nin esaslı meseleleri var onlara bakacağız" açıklamasında bulundu.