CHP'den DSP ve Saadet Partisi açıklaması
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, DSP ve Saadet Partisi ile görüşmelerin devam ettiğini açıkladı. Kaftancıoğlu seçimdeki stratejilerini anlattı.
Ekrem İmamoğlu’nun 20 güne yakın belediye başkanlığı sürecinin ardından seçimin iptali ve yenilenme kararının ardından CHP yeniden tüm gücünü seçimlere verdi.
Seçim çalışmalarının en önemli mimarlarından biri olan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Seyr-i Sabah programında kampanyalarda yapacaklarını ve stratejilerini anlattı.
Kaftancıoğlu, "DSP ve Saadet Partisi’yle görüşmeler sürüyor. Ortak kanaatle ortak hareket edileceğini düşünüyoruz." dedi.
Sputnik'in haberine göre; Kaftancıoğlu, İmamoğlu’nun 16 milyon İstanbullu ile birlikte seçime gireceğini vurgularken halka kimseden emir almayacağı için Ekrem İmamoğlu’nun o koltuktan indirildiğini anlatacaklarını dile getirdi:
‘20 GÜN İÇİNDE YAPILANLARI ANLATACAĞIZ’
“Bu sefer çok farklı olacak şeyler yok, geçen seçimlerde yaptığımız gibi halkın kendi gerçekliklerini anlatacağız. Bu defa Ekrem Bey’in uğradığı hak gaspını da anlatacağız. Bu gasp Ekrem Bey’e değil halkın kendisine yapıldı. Ekrem Bey’in 20 günde halk için neler yaptığını, koltuktan o yüzden kaldırıldığını anlatacağız. Biz bu ülkede seçim yapmaktan halkın dertleriyle ilgilenemiyoruz. Yendik, yine yeneriz ama vatandaşım derdini düşünen yok.
Diğer seçimlerin iptali için yaptığımız başvurunun sebebi aslında tarihe not düşmek. Büyükşehir ya da ilçeler tekrarlansın diye değil cumhurbaşkanlığı seçiminin de kanunsuz olduğunu anlatmak için bunu yaptık. Bir önceki seçimlerde de aynı şekilde olan şeylerden dolayı seçim iptali ne hukuka ne de vicdana sığıyor. Bu kabul edilmeyecek bunu biliyoruz. Çünkü bunun iptalinin sebebi kazananın CHP olması. Olur da iptal edilirse, iş yükümüzün artması meselesi değil elbette ona da çalışırız sorun yok.
Türkiye’nin her kesiminde büyük bir heyecan yarattı her şey çok güzel olacak sloganı. Bundan kasıt Ekrem İmamoğlu’nun başkanlığıyla her şey güzel olacak. İstanbul’da bizim birlikte çalıştığımız kampanya direktörleriyle değerlendirdiğimizde toplumun her kesiminde beğenildi ama bu seçimin bu havayla birlikte kazandık yine kazanacağız rehavete kapılacağız diye değil her şeyin çok güzel olması için bir kez daha çalışmamız gerektiğini söylüyoruz.
‘RAKİBİMİZİN NE YAPTIĞINI VE YAPACAĞINI BİLİYORUM’
Rakibimizin ne olduğunu, bundan sonra ne yapacağını en az onlar kadar gözlemliyorum. 31 Mart öncesinde de bunu dikkatle yaptık. Rakibimizin unuttuğu bir şey var: CHP 31 Mart öncesinde de 23 Haziran seçimlerinde de halkın hakkı için mücadele ediyor. O koltuğa İmamoğlu’nun oturması 16 milyon İstanbullunun oturması anlamına geliyor. Rakibimiz ne yaparsa yapsın o koltuğa niçin oturmak istediğini herkes biliyor. Bilmeyen insanlara da o koltuğa oturduklarında geçmişte ne yaptıklarını bundan sonra ne yapacaklarını gerçek sebeplerini bir bir defalarca anlatacağız.
Ekrem Bey canlı yayında toplantıları yayınladı. Öğrencilerin akbilinin fiyatını indirdi. Pazartesi günü su faturalarında indirim olacaktı. Ekrem Bey bir kişiden icazet ya da emir almayacağı için o koltuktan kaldırıldı. Orada oturanlar istiyor ki bir kişiye bağlı olsun kaynaklar arzu edilen kesimlere aktarılsın… Vatandaşın istekleri kimsenin umurunda değil. Ekrem Bey sadece 45 gün uzakta kalacak. Oradan uzak kaldığı sürece CHP grubu aynı hatırlatmaları yapacak belediyede. 47 gün sonra Ekrem Bey kalan işlerini yarım bıraktığı yerden sürdürecek.
Ekrem Bey’in YSK darbesiyle mazbatası iptal edildiğinde 20 günlük belediye başkanıydı. Karar çıkar çıkmaz İBB resmi hesaplarından ismi ve resmiyle beraber yaptığı her şeyin silinmiş olması 16 milyon İstanbulluya anlatılacak bir şeydir.
‘RAKİBİMİZİN YAPTIĞI HARCAMALARA ULAŞMAMIZ İMKANSIZ’
Bir destek kampanyası başlattık iki teknik aksaklık yaşandı. IBAN numaraları olduğu için hesap sahibi CHP. Duyurularla hallettik. Bir de Euro ve Dolar hesap numarası aksaklığı oldu. Hesapların yeri değişmiş. Şu anda vatandaşların düzeltmesiyle bağışların yapılmasına devam ediliyor. Yurt dışından yapılan havale masraflarının nüne geçilemedi. Türkiye’deki yakınlarına söylesinler onlar göndersin. Kampanya açılırken maliyet hesaplayalım diye açmadık. Bu kampanya bu seçim haksız yere tekrarlanacak dendiğinde vatandaşlar bu seçimde hazine yardımı olmayacak biz de katkı sunalım dediklerinde bu kampanyada bir dayanışma duygusu yaratalım dedik. Aslında dayanışmayı büyütmek içindi. Bu kampanya giderlerini toplanan paralarla karşılamayı düşünmedik. Bir limitimiz yoktu. Ama beklenenin çok üstünde bir destek olduğunu gördük. Rakamdan ziyade kişilerin elini taşın altına koyması çok önemliydi.
Kampanyaların üst limiti olmaz. O kadar mütevazi bir kampanya yaptık. Rakibimizin sadece İstanbul’da kullandıkları alanlar billboardlara bakıldığında korkunç rakamlara ulaştıklarını gördük. Finansman ve bütçesel anlamda rakibimizle yarışamayacağımızı biliyoruz.
Bir büyük miting düşünmüyoruz, yapmayacağız. Biz 31 Mart seçimlerinde de yerel dinamiklerle gitmek istedik. Biz toplumun her kesimine mesajımızı anlatmanın yolunu birebir temasta gördük. Doğru olan da buydu. Bu seçimin büyük bir kısmı ramazanda gerçekleşecek. Bunun çalışması da iftar ve sahur arası yapılacak. Ev ziyaretleriyle, genel başkanımızın da katılacağı ziyaretlerle gideceğiz. Bu seçimin farkı nereye gideceğimizi daha iyi biliyor olmamız. Geçen seçimde İmamoğlu millet ittifakı demişti. Bu seçimde İmamoğlu 16 milyon İstanbullu ile buluşmalarına devam edecek. Biz arka planda seçim çalışmalarımızı ve kampanyalarımızı yapmaya devam edeceğiz. DSP ve Saadet Partisi’yle görüşmeler sürüyor. Ortak kanaatle ortak hareket edileceğini düşünüyoruz. Genel merkezimiz tarafından il düzeyinde yapılan görüşmeler devam ediliyor.”