CHP'den Bakan Soylu'ya sert sözler: ''Dinlendiğinden haberi yok''
CHP Sözcüsü Faik Öztrak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya verdiği ‘dinleme’ yanıtında, “Kendinin dinlendiğinden haberi olmayan bir İçişleri Bakanı ne demek istiyor anlamak mümkün değil” dedi.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu‘ya verdiği ‘dinleme’ yanıtında, “Kendinin dinlendiğinden haberi olmayan bir İçişleri Bakanı ne demek istiyor anlamak mümkün değil” dedi.
Soylu, bu kez de gazeteci Kübra Par’ı hedef aldı: Yazık, üzüldüm adınıza
Öztrak partisinin genel merkezinde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Öztrak, “Milletin elinden tutan bir hükûmet yok ortada. Saray hükûmetinin bildiği rakamları karartmak, algıyı yönetmek. Gerçi bırakın ülkeyi yönetmeyi artık algı yönetimini de ellerine, yüzlerine bulaştırıyorlar. Salgındaki vaka sayılarını aylarca gizleyerek algıyı yönetmeye çalıştılar, önlem almadılar. Sonra mızrak çuvalı sığmadı, bir gecede acı gerçek ortaya çıktı.” diye konuştu.
Öztrak, “Günlük vaka sayımız 30 binin üzerinde, ABD’den sonra vaka sayılarında ikinci sıradayız. TTB gerçek vaka sayılarının hâlâ çok üzerinde olduğunu söylemeye devam ediyor. Açıklandığı kadarıyla bile saray salgınla mücadelede dünyanın başarısız ülkelerinden biri. Sağlık Bakanı vaka sayılarını geriye doğru da açıklayacağını ifade etmişti. Ama bu geriye doğru giden rakamlardan ses yok. Salgın bu olağanüstü boyutlara gelene kadar hangi önlemler alındı. Kritik vaka eşikleri geçilirken ne yapıldı? Hükûmet milletten sakladığını DSÖ’den de saklamış. Özel hastaneler stoklarımız tükendi, bizi geçici olarak kamulaştırın diyorlar. Fedakâr sağlık ordumuz yorgun ve bitkin.” düşüncesini dile getirdi.
Öztrak, “Bazı hastanelerde sedyelerde bile yer yok. Salgında ikinci dalganın geleceği belliydi, yaz boyunca ikinci salgın ne yaptılar? Yüzlerce masum vatandaşımızı Erdoğan’ın rejimin aymazlığı yüzünden kaybettik. Erdoğan oturduğu koltuğu milletin altından çekmesini beklemeden hemen istifa etmeli. Salgınla mücadele sosyal hareketliliği azaltacağı kısıtlamalar olmalı, ama ekonomide tedbirler de alınmalı. Milleti canıyla cüzdanı arasında sıkıştırmayın. Milleti salgında bir başına bırakmayı tercih ediyorlar. Bu devlete 40 yıl vergi veren esnafa neden 40 gün bakamıyorsunuz? Saraydan milletin feryadını görmüyorsunuz.” ifadesini kullandı.
Öztrak, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Ben cumhurbaşkanıyım, herkes haddini bilsin” sözlerini hatırlatarak şunları söyledi:
“BECERİKSİZLİKLERİNİ SAKLAMAK İÇİN CHP’YE, GENEL BAŞKANINA SALDIRIYOR”
Ülkeyi derin bir devlet krizinin kucağına attılar. İstişare yok, herkes ve her iş bir kişinin iki dudağına bakıyor. Bu ucube tek adam vesayet rejimi Türkiye’yi artık taşıyamıyor. Bu vesayetçi rejimden bir an evvel kurtulmak gerek. Beceriksizliklerini saklamak için CHP’ye, genel başkanına saldırıyor. On parmağında on kara partimize, genel başkanımıza sürmeye kalkıyor. Genel Başkanımıza saldırılar, linç girişimleri, mafya artıklarının üzerimize salınması, açılan yüzbinlerce liralık davalar, parti kitapçıklarımızın yasaklanması yetmedi artık mübarek cuma namazı çıkışlarında siyasi müsamerelerine sahne yaptılar.
“BİZİM GENEL BAŞKANIMIZA ‘BEN CUMHURBAŞKANIYIM, HERKES HADDİNİ BİLSİN’ DİYEMEZ"
Sarayın kibirlisi çıkmış, ‘Ben cumhurbaşkanıyım, herkes haddini bilsin’ diyor. Önce tarafsız cumhurbaşkanı olacağım diye milletten oy istedi, tarafsızlık yemini etti Meclis’te sonra millete verdiği sözü çiğnedi. Partisinin rozetini taktı, yetmedi partisinin genel başkanı. Kalkıp bizim genel başkanımıza ‘Ben cumhurbaşkanıyım, herkes haddini bilsin’ diyemez. Ben sabah-akşam demez ekrana çıkarım, CHP’ye, genel başkanına ağız dolusu hakaret ederim, binbir iftira atarım ama o bana cevap veremez çünkü ben cumhurbaşkanıyım diyemez. Şimdi hamama giren terleyecek. Yok öyle sarayda oturup. Siz tarafsız cumhurbaşkanı değilsiniz. Siz partili cumhurbaşkanısınız. Sizin gibi parti genel başkanlarına konuşamazsınız.
İÇİŞLERİ BAKANI SOYLU’YA YANIT
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun cuma günü T24 yazarı ve programcısı Murat Sabuncu’yla yaptığı yayındaki, kendisinin, eşinin ve çocuklarının telefonlarının dinlendiğini söylemesinin ardından İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Gündemi değiştirme çabasıyla yaptığı bir iftira, hayal ürünü” açıklamasını da değerlendirdi.
Öztrak, “Bu atanmış İçişleri Bakanı’nın 2018’in Nisan ayında polislerin sehven dinlediği ortaya çıkmıştı. Kendinin dinlendiğinden haberi olmayan bir İçişleri Bakanı ne demek istiyor anlamak mümkün değil. Sorduğu zaman polislere, savcılara ‘Evet dinliyoruz’ mu diyecekler. Lütfen bu ucuz sözleri bıraksınlar.” yorumunu yaptı.
“ENFLASYON RAKAMLARI GERİYE DOĞRU GÜNCELLENMELİ”
Kasım ayında aylık enflasyon rekor kırdı. 12 aylık enflasyon yüzde 14’ü aştı. Ama herkes biliyor ki vaka sayıları gibi, bu enflasyon rakamları da gerçek değil. Bağımsız araştırmacıların rakamları TÜİK’in enflasyonunun çok üstünde. TÜİK’e göre son 3 ayda gerçekleşen enflasyon yüzde 5,5. Ama akademisyenlerden oluşan “Enflasyon Araştırma Grubu’na” göre aynı dönemde gerçekleşen enflasyon yüzde 9,9. TÜİK’in açıkladığının iki katı. Şu anda asgari ücret görüşmeleri sürüyor. Yarın öbür gün memurun, emeklinin maaş zamları da belirlenecek. Tüm bu ücret ve maaş görüşmelerinde en önemli gösterge enflasyon. Milletin maaşını ücretini artırırken, makyajlı TÜİK enflasyonunu dikkate alırsanız, insanımızı enflasyona ezdirirsiniz. Buradan çok açık, çok net bir çağrı yapıyoruz. Tıpkı vaka sayılarında olduğu gibi, enflasyon rakamları da geriye doğru güncellenmelidir. İşçinin, memurun, emeklinin aylığı gerçek enflasyona göre belirlenmelidir. Makyajlı enflasyon rakamlarıyla daha fazla kul hakkına girmeyin.