CHP'den Bakan Koca'ya ''ticari sır'' yanıtı

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın '1 milyon doz ücretsiz aşı' iddiasına verdiği yanıtı değerlendiren CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Çağırdık, gelmedin. Sayın Bakan bilsin ki, açıkta yapılan kusurun tenhada özrü olmaz" ifadelerini kullandı.

CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun gündeme getirdiği '1 milyon doz ücretsiz aşı' iddiasına ilişkin konuştu.

Özel, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın Kılıçdaroğlu'na verdiği cevabı şöyle yorumladı:

Sağlık Bakanı’nın açıklamalarını hep beraber dinledik. Sağlık Bakanı şöyle bir noktada, buradan kendisine 'Seni duyduk ama sen de bizi duyuyor musun?' Sayın Bakan demek isterim. Meclis'te genel görüşme talep ettik biz geçen hafta. Soracaklarımız var gelin Meclis'e anlatın bize. Tartışın bizle. Bu ülkede salgında doğru gitmeyen bir şeyler var. Toplam vaka artıyor. Günlük vaka artıyor. Dayanacak gücü kalmayan esnaf isyanlarda. Hem onları rahatlatmak hem de bazı tedbirleri almak durumundayız. Ayrıca da aşıda ciddi sıkıntılar var. Dedik ki Genel Görüşme talep ediyoruz. AK Parti dedi ki Bakanla konuşun. 15 gün içinde dahi gelmeyi taahhüt ederse biz bu genel görüşme talebini bugün çekelim dediğimiz gün yapın dedik. Görüşmeler sonuç vermedi. Bize Sayın Bakan’ın çok uzun süre böyle bir yere gelemeyeceği söylendi. Bir niyet beyanı dedik. 15 gün içinde bile olsa kolay kolay olmayacağı söylendiği için sayın başkan sayın bakana gelip de diliyorsa kapalı oturum talep edebilir. Yani basına kapanabilir, perdeler kapanabilir. Her yer kapanabilir. Telefonlar kapanabilir. 10 yıl gizli tutanakla anlatacağı şeyler olabilir aşı konusunda. Reddettiler.

"AÇIKTA YAPILAN KUSURUN TENHADA ÖZRÜ OLMAZ"

Genel Başkanımız Grup Konuşmasında dedi ki: 'Sayın Bakan aşı ile ilgili şöyle bir sorun var. Siz aracı firma kullanmadık diyorsunuz ama Türkiye’ye bedelsiz gelen aşılar var. Sonra Türkiye’deki aracı firma Keymen A.Ş. fatura kesilmiş 12 dolardan. Ne olacak bu?' diye sorunca demiş ki: 'Bu ticari sıra girerdi keşke bunu bana açıktan sormasalardı keşke bunu bana arasalardı ya da yüz yüze sorsalardı.' Çağırdık, gelmedin. Parti’de söyledik 15 gün süre verdik. 15 gün içinde ne gün gelirse gelsin dedik. Gelmedin. İletişimi kapatırsa milletin vekilin, milletin meclisini bilgilendirmek üzere teşrif etmezsen soruları açıktan sorarız. Sayın Bakan bilsin ki, açıkta yapılan kusurun tenhada özrü olmaz. Tenhada özür olmaz. Bu son derece nettir. Yani sen hem Türkiye’nin gözünün içine baka baka herkese diyeceksin ki: ‘Aracı firma yok.’ Aracı çıkacak. ‘Onlara para ödemiyoruz’ diyeceksin. Ücretsiz verilenleri onlar fatura edecek. Hem de biz gel anlat gerekirse kapalı oturum yapalım diyeceğiz. Gelmeyeceksin. Sorulunca da bizi suçlu ilan edeceksin. Böyle bir şey yok.

"ÖVÜNÜLECEK BİR ŞEY DEĞİL"

Sayın Bakan demiş ki: 'Nereye çağırılırsam gitmeye hazırım' Meclis’e çağırıyoruz Sayın Bakan. Meclise gel. Meclis’i bilgilendir. İster kapalı ister açık oturum. Türkiye’de şu ana kadar kendi beyanını doğru kabul edersek 9 Aralık günü dediğine göre, şu ana kadar Türkiye’ye 50 milyon doz SinoVac aşısı gelmesi lazımdı. Yine 25 Aralık’taki beyanını doğru kabul edersek günde 1.5 milyon kişiyi aşılayabiliyoruz diyordu. O aşıların hepsini de yapmış olmamız gerekiyordu. Şu anda Türkiye’nin elinde söylenenin 5’te 1’i kadar aşı var. Şu ana kadar iki kez aşı olan sağlıkçılar dahil ancak 8 milyon doz aşı uygulanmış. Bunun 3 milyonu da mükerrer aşılamadır. Yani aşının aşıyı yapacak olanın ve aşıyı olacak olanın aynı odada olduğu, sağlık çalışanlarının aşılandığı bir rakamı övünç kaynağı yapıp günde 1.5 milyon deyip şuana kadar aşılama başladığından beri 50 gün geçmiş. Daha 8 milyon kişiyi aşılamışız. Bunda övünülecek değil, övünülecek bir şey değil gelinip izah edilecek, izaha muhtaç bir sıkıntı vardır.

"ÇİN, AŞIYI SİYASİ BİR KOZ YAPIYORSA ONU ANLATIN"

Aşının devamı yok diye ağırdan alıyorsanız, onu söyleyin. Çin, size karşı bu aşıyı siyasi bir koz, Uygur Türkleri için pazarlık, şantaj meselesi yapıyorsa gelin onu anlatın. Uluslararası alan da bu konuda Türkiye’nin hakkını, hukukunu hep beraber savunalım. Çünkü barış zamanında aşıyı pazarlık konusu yapmak savaşta biyolojik silah kullanmaktan farksızdır. Böyle bir şeyi yapamazlar. Parasını verdiğimiz, taahhüt ettiğimiz, anlaşmasını yaptığımız aşıyı, siyaset pazarlık konusu yapamazlar. Bunları gelip kapalı oturumda bile anlatmasını teklif ettiğimiz Bakan, dün diyor ki: 'Nereye çağrılsam giderim.' Çağırdık gelmedin. Bu doğruyu milletimize söyleyelim ve en kısa zamanda seni tekrar Meclis’e davet ediyoruz. Bu çağrıyı buradan yenileyelim.


 

Sonraki Haber