CHP'de kurultay sesleri !
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun politikaları nedeniyle muhalif gruplar Kılıçdaroğlu'na karşı birleşti.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun rakipsiz girdiği 35. olağan kurultaydan 5 ay sonra partisinde 'seçimli kurultay' sesleri yükselmeye başladı.
CHP içinde kendilerini ulusalcı, devrimci demokrat, özgürlükçü sol olarak nitelendiren tüm muhalif kesimler dokunulmazlıkların kaldırılması sürecinde izlenen politikaya karşı olmakta birleşti.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre; Temmuz ayında yapılması planlanan Tüzük Kurultayı’nın sonbahara ertelenmesi beklenirken, “Artık bir Genel Başkanlık sorunu var” diyen muhalif gruplar bu kurultayın seçimli kurultaya çevrilmesini istiyor.
Dokunulmazlık konusundaki tavrı anlayamadığını söyleyen eski CHP İzmirmilletvekili Rıza Türmen ise Adalet ve Kalkınma Partisi'ne (AKP) karşı geniş bir 'demokrasi cephesi' oluşturulması için sol grupların, sendikaların, sivil toplum kuruluşlarının katılacağı bir kurultay toplanması çağrısı yaptı.
'Anayasaya aykırı olsa da evet'
CHP’nin Ocak ayında yapılan kurultayında Kılıçdaroğlu rakipsizdi. Ancak bu tek adaylı yarışta bile örgüt Kılıçdaroğlu’na ilk uyarıyı yaptı. 1100 delegenin imzasıyla aday gösterilen Kılıçdaroğlu, 990 oyla seçildi, 248 geçersiz oy da önemli bir mesajdı.
İkinci gün Parti Meclisi seçiminde de Kılıçdaroğlu’nun listesi delik deşik oldu. Kurultayın üzerinden 5 ay geçtikten sonra dokunulmazlıkla ilgili anayasadeğişikliği önerisine "Anayasaya aykırı olsa da destek vereceğiz" açıklaması, Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştirilerin merkezine oturttu.
Meclis'te fezlekesi bulunan milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını öngören geçici anayasa değişikliği önerisi CHP'li vekillerin de desteğiyle kabul edilmişti.
AKP’de genel başkan değişikliği, Milliyetçi Hareket Partisi'ndeki (MHP) karmaşa, CHP içindeki muhaliflerin beklentilerini artırdı.
MHP’de bir lider değişikliği yaşanmasınin domino etkisi yaratabileceği ve sıranın CHP’ye gelebileceği beklentisi dile getirilmeye başlandı.
Dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili süreçte yaşanacak gelişmelerin CHP’deki iç tartışmaları daha da tırmandırması bekleniyor.
Muharrem İnce sahaya indi
Parti içindeki muhalifler ulusalcı, özgürlükçü sol, devrimci demokrat diye gruplaşıyor. CHP içindeki tüm bu muhalif kesimler dokunulmazlıkların kaldırılması sürecinde izlenen politikayı eleştiriyor.
Muharrem İnce yurt gezilerine çıkıyor ve salon toplantıları düzenliyor.
Hatta, parti yönetiminden bile bu politikayı samimiyetle destekleyen pek kimse yok gibi. Eleştirilerin dozu giderek artarken, seçimli olağanüstü kurultay ve genel başkanlık tartışmaları da yeniden başladı.
Önceki kurultayda yarıştan çekilen Muharrem İnce sahaya indi. Yurt gezilerine çıkıyor ve salon toplantıları yapıyor.
Kulislerde tüzük kurultayının seçimli kurultaya çevrilmesi çabalarına dikkat çekilirken; dokunulmazlıkların kaldırılmasından sonra yaşanacak gelişmeler ve erken seçim, referandum senaryoları nedeniyle tüzük kurultayının ertelenebileceği konuşuluyor.
KILIÇDAROĞLU'NA 7 ELEŞTİRİ
Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlığı süresince en çok eleştiri aldığı iki başlık Ekmeleddin İhsanoğlu’nun cumhurbaşkanı adayı gösterilmesi ve dokunulmazlıklarla ilgili anayasa değişikliği önerisine “anayasa aykırı olsa da evet” demiş olması.
Parti içindeki muhalif kesimlerin Kılıçdaroğlu’na yönelttiği temel eleştiri konuları ana başlıklarla şöyle:
Son yerel seçimlerde CHP’nin Ankara’da MHP’li Mansur Yavaş’ı aday göstermesi.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde MHP ile Ekmeleddin İhsanoğlu’nun çatı adaylığı.
7 Haziran seçimleri sonrasında AKP’nin koalisyon görüşmelerini uzatma taktiğine karşı çıkılmaması, 35 saat süren 'istikşafi' görüşmeler.
Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’nın ihraç edilmesi ve bu konunun çok uzun süre gündemde tutulması.
Kurultayda Parti Meclisi anahtar listesinde yer alan ancak seçilemeyen birçok ismi danışman olarak görevlendirilmesi.
Partili kurullara danışmadan AKP’nin dokunulmazlıklarla ilgili anayasa değişikliği önerisine “anayasaya aykırı olsa da evet” açıklaması yapması.
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’na 'hakkını helal etmesi'.