CHP'de ''önce bize dokunurlar'' korkusu

CHP'nin Antalya kampının 6 saat süren basına kapalı bölümünde söz alan vekillerin çoğunluğu dokunulmazlık oylamasında "Evet" oyu kullanılmasını eleştirdi, bazı milletvekilleri de düzenlemenin Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) götürülmesini istedi.

AYM İÇİN İMZA VERENİ PARTİDEN ATARIM

Eleştiri ve önerilere yanıt veren CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, dokunulmazlık düzenlemesini AYM’ye taşımayı düşünmediklerini belirterek, “HDP’nin başvurusu için imza verilmesi de yasak. Başvuru için imza veren olursa partiden atarım. Ancak fezlekesi olan arkadaşlarımız AYM’ye bireysel başvuru hakkını kullanabilir. Bunun için hukuki destek de vereceğiz. Hatta gerekirse AYM ile de yetinmeyeceğiz. Bireysel başvuru haklarını bu arkadaşlarımız AİHM’ye kadar kullanabilirler” bilgisini verdi.

"TAKTİK GEREĞİ ÖYLE DAVRANDIK"

Habertürk'te yer alan habere göre; bazı vekillerin ilk turda CHP'nin "Evet" demesine yönelik eleştirilerini de yanıtlayan Kılıçdaroğlu, "Taktik gereği öyle davrandık. Yoksa biz baştan beri ilkesel tutumuzu ortaya koyduk ve 'Evet' oyu kullanacağımızı kamuoyuna deklare ettik. İkinci turda da bu ilkesel duruşumuzun gereğini yerine getirdik" diye konuştu.

EVET ELEŞTİRİLERİ

Kampta söz alan vekillerin "Evet" oyuna yönelik eleştirileri şöyle:

'Süreç iyi yönetilemedi' (Eren Erdem): 'Evet' diyenlerin içinde olmadığım için mutluyum. 21 kişi, 62 arkadaşını AKP inisiyatifine teslim etti. Süreç iyi yönetilemedi. Sürecin bundan sonra doğru yönetilmesi için mutlaka bir yol bulunmalı.

'Hesabını veremeyecekler' (Muharrem İnce): “Evet oyu verenler 1 yıl sonra çocuklarına, eşlerine dahi anlatamayacak, yüzlerine bakamayacaklar ve ‘hayır’ oyu verdik diyerek gezecekler. CHP kendi doğrularına göre hareket etmeliydi. Bizim HDP ile işimiz yok. Ama bir doğru varsa, HDP ile aynı karede görünüyoruz korkusuyla hareket etmek doğru değil. MHP, doğru bir teklif getirirse, onların teklifini desteklesek MHP’li mi olacağız? MHP veya HDP ne der, başkası ne der anlayışıyla hareket etmeyeceğiz. Doğrularımızı cesurca savunmamız lazımdı. Ben vicdani olarak ‘hayır’ oyu verdim. Anayasaya bağlılık yemini etmiş bir milletvekili olarak anayasaya aykırı olan bir düzenlemeye vicdani olarak ‘evet’ diyemezdim. Savcılar ellerini ovuşturmuş bekliyor. Beni, Sezgin’i (Tanrıkulu), Eren’i (Erdem) ve Barış’ı (Yarkadaş) ilk etapta alacaklar. Bu bilgiye dayalı değil kendi öngörüm.”

'AB'den tepki yağıyor' (Gülsün Bilgehan): AP ve AB kanadından 2 gündür telefon alıyorum. Bütün dünya kamuoyunu karşımıza aldık. Doğrularımızı savunmamız gerekiyordu