''Çaya 'boya katılıyor' diyen de bakanlık 'yok' diyen de bakanlık''

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Gıda terörü Bakanın deneylemesi ile ele alınmayacak kadar önemlidir. Çayda boyanın varlığını açıklayan Bakanlık yalanlayan Bakan” diye konuştu.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, döner etlerinin bozulmaya yaklaştığında çamaşır suyuna batırıldığına dair çıkan haberlere ilişkin olarak, makamında bizzat deney yaptığını, çayda boya, kaşar peynirinde patates, dönerde çamaşır suyu kullanıldığı gibi iddiaların yüzde 90'ının yalan olduğunu ve bazı rakip üreticiler tarafından ısmarlama haber yaptırıldığını belirtti. Bu söylemler piyasada var olan taklit ve tağşiş ürünleri dahi aklamaya yönelik bir yaklaşım olarak görülebilir. Bakan’ın görevi makamında analiz yapmak değil sorunun varlığını ortadan kaldıracak çalışmalarda bulunmaktır. Gıda terörü Bakanın deneylemesi ile ele alınmayacak kadar önemlidir. Çayda boyanın varlığını açıklayan Bakanlık yalanlayan Bakan” diye konuştu.

BAKAN’IN, YAYINLADIĞI DUYURUDAN HABERİ YOK MU?

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Tarım ve Orman Bakanlığınca 13.1.2020 tarihli yayınlanan taklit ve tağşiş ürünler listesinde siyah çayda boya/gıda boyası tespit edildiğini ve bu durumun Bakanlık tarafından açıkladığına dikkat çekti. “Bakan, açıkladığı firmalar ve ürünlerle ilgili konuşmasında bu durumu aklamış oldu. İlginç bir durum.” dedi.

Gürer, “Bakanlık 11 çay markasında Boya ve gıda Boyası olduğunu kamuoyuna duyurmuştu. Alkolsüz içeceklerde arıcılık ürünlerinde, baharatta, bitkisel yağ ve margarinde, çikolata ve kakao ürünlerinde, enerji ürünlerinde, et ve et ürünlerinde, kuruyemiş ve çerezlerde, süt ve süt ürünlerinde hile olduğunu denetimler sonunda yakalanan firmaları bakanlık açıklamadı mı? Sucukta At ve domuz eti tespit ettiklerini, but dana diye satılan etin domuz eti çıktığını, hatta hazır patlıcan musakkasında tek tırnaklı eti tespiti yapıldığını bakanlık açıklamadı mı? Et dönerde tek tırnaklı hayvan eti varlığını kamuoyu ile paylaşan bakanlık değil mi? Dövülmüş fıstık içinde dahi yer fıstığı saptayan Bakanlık tatlı biber salçasında da boya bulunduğunu kamuoyu ile paylaşmadı mı? Eritme peynirlerde süt yağı harici yağ belirleyen yoğurtta bitkisel yağ varlığını tespit eden yarım yağlı tulum peynirinde nişasta süt yağı harici süt var diyen tereyağında bitkisel yağı belirleyen tost peynirinde nişasta ve bitkisel yağ varlığını kamuoyuna duyuran keçi peynirinde sığır geni bulan, yoğurtta jelatin varlığını belirleyen bakanlık değil mi? Bu nedenle Bakanın sanki hileli ürünlerin varlığı yok gibi kamuoyuna yansıyan açıklamaları kaygı vericidir” dedi.

GIDA’DA CİDDİ BİR TERÖR VAR, DÜRÜST ÜRETİCİ KORUNMALI

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, gıda Ürünleri insan sağlığını doğrudan etkilediğini belirterek, “Tohumdan sofraya, üretimden içeriğe tüm gıda ürünlerinin güvenliği, sağlıklı yaşam İçin büyük önem arz etmektedir. Dürüst üretici de bu süreçten zarar görmektedir. Bu nedenle hileli ürünleri üretenlere karşı daha sert önlemler alınmalıdır “diye konuştu. Ekonomik kriz ile birlikte insanların alım gücünün düştüğüne ve yoksullaşmasının arttığına vurgu yapan Gürer, gıda ürününe erişimde kalite ve içeriğin dikkate alınmasının geri plana atıldığını belirtti. İnsana sağlıklı ve güvenilir gıda erişimi iktidar aslı görevi olduğunu belirtti.

Gürer, “Mevcut koşullarda yapılan denetimlerde dahi farklı ürünlerde yüzlerce taklit ve tağşiş ürün varlığı belirlenmektedir. Tüm illeri kapsayacak ve tüm ürünleri içerecek denetimler için yeterli kadrolar oluşturulmalıdır. Gıda ürünlerinde tek yetkili Tarım ve Orman Bakanlığıdır. Bakanlığın ilgi alanları dikkate alındığında bu yapısı ile tüm sorunların aşılabilmesi ancak kadro sorunlarının aşılması ile mümkündür. Kayıt dışı ile ciddi mücadele sağlanmalıdır. ”diye konuştu.

Gürer ”Tarım İl müdürlüğü tüm tarımsal ( bitkisel ve hayvansal ) üretimin denetim ve kayıt, belge bürokrasisinden de sorumludur. Ekim aşamasından hasada, satış sürecinden ürün içeriğine tüm ürünlerin sağlıklı kılınması Bakanlık sorumluluğundadır. Kasap, fırın, pastane, kafe denetimine, araziden ormana, hayvandan ağaca, insan gıdasından hayvan yemine, marketten pazara tamamına aynı bakanlık yetkilidir. Her ne kadar mevcut kanunun 31. maddesi 10. tarım bakanlığının “denetim ve kontrol “yetkilerini” kamu kurum ve kuruluşları ile paylaşabileceği ve bu yetkilerinde devredebileceği izne bağlanmış ise de bakanlık bu yetkiyi de gereği gibi kullanmamaktadır. En azında yeni bir yasal düzenlemeye kadar belediyeler bu anlamda daha çok yetkilendirilmelidir. Gıda kontrollerinde ve denetiminde ”belediyeler yetkilendirilerek ceza verebilir duruma getirilmesi halinde, belirlenen olumsuzluklara yüksek cezalar uygulanması caydırıcı olacaktır. Yaygın, sürekli ve etkili denetim için de yetki paylaşımı yararlı olacaktır.

Gürer, “AKP iktidarı ile gıdada sorunlar artmıştır örneğin izin verilen enerji içecekleri ve nbş bazlı şurup gibi uluslarasın üreticilerinin sürece etkisinin de ayrıca sorgulanması gerekir. Bu gibi, bilim insanlarının sorunlu gördüğü ürünler ülkemizde nasıl pazar bulmuştur incelenmesi gereken konulardır. Veteriner hizmetleri, bitki sağlığı, gıda ve yem kanunu bu haliyle “gıda güvenliği” için yeterli olmamaktadır. Bir an önce gıda güvenliğini sağlayacak yeni yasal düzenlemeler yapılarak Halkın sağlığı ile oynayanlara ağır yaptırımlar getirilmelidir. Taklit ve tağşiş ürün satanlar hileli ürünü sürekli piyasaya verenler için katı kuralların olması yaşamımızı doğrudan etkiyen gıda teröristleri için caydırıcı olacaktır.” dedi.
 

Sonraki Haber