Büyükelçi Egemen Bağış’tan ırkçılık ve İslam karşıtlığıyla mücadele vurgusu
Türkiye’nin Prag Büyükelçisi Egemen Bağış, dünya genelinde artan ırkçılık, nefret söylemi ve İslam karşıtlığının birlikte yaşam ve barışı tehdit ettiğini vurgulayarak, "Bu duruma karşı hem ulusal hem de uluslararası düzeyde acil eyleme geçilmesi gerekiyor." dedi.
Avrupa Müslümanlar Forumu tarafından düzenlenen "Dünya Genelinde ve Filistin’de Irkçılığın ve İnsan Hakları İhlallerinin Kınanması" başlıklı video konferansa katılan Bağış, dünya genelinde artan ırkçılık, İslamofobi ve yabancı düşmanlığının ortak değerlere zarar verdiği gibi barış ve birlikte yaşamı da tehdit ettiğini söyledi.
Söz konusu tehlikeli eğilimlerin "öteki" olarak tanımlananlara karşı köklü, sistematik ve yapısal ayrımcılıktan beslendiğine dikkati çeken Bağış, özellikle ABD’de polis şiddeti sonucunda öldürülen siyahi George Floyd’a ilişkin gösterilerde hem ABD hem de bazı Batılı ülkelerde uzun yıllardır varlığını sürdüren bu hastalıklı durumun yol açtığı sorunlara işaret edildiğini kaydetti.
"İSLAM KARŞITILIĞI VE IRKÇILIK GÖZ ARDI EDİLEMEZ"
Büyükelçi Bağış, son gelişmeler ışığında ırkçı ve İslam karşıtı yaklaşımların göz ardı edilemeyecek düzeye tırmandığının altını çizerek, "Bu duruma karşı hem ulusal hem de uluslararası düzeyde acil eyleme geçilmesi gerekiyor." ifadesini kullandı.
Eğitimden hukuki düzenlemelere kadar birçok alanda yapılması gerekenlere değinen Bağış, somut adımlar atılması için uluslararası forumların daha verimli kullanılması, mağdurların yaşadıklarını doğrudan aktarabilecekleri platformların oluşturulması gerektiğini belirtti.
"FİLİSTİN'DE İNSAN HAKLARI İHLALLERİNİN SORUMLUSU İSRAİL"
Bağış, Filistin’de yaşanan insan hakları ihlallerine de değinerek, işgal altındaki Filistin topraklarında insan haklarına ilişkin durumun kötüleşmeye devam ettiğini dile getirdi.
Uluslararası toplumdan gelen tüm uyarıları İsrail’in göz ardı ettiğine dikkati çeken Bağış, "İsrail, işgal altındaki bölgelerde mutlak dokunulmazlıkla hareket etmeye devam ediyor. Filistin'deki insan haklarına ilişkin durumunun kötüleşmesinin temel nedeni budur." değerlendirmesinde bulundu.
ULUSLARARASI TOPLUMA ÇAĞRI
Bölgedeki insani koşulların kabul edilemez ve sürdürülemez olduğunu vurgulayan Barış,"Uluslararası toplumun, Filistin halkını hedef alan bu adaletsiz döngüyü kırmak için sorumluluk alması gerekiyor." şeklinde konuştu.
Bağış, Türkiye’nin Filistin halkının haklı davasına destek vermeyi sürdüreceğini vurgulayarak, 1967 sınırlarına dayalı, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasının Filistinlilerin gecikmiş hakkı olduğunu, Türkiye’nin bu husustaki kararlı tutumunun devam edeceğini belirtti.
Kovid-19 sürecinde Türkiye’nin Filistin halkına 15 ton tıbbi malzeme yardımında bulunduğunu ifade eden Bağış, Türkiye tarafından yapılan Türkiye-Filistin Dostluk Hastanesinin halihazırda karantina merkezi olarak kullanıldığını sözlerine ekledi.
Video konferansa çok sayıda ülkeden üst düzey yetkilinin yanı sıra akademisyen ve uzmanlar da katıldı.