Binali Yıldırım: NYT'nin yorumu acı ama gerçek
AK Partili Yıldırım, New York Times'ın ''Türkleri Nobel de büyük acı da birleştiremiyor” yorumu ile ilgili ''acı ama gerçek'' dedi.
AK Parti’nin en önemli isimlerinden biri olan Binali Yıldırım, New York Times’ın ‘Türkleri Nobel de büyük acı da birleştiremiyor” yorumunu değerlendirirken “Acı ama gerçek” dedi. Konya’da, milli maçta ölenler için yapılan saygı duruşunun protesto edilmesi konusunda da “Sağlıklı bir ruh hali değil” yorumunu yapan Yıldırım, Türkiye’nin ‘birleştiren ve uzlaştıran’ bir söyleme ihtiyacı olduğunu söyledi.
HEDEFİ 1 MİLYON İZMİRLİ OYU
Hürriyet'ten Deniz Zeyrek'in haberine göre, Ak Parti, Yıldırım’ın liderliğindeki bir ekiple İzmir’de 2011’de yüzde 37, 2014’te yüzde 36 oy almıştı. Ancak 3 dönem kuralı nedeniyle Yıldırım’ın aday olmadığı 2015 seçiminde oy oranı yüzde 26’ya düştü. Güzelbahçe ve Buca ilçelerinde seçim çalışmaları yürütürken eşlik ettiğimiz Yıldırım, hedefinin son seçimde 947 bin olan oy sayısını 1 milyona tamamlamak olduğunu söyledi.
HEYECAN YOK
Yıldırım’ın paylaştığı ilk gözlem, seçim atmosferinde dinamik bir yapının olmaması. Seçmen tarafında önceki seçimlere göre bir heyecan düşüklüğü olduğuna da dikkat çeken Yıldırım, İzmir’de diğer partilerin adaylarını sahada göremediklerini de söyledi.
OY KAYBININ NEDENLERİ
Yıldırım’a 7 Haziran sonuçlarının nedenlerini sorduk. Birçok faktörün biraraya geldiğine işaret eden Yıldırım, bu faktörleri şöyle sıraladı:
* MHP ve HDP, sağda kanatta biri, solda kanatta biri. Çözüm süreci ile bize ciddi anlamda yüklendiler. Bu kısmen tuttu ve sonuçlara da yansıdı. Bizden MHP’ye, bizden HDP’ye oy kaçışı oldu. Şimdi bu seçimde MHP’de çözülme, HDP’de de kısmen bir azalma görüyoruz.
* AK Parti’yi iktidardan düşürme ortak paydasında muhalefet partilerinin sürdürdüğü kampanya vardı. Ciddi bir etkisi oldu ve kısmen sonuç aldıklarını düşünüyorum.
* 3 dönemlik adaylarımızın, toplumun tanıyıp bildiği adayların seçimlere katılmayışının bir olumsuz yanı oldu.
* 13 yıllık iktidarın sonucu, bize yönelik bir değişim ve ‘daha iyisi olabilirdi’ beklentisi vardı. Vaadler çok yarıştı. İnsanlar da bir ölçüde buna da baktılar.
* Adaylarımızla ilgili de bir hoşnutsuzluk oldu. Bu teşkilatlarımıza da yansıdı..
ÖNCELİK BARIŞ, HUZUR VE ÖNGÖRÜLEBİLİRLİK
Şu andaki gündem, terörün ülke gündeminden kalkması. Huzurun kardeşliğin, birliğin beraberliğin en önemli gündem olmasıdır. Huzur olmayan, barış olmayan, kardeşliklerin yerleşmediği, ayrışmanın olduğu hiçbir ülkede diğer şeylerin önemi yok. Ekonomi, işsizlik gibi konuların olmazsa olmaz şartı bu. Vatandaş şu anda Cumartesi yaşanan acının etkisinde. Bu acıyı, travmayı bir daha yaşamak istemiyor. O yüzden de önceliğimiz değişti. Önceliğimiz, huzur, istikrar ve öngörülebilirlik. Bu çok önemli. Geleceğe güvenle bakabilmek, bunlar vatandaşın öncelikle istediği şeyler. Diğerleri zaten bunun arkasından gelir. İstikrar olunca, güven olunca o hizmetler yapılır. AK Partinin hizmetleri konusunda vatandaşlarımız emin, güveniyor. Ülkenin meselelerinin ne olduğunu nasıl çözülmesi gerektiğini, AK Parti’nin bunu nasıl yapacağını biliyor. Yeter ki bu canımızı acıtan bu terörü ülkenin gündeminin geri sıralarına atabilelim.
O YORUM ACI AMA GERÇEK
NYT’ın ‘Türkleri ne Nobel, ne büyük acı birleştirebildi’ yorumu acı ama doğru. Bu olayda ve daha öncekilerde de maalesef acılarımızı ortak yaşayamadık. Bu ülkenin geleceği için birlikte yaşama azminin gerçekleşmesi adına pek arzu edilen birşey değil. Bakın Aziz Sancar, Mardin Savur’dan çıkmış, ABD’de profesör olmuş, büyük başarılara imza atmış, Nobel kazanmış. Israrla soruyorlar. Kürt müsünüz Arap mısınız? Verdiği cevap hepimize ibret ve gurur vesilesi olmalı. ‘Kardeşim ben Türküm, evimin önünde ofisimde sürekli bayrağımı taşırım’ diyor. Bizim ihtiyacımız bu. Bölge insanı ülkeden kopmak, ayrı devlet olmak istemiyor. PKK terör örgütünün Kürtler diye bir sorunu yok. Olsa olsa Kürtlerin PKK sorunu var. Türkiye’nin PKK, DAEŞ, DHKPC, MLKP gibi sorunları var. Bunlar kardeşi kardeşe düşman etmek, ülkede güven bunalımı oluşturmak istiyor.
KONYA’DA YAŞANAN SAĞLIKLI RUH HALİ DEĞİL
Konya’da milli maçta yaşanan, sağlıklı bir ruh hali değil. Hepimizin dikkat çekmesi, üzerinde durması gereken olgu budur. Bu tabii bir süreden beri toplumda bir ayrışma var. Bu ayrışmada, birinden taraf olma, birinin yanında yer alma ihtiyacı duyuyor insanlar. Ülkemizin, geleceğimizin yanında yer alacağız. Bu taraf olma işi artık yukardan aşağıya kadar sirayet ederse ülkemiz için büyük tehlikedir. Terörden de büyük tehlikedir. Bunun önüne geçmemiz lazım. Bunu da siyaset kurumu yapacak. Tepeden tırnağa daha kucaklayıcı olmalıyız. Söylem... Geren değil, birleştiren, uzlaştıran söylem esastır. Bu daha sonra tabii dalga dalga tabana da yansıyacak.
TERÖRLE MÜCADELE GEVŞEME OLMAYACAK
(2 Kasım’da ne bekliyorsunuz, ilk adımınız ne olacak) Tek başına iktidarız. Terörle mücadele hala ülkenin birinci derecedeki sorunu görünüyor. Terörle mücadeledeki beklenti yüksek. Şu andaki terörle mücadeleye destek yüksek. Vatandaş bunda bir gevşeme istemiyor. Biz bunu dikkate alacağız. Tabi bu ‘biz orada barıştan kardeşlikten vazgeçeceğiz demek’ değil. Muhatabımızın bölge halkı olduğunu bilerek terörle mücadele edeceğiz. Çözüm sürecinin devamı da terörün bölgenin ve ülkenin canını yakmayacak bir düzeye getirilmesine bağlı.
KOALİSYON ÇIKARSA
Koalisyon, bir ihtimal ama ihtimale göre hesap yapmayız. Biz tek başımıza iktidar olacağız, ama bu bir seçimdir. Sandıktan iki türlü sonuç çıkabilir. Bizim hedefimiz ve ümidimiz, Türkiye’nin geleceği, istikrarı için esas olan tek başına iktidardır. Türkiye için en iyisidir. Bu olmazsa, üçüncü bir seçim için zorlamak olmaz. Buna hakkımız yok. Bütün partiler için söylüyorum. Tekrar seçim zorlaması yanlıştır ve orada bir seçim aramak lazım. Hangi ihtimal çıkarsa çıksın, huzur çıksın.